CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, gecikmeli basın toplantısında seçim sürecinin adaletsiz ve kanlı geçtiğini ancak buna karşın oy hırsızlığının seçim sonuçlarını değiştirecek ölçüde olmadığını belirtti ve yenilgiyi kabul ettiğini söyledi. “Uygulanacak yeni rejim Türkiye için büyük bir tehlikedir, tam anlamıyla tek adam rejimine geçilmiştir” diyen İnce, buna karşın mücadeleye devam edeceklerini ilan etti. İnce, soru-yanıt kısmında İsmail Küçükkaya’ya attığı mesajı “hata” olarak niteleyip kendisine oy verenlerden özür dilerken, bundan sonrası içinse “Ben gereğini yaparım. Kazanmak için iyi bir hazırlığı yeniden yapacağız. 50 günde 41 yıllık %30 barajını aştık, 500 günde neler yapacağımızı milletimiz takdir eder” dedi

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, 24 Haziran seçimlerinin sonuçlarını parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısı ile değerlendirdi.

Basın toplantısı başlamadan önce İnce, seçim sürecindeki taraflı tutumunu sert bir dille eleştirdiği TRT’nin muhabirlerini “Üç büyük ildeki mitinglerimin tek dakikasını vermeyen devlet kanalı TRT’nin ne işi var? Tepkim size değil ama lütfen” diyerek salondan çıkardı.

“Hayır blokunun oyunun azalması açıklamaya muhtaçtır”

Sözlerine Saray’a gittiği, tehdit edildiği, eşinin kaçırıldığı gibi kendisi hakkında çıkan iddiaları yalanlayarak başlayan İnce, Erdoğan’a da “bugünden sonra AKP Genel Başkanı gibi değil, 81 milyonun cumhurbaşkanı gibi davranması” çağrısı yaptı.

İnce daha sonra yazılı hazırladığı konuşmasına geçti.

Her şeyiyle adaletsiz ve kanlı bir seçim süreci yaşadıklarını, sandıklarda usulsüzlükler gördüklerini, muhalefetin 16 Nisan Referandumu’ndaki “Hayır” blokundan daha az bir oy almasının açıklamaya muhtaç olduğunu söyleyen İnce, “Seçimde her sandıkta ıslak imzalı mühür bulunur. Bizim için geçerli olan bu sonuçlardır. Bu tutanaklar sonucunda seçim sonuçlarını kabul ediyorum” dedi.

“Tek adam rejimine geçilmiştir, mücadeleye devam edeceğim”

İnce, sonuçları ise şu sözlerle değerlendirdi:

En başta söyleyeceğim, uygulanacak yeni rejimin Türkiye için büyük bir tehlike olduğudur. Bunu yaşayacağız ve bedelini birlikte ödeyeceğiz. Tam anlamıyla tek adam rejimine geçilmiştir. Geleceğe yönelik kaygılarımız olmaya devam edecektir.

Bu seçim sürecinde her üç vatandaşımızdan birinin oyunu almış biri olarak bu güveni sürdüreceğim. Bize düşen seçimde birlikte yaşadığımız heyecanı inancı büyüyerek devam ettirmektir. Sorunların nedenleri olanlardan çözüm olmalarını beklemek mümkün değildir.

Beni aday yaptıran partime ve oy verenlere teşekkür ediyorum Eksiklikler yanlışlar bulunabilir. Bize düşen bunları düzeltmektir. Ülkemizin geleceği için hissettiğimiz kaygıları dünden daha fazla hissetmeye devam etmeliyiz. Benim gündemim Türkiye’dir 15 milyon insan bana güvenip oy vermiştir. Gençlerin payının yüksek olduğunu biliyorum. Mücadelenin çok çeşitli yolları vardır. Bunun yolları bulunacaktır.

