Erdoğan’ın karmaşık sloganlı afişlerinin İstanbul’un inşaatları arasında kaybolduğunu söyleyen Mehveş Evin, “Propaganda için kamu kaynaklarından ne kadar harcandı?” diye sordu
İstanbul’un dört bir yanındaki Erdoğan afişlerini yazan Mehveş Evin, karmaşık sloganlı afişlerin küllerinden doğduğu ileri sürülen şehrin koca inşaatları arasında kaybolduğunu söyledi, “Erdoğan’ın tanıtım ve propagandası için kamu kaynaklarından ne kadar, ne şekilde harcandı?” diye sordu
Türkiye’nin dört bir yanında bulvarlar, caddeler, sokaklar, alt ve üstgeçitler, büyük binalar ve panolar Tayyip Erdoğan’ın sureti ile doldu. Mehveş Evin, Artı Gerçek’teki köşesinde Erdoğan ve AKP’nin reklam afişlerini ile bunun için devlet olanaklarının seferber edilmesini yazdı.
Afişlerde “cesaret”, “vizyon”, “güç” gibi kavramların kullanıldığına dikkat çeken Evin, bunun ilçelerde, mahallelerde bir kanlı gösteriler halini aldığını, bunun son örneğinin Suruç’ta görüldüğünü kaydetti.
Evin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Erdoğan için seferber olması ile kullanıldığı dili de eleştirdi:
İBB’nin yaya üst geçitlerini genel seçim ve Cumhurbaşkanlığı propagandası için kullanması yasal mı?
Sloganları da pek enteresan: “Küllerinden doğan şehir İstanbul: 1994-2018”
Pardon İstanbul nasıl küllerinden doğdu? Erdoğan’ın belediye başkanlığı İstanbul için bir milat olarak alınacaksa, 2018 şehrin cenaze tarihi olabilir ancak.
Atatürk havalimanının millet bahçesi olacağı vaadi mesela, İBB’ye ayrılan yerlerden muştulanıyor.
Mesajlar, sloganlar karışık. Hepsi ayrı elden çıkmış, bütünlük yok.
Her şeye rağmen bu tanıtım bombardımanı, özellikle otoyol kenarlarında sağlı sollu heyula gibi yükselen inşaatın, binaların ve karmaşanın arasında kayboluyor.
Başkan çok büyük, çok güçlü. Ama “küllerinden beton doldurarak doğurduğu” şehir öyle bir yığına döndü ki…
Kendisini gerçekten görünür kılmak için en az yapımına izin verdiği gökdelenler kadar suretini büyütmek zorunda.
24 Haziran seçimlerine can güvenliği ile sandık güvenliğinin devlet tarafından sağlanamadığı, iktidarın “Herkesin oyunu koruyacağız” demeye tenezzül etmediği bir ortamda gidildiğini anımsatan Evin, buna karşın tanıtım ve bütçenin de konuşulması gerektiğini ifade etti:
Tanıtım ve bütçe konusu da konuşulmalı. 16 Nisan referandumunda, “Evet” kampanyasına 15 milyar TL aktarıldığını CHP açıklamıştı. Kamu kaynaklarından aktarılan bu para, bizim vergilerimizden tahsil edildi. Bu tespit edileni. Bir de örtülü ödenek ve belediye gibi başka kurumlar üzerinden yapılan reklamlar var.
Acaba Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 24 Haziran tanıtım ve propagandası için kamu kaynaklarından ne kadar, ne şekilde harcandı?
Her köşe başından arz-ı endam eyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kim, ne zaman sorabilecek bunları?
Yazının tamamı için tıklayın.
Sendika.Org