Tayyip Erdoğan, İstanbul Yenikapı’da düzenlenen mitingde “İsrail’i kınamaktan başka bir şey yapmıyoruz, yapamıyoruz” ifadelerini kullandı
Tayyip Erdoğan, İstanbul Yenikapı’da düzenlenen mitingde “İsrail’i kınamaktan başka bir şey yapmıyoruz, yapamıyoruz” ifadelerini kullandı
Tayyip Erdoğan, İstanbul Yenikapı’da düzenlenen Filistin Mitingi’nde konuştu. Tayyip Erdoğan dışında cumhur ittifakının diğer üyeleri MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de mitinge katıldı ve konuşmalar gerçekleştirdi.
İsrail’in 62 Filistinliyi katletmesi sonrası miting kararı alan cumhur ittifakını eleştiren muhalefet ise “İktidarlar miting değil, icraat yapar” diyerek Yenikapı’da düzenlenen mitingin seçim propagandası olduğunun altını çizmişti.
ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail’in başkentini Kudüs olarak tanımasının ardından Gazze sınırına yürüyen ve kararı protesto eden 62 Filistinli, işgalci İsrail güçleri tarafından katledilmişti.
Tayyip Erdoğan, miting meydanında yaptığı konuşmasında “İsrail’i kınamaktan başka bir şey yapmıyoruz, yapamıyoruz” ifadelerini kullandı. Sözlerinin devamında “Şayet tüm dünya, tüm Müslümanlar bir olup bu zulmün karşısına dikilirse, inanın bana sırtını dayadığı lobilerin desteği tek başına İsrail’in pervasızlıklarını sürdürmesine yeterli olmaz” diyen Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkanlar ise şöyle:
Bugün İstanbul, Yenikapı yine müstesna bir gün yaşıyor. Yüreği Kudüs için yanan yüz milyonları temsil eden tüm kardeşlerimi selamlıyorum.
Kudüs sadece bir şehir değildir, bir sembol, bir intihardır. Kudüs kıbledir. İlk kıblemizi koruyamazsak, son kıblemizin geleceğine güvenle bakamayız. İslam dünyası Kudüs imtihanında sınıfta kalmıştır. Sadece İslam dünyası değil, tüm insanlık da Kudüs imtihanında sınıfta kalmıştır.
Osmanlı Devleti, 4 asır boyunca Kudüs’ü barış ve esenlik içinde yönetmişti. 1. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı şehri terk etmek zorunda kaldı. O günden beri Kudüs gün yüzü görmedi. BM’nin 1947’deki kararına göre Kudüs, özel statülü bir şehir olacaktı. Bu karar Filistin’in işgalinden başka bir sonuç doğurmadı. 1967’de Kudüs’ün işgaline sessiz kalan BM, İsrail’in gerçekleştirdiği haksız, hukuksuz tüm eylemleri sadece seyrederek buna ortak olmuştur. Ne için dünya 5’ten büyüktür diyorum anlıyor musunuz?
Amerika’nın attığı adıma karşı etkili bir tavır koymayan BM, zaten yıpranmış olan meşruiyet zeminine bir darbe vurdu.
Bunlar siyonist. Bir siyonizm mücadelesiyle karşı karşıyayız. Asıl mücadele siyonistlerle. Onların Müslümanlara olan düşmanlığı affedilir gibi değil.
Mescid-i Aksa giderek sıklaşan bir şekilde radikal siyonistlerin çizmeleriyle kirletiliyor.
Hz. Ömer, Kudüs’ü neredeyse kimsenin burnunu bile kanatmadan fethetmişti. Asırlar sonra, Kudüs’e yürümek için yüzlerce insanı toplayan Haçlılar, 600 bin kişi olarak girdikleri Anadolu’dan tüm vahşetlerine rağmen 100 bin kişi olarak çıktılar.
Biz Müslümanlar kınamakta başka bir şey yapmıyoruz, yapamıyoruz. Bizim için Çanakkale neyse, Kudüs’te odur.
İsrail’in uyguladığı devlet terörünün durdurulmadığı takdirde dünya hızla kimsenin kendini güvende hissedemeyeceği bir noktaya gidecektir. Bu yüzden BM’nin ve tek tek devletlerin İsrail’e karşı bir duruş koyma zamanı gelmiştir. Holokost mağduru bir halkın kendi devletlerinin bir başka halka karşı işlediği insanlık suçlarına rıza göstermeyeceğini umuyorum.
Ne yapacağız? Türkiye hem diplomatik kanalları çalıştırarak hem de somut adımlarla duruşunu göstermiş bir ülkedir. İsrail’in en çok hedef aldığı ülkenin Türkiye, kişinin de şahsım olması tesadüf değildir. Oradaki şahıs beni hedef alıyorsa doğru yoldayım.
Biz bir şeye inanıyoruz: La galibe illallah. Galip olan yalnızca Allah’tır. İstediğin kadar nükleer silahın olsun, aslolan Rabbimin silahıdır. Onlar hangi tuzakları kurarsa kursun en büyük tuzak Allah’ın tuzağıdır. İsrail’i bu yanlış adımlarından çevirene, akıtılan kanların hesabını sorana kadar mücadelemiz sürecektir.
Sendika.Org