“Katliamın lokumu olmaz” dedikleri için tutuklanan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden dört kadın açık mektup kaleme aldı
“Katliamın lokumu olmaz” dedikleri için tutuklanan dört Boğaziçili kadın kaleme aldıkları açık mektupta “Silahlara, şehirlerin bombalanmasına, ölümlere ve yüzbinlerce insanın göç etmek zorunda bırakılmasına karşıyız!” dedi
Afrin’in TSK ve cihatçı gruplar tarafından ele geçirilmesinin ardından Boğaziçi Üniversitesi’nde “Afrin lokumu” dağıtmak isteyen grubu üniversiteliler “Katliamın lokumu olmaz” diyerek engellemişti. Olayın ardından Tayyip Erdoğan’ın üniversitelileri hedef almasının üzerine 31 kişi gözaltına alınmış, 13 kişi ise tutuklanmıştı.
Tutuklanan üniversitelilerden dört kadın “Boğaziçili Tutsak Kadınlar” imzasıyla bir mektup kaleme aldı. Tutuklanmalarının ardından ilk kez seslerini duyurabilme şansını bulabildiklerini belirten kadınların mektubu şöyle:
İki haftalık gözaltı sürecinin ardından, tutukluluğumuzun ilk günlerinde sesimizi duyurabilme fırsatını ancak bulabildik. Bu mektup dünyanın dört bir yanında özgürlüğümüzü isteyen akademisyenlere, okuldaki hocalarımıza, insan hakları savunucularına, gazetecilere ve arkadaşlarımıza cevabımızdır.
Mevcut iktidar sürekli palazlandırdığı bir savaş ortamı yaratmakta ve tüm muhalif sesleri zorba yöntemler ve işkenceyle susturmaktadır. Muhalefetin yüksek olduğu üniversitelere ise kayyum rektörler atanmakta, barış isteyen akademisyenler ve öğrenciler hukuka aykırı bir şekilde yargılanmakta ve hapishanelerle cezalandırılmaktadır.
Bugün 13 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin eğitim hakkı fiili olarak gasp edilmiştir. Biz ve okulumuza dönük bu sert saldırılarının siyasi süreçlere bağlı olduğunu; krize sürüklediği ülkeyi yönetememe sıkışmışlığını gündemi değiştirerek, savaşlar ve teröristler icat ederek aşmaya çalıştığını biliyoruz.
Üniversitemize yönelik baskıcı politikalara başından beri karşı olan bizler akademiyi terk etmemekte kararlıyız. Kampüste muhbirlik furyasına açıkça destek veren ve onun bir parçası olan kayyum rektörlüğün açıklamasını ve kendi öğrencilerini hedef göstermesini asla kabul etmiyoruz. Boğaziçi Üniversitesi’nin yürürlükteki yasaları dahi çiğneyen açıklama metnini resmi sayfalardan derhal kaldırılmasını talep ediyoruz.
Yurtlardan, kütüphanelerden, kampüs kaplarından teker teker alınmamıza neden olan düşüncelerimizi yineliyoruz: Silahlara, şehirlerin bombalanmasına, ölümlere ve yüzbinlerce insanın göç etmek zorunda bırakılmasına karşıyız! Susarak bu suça ortak olmayacağız. Yükselen şövenist ve savaş çığırtkanı dalgaya teslim olmayacağız. Boğaziçi Üniversitesi’ne ve öğrencilerine uyguladıkları baskıyla bizi ne korkutabilir ne de yıldırabilirler. Biz tarihe karşı sorumluluğumuzu içeride olduğumuz süre boyunca mücadelemizi sürdürerek gerçekleştireceğiz. Sizi de dışarıda bu mücadelemizi yükseltmeye çağırıyoruