Hukuk Öğrencileri Meclisi’nden Bilge Çatalbaş, Ayberk Özbilen ve Hasan Ağzıküçük ile hem meclisin kuruluş sürecini hem de 24 Haziran seçimlerine dair planları hakkında söyleştik
Hukuk Öğrencileri Meclisi’nden Bilge Çatalbaş, Ayberk Özbilen ve Hasan Ağzıküçük ile hem meclisin kuruluş sürecini hem de 24 Haziran seçimlerine dair planları hakkında söyleştik. Seçim günü yaşanabilecek her türlü hukuksuzluğa karşı bilgi ağı oluşturacaklarını belirten üniversiteliler “24 Haziran günü atı alan Üsküdar’ı geçemeyecek, izin vermeyeceğiz” dedi
16 Nisan Referandumu sürecinde kurulan Hukuk Öğrencileri Meclisi, 24 Haziran seçimleri sürecinde ise “Oyunu Takip Et” diyerek çalışmalarını sürdürüyor.
Seçimlerde herkesi sandık kurulu üyesi olmaya çağıran meclis, görev almayan yurttaşlara ise evlerine en yakın oy kullanma merkezinde sandıkların takipçisi olmaya çağırdı.
Sendika.Org olarak, Hukuk Öğrencileri Meclisi gönüllüsü ve aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi olan Bilge Çatalbaş, Ayberk Özbilen ve Hasan Ağzıküçük ile hem meclisi hem de seçim çalışmaları hakkında konuştuk.
Öncelikle Hukuk Öğrencileri Meclisi’nin kuruluş sürecinden bahseder misiniz? Nasıl bir araya geldiniz?
Bilge Çatalbaş: Şunu belirterek başlamalıyım. Hukuk Öğrencileri Meclisi, üniversite öğrencilerinin toplum için öğrendiği bilgiyi, akademiden çıkararak sokaktaki halkla buluşturduğu bir çalışmadır. Meclisin temelleri bundan yaklaşık bir yıl önce İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuyan öğrenciler tarafından atıldı. 16 Nisan Referandumu’na giden süreçte objektif bir şekilde yeni anayasa metninin incelenmesi ve sonrasında meydanlarda yine bu anayasa metninin madde madde halka anlatılması için bir araya geldik. İstanbul Üniversitesi’nde duyulan fısıltı, birçok üniversitenin hukuk fakültesinde de yankılanarak bugünlere geldi.
Ayberk Özbilen: Meclisin bir araya gelmesindeki ana etkenlerden birisi 2016 yılında yapılan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi temsilcilik seçiminde yakalanan birlik ve enerjiydi. Temsilcilik seçiminde Türkiye gündeminde yer alan anayasa değişikliğinin TBMM Anayasa Komisyonu’na gelmiş olması bu yakalanan birlik ve enerjiyi anayasa gündemine taşıma fikrini oluşturdu. Diğer etken ise hem kendi üniversitemizde hem de diğer üniversitelerdeki sıra arkadaşlarımızın anayasa değişikliği başta olmak üzere, ülkede yaşanan birçok hukuksuzluk hakkında bir söz, fikir ve eylem üretme isteklerinin var oluşuydu. Bunun üzerine 2016 yılının aralık ayında başlayan bu süreç sadece İstanbul’da üç ay içerisinde 120 hukuk öğrencisinin bir araya gelmesini ve Hukuk Öğrencileri Meclisi’nin ortaya çıkmasına vesile oldu.
İlk çalışmalarınız neler oldu?
Hasan Ağzıküçük: İlk olarak 16 Nisan Referandumu sürecinde “Bana Anayasayı Sor” çalışmasını başlattık. Çalışmayı başlatmadan önce mevcut anayasa ve değişiklik teklifiyle getirilmek istenen anayasa arasındaki farkları ve değişiklik teklifindeki anti-demokratik unsurları kendi aramızda iç eğitimlerde detaylı bir şekilde tartıştık. Ve aradaki farkları hukuki literatürden sıyırıp gündelik dile yaklaştırarak halka anlatmanın yolları üzerine durduk. Meclis olarak bu iç tartışmaları yaptıktan sonra meydan meydan, ilçe ilçe sokağa çıkarak insanlarla bilgilerimizi paylaştık. Hukuk öğrencilerinin gönüllü bir şekilde anayasa değişiklik teklifi hakkında bilgilendirme çalışması yapması insanların çok ilgisini çekti ve çok olumlu geri dönüşler aldık. O süreçte neredeyse boş geçirdiğimiz gün olmadı, hemen hemen her gün sokaklarda, meydanlardaydık ve anayasa değişikliği teklifiyle ilgili gerçekleri on binlerce insana doğrudan taşıdık.
Bilge Çatalbaş: “Bana Anayasayı Sor” çalışması kapsamında yeni anayasa metnini inceledik ve bu metnin maddelerini meydanlarda tek tek konuşarak tartıştık. İstanbul’da “girilemez” denilen ve “hayır” çalışması yapan birçok grubun çalışma alanı bulamadığı Eyüp, Fatih, Gaziosmanpaşa ve Üsküdar gibi yerlerde çalışma yaptık.
Meclis çalışmaları şu anda hangi illerde aktif olarak devam ediyor?
Hasan Ağzıküçük: Meclis İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de ve Kocaeli’nde faaliyetlerini yürütüyor. Bu iller dışında bizimle irtibatta olan hukuk öğrencileri de mevcut.
Peki meclise katılmak isteyenler size nasıl ulaşabilir?