Soru-yanıtlar

İnce, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı ancak CHP Genel Başkanlığı’na aday olup olmayacağı, CHP’nin hatalarının ne olduğu gibi sorulara “iç değerlendirmeleri bugün bu basın toplantısında yapmayacağını” söyleyerek yanıt vermedi. İnce’nin diğer sorulara yanıtları şöyle:

• İsmail Küçükkaya’ya attığı mesaj: Orada bir hatam oldu, onu kabul edeyim. Ben İsmail Küçükkaya’ya arkadaşça bir mesaj attım. Onun haber yapacağını tahmin etmedim. Benim gibi deneyimli bir siyasetçinin bunu yapmaması gerekirdi. Oy veren yurttaşlarımızın bunu bir tweet ile öğrenmemesi gerekirdi, benden öğrenmesi gerekirdi. Tutanakları takip ediyor, her şeyin netleşmesini bekliyordum. Demek ki gazetecilerle dost olurken daha dikkatli olmak gerekiyormuş. Hata benimdir. Özür diliyorum.
• Açıklamasını geciktirmesi: Kameraların karşısına çıkacaktım. Hatta 5’e 10 kala YSK’nin önündeydim. Ama şu da bir gerçek: Oy çalmışlar mıdır? Evet çalmışlardır, doğrudur. 10 milyon çalmışlar mıdır? Hayır. Seçimin sonuçlarını da kabul ediyorum. Karşıdakinin kazandığını kabul edemiyorsanız o yarışa girmeyeceksiniz. Ama evet, tweetler ile öğrenilmesi doğru olmamıştır. O hata benimdir.
• Kılıçdaroğlu ile görüşüp görüşmediği: Telefonda konuştuk, yüz yüze gelmedik. Geleceğiz tabi ki.
• Oy veren 15 milyonla yürümeye devam edip etmeyeceği: Onlar benimle yürüdüğü sürece ben varım, ben devam edeceğim. Siyaset uzun nefesli bir iştir. CHP, 41 yıl sonra %30 barajını geçti ama diğer muhalefet partileri çok düşük oy aldı. Onlar biraz daha yüksek oy alsaydı, zaten ikinci tura kalırdı. Ben buradayım. Bana “Yürü” derlerse, ben yürümeye hazırım.
• Türkiye mi yoksa CHP mi rozeti takacağı: Türkiye’nin bir nefes alması lazım. Önümüzdeki süreçte Türkiye’nin nasıl daralacağını, nasıl kuşatılacağını göreceğiz. Buradan dar bir anlayışla çıkabilmemiz mümkün değildir.
• Akşener ve Karamollaoğlu ile görüşüp görüşmediği: Henüz görüşmedim ama görüşeceğim.
• Yenilgiyi kabul etmesi: Elinizde sonuçlar varsa burada sonuç belliyse tutanaklarda yenilmişseniz bunu kabul etmemek mümkün değildir ki. Açık ara bir durum var. Bunu kabul etmek gerekir, demokrasi de bunu gerektirir.
• Siyasete devam edip etmeyeceği: 41 yıl sonra %30 barajını aşan bir Muharrem İnce siyasetten silinir mi?
• 15 milyonun nasıl artacağı: Bir; Erdoğan ile Gül kavga etsin, bizim oyumuz artsın mantığında değilim. İki; kaybettik, çamur atayım, kutlamayayım, bu mantıkta da değilim. Ben gereğini yaparım. Gereği nedir? Kazanmak için iyi bir hazırlıktır. O hazırlığı yeniden yapacağız. 50 günlük kampanyada 41 yıllık %30 barajını aştık, 500 günlük bir kampanyada neler yapacağımızı herhalde milletimiz takdir eder.
• Hedefinin ne olduğu: İlk turda hedefim %35’ti. CHP’nin yıllardır aşamadığı %25 barajının üstüne %10 koymuştum. Buna yaklaştık ama ben İyi Parti ve HDP’nin de %12, Saadet Partisi’nin de %3 oy alacağını, ikinci turda da seçimi alacağımıza inanıyordum. Diğer muhalefet partileri tahminlerimin altında aldılar, biz de %35’e gelemedik. Umduğum gibi olmadı.
• Erdoğan’ı ziyaret edip etmeyeceği: Adaylığım sürecinde tüm adayları ziyaret ettim. Siyasetin normalleşmesi lazım. 81 milyonu kucaklamak derken bunu kast ediyorum. Ziyaret edebilirim. Bundan özel bir siyasi anlam çıkmasın.

Sendika.Org