Bilge Çatalbaş: Hukuk öğrencileri Twitter, Instagram ve Facebook hesaplarımız üzerinden bize ulaşıp çalışmalarımıza katılabilirler.
24 Haziran seçimlerine giderken “Oyunu Takip Et” kampanyasına başladınız. Kampanyanın içeriğinden bahseder misiniz?
Ayberk Özbilen: Yurttaşların oylarını takip etmeleri anayasal haklarıdır. Bundan dolayı bu kampanyayla yurttaşların oy kullandıktan sonra oylarını da takip etmeye çağırıyoruz ve bu sürecin onların anayasal hakları olduğunu sürekli dile getiriyoruz. Oy kullanan herkes, oy kullandığı sandığın sonucunu takip ettiği takdirde seçim güvenliğinin sağlanmış olması kaçınılmazdır. Kurduğumuz çalışma grubunun ilgili mevzuatta yaptıkları çalışma üzerine, seçim günü nelerle karşılaşabiliriz ve bu karşılaştığımız durumlara nasıl tepki verebiliriz, bunun bilgilendirmesini #OyunuTakipEt diyerek hem sahada hem de hazırladığımız videolarla sosyal medyada elimizden geldiğince yapacağız. Başı boş kalmayan bir sandıkta usulsüzlük yapılmasının zor olduğunu aslında hazırladığımız videoda da göstermiş olduk. Bundan dolayı 24 Haziran’da kurulan her sandığın etrafını, adaletten, seçim güvenliğinden, anayasal haklarından yana olan yurttaşlarla doldurmaya çalışacağız.
Hasan Ağzıküçük: Referandum sürecinde mühürsüz oyların geçerli sayılması ile milyonlarca kişinin iradesi yok sayıldı. Çok açıktan mevcut siyasi iktidar ve onun etkisindeki kurumlar tarafından usulsüzlük yapıldı. Biz halen 16 Nisan Referandumu’nun sonucunun hileli bir şekilde değiştirildiğini söylüyoruz ve bu nedenle çıkan sonucu kabul etmiyoruz. Önümüzdeki seçime yönelik çalışma yapmamız referandum sonuçlarını kabul ettiğimiz anlamına gelmiyor; tam tersine referandumda yapılan hileleri, usulsüzlükleri hala kabul etmediğimiz ve hala buna karşı mücadele ettiğimiz anlamına geliyor. “Oyunu Takip Et” kampanyası ile halkın iradesinin yok sayılmasının önüne geçmek için vatandaşları sandık kurulu üyesi olmaya çağırıyoruz. Oy vermenin yeterli olmadığını, verilen oyların sonuna kadar takip edilmesi ve korunması gerektiğini ve seçimin hiçbir aşamasında ve sonrasında bu tutumdan vazgeçilmemesi gerektiğini söylüyoruz. Yeterli sandık kurulu üyesi bulmakta zorlanan siyasi partilerle irtibata geçerek yürüttüğümüz kampanya sonucunda bizimle irtibata geçen insanların kolayca sandık kurulu üyesi olmasını sağlıyoruz. Sandık kurulu üyeliği bizim şu anki önceliğimiz, ancak sandık kurulu üyesi olmak için son başvuru tarihi geçtiğinde benzer bir çalışmayı müşahitlik için yapacağız.
Peki 24 Haziran gününe dair planlarınız var mı?
Ayberk Özbilen: Oluşturacağımız videolarla sosyal medya kullanıcılarını seçim kanunu ve YSK’nin ilgili genelgesi hakkında bilgilendirerek, sandık güvenliği konusunda etkin olmalarını sağlamaya çalışacağız. Çünkü sosyal medyanın gündemi yönlendirmek adına ne kadar önemli olduğunu birçok kez tecrübe ettik. Ardından planlanan saha çalışmalarıyla sokaktaki birçok yurttaşı, seçim güvenliği hakkında bilgilendirmeye çalışıp, gizli oy açık sayımın anayasal bir hak olduğunu ve oy kullandıkları sandıklardaki oyların sayımına gidip, tutanaktaki oyları YSK’nin sitesinde doğrulayabilecekleri hakkında bilgilendirmelerde bulunacağız. 24 Haziran günü bir bilgi ağı kurarak, sandıklarda karşılaşılan durumları sosyal medyada hemen yaymak, bir usulsüzlük olduğu takdirde ilgili mevzuatta daha öncesinden yapacağımız çalışmayla hukuki olanın ne olduğunu tespit etmek ve özellikle sandık kurulu üyelerini ve müşahitleri en etkin şekilde o an haklarının ne olduğu konusunda önceden bilgilendirmek. Seçim günü sandık kurulu üyesi ve müşahit olacak kişiler bize iletişim bilgilerini atabilirler. Oluşturacağımız bir grup ile anlık olarak görevli oldukları sandık hakkında yaşadıkları sıkıntıları sosyal medyada paylaşacağız ve olayda uygulanması gereken kuralın ne olduğunu bilmedikleri takdirde, bu konu hakkında hemen onları bilgilendireceğiz.
Hasan Ağzıküçük: Seçim günü yapılmaya çalışılacak usulsüzlüklere karşı bir dayanışma ağı örgütleyeceğiz. Ve tabi ki sorumluluğumuz seçim günüyle birlikte sona ermeyecek, seçim sonrasında da aynı ilkelerle aktif olmaya devam edecek, yapılmaya çalışılan usulsüzlüklere ve hilelere karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz. Şu şekilde özetleyeyim; 24 Haziran günü atı alan Üsküdar’ı geçemeyecek, izin vermeyeceğiz.
Söyleşi: Gül Gündüz
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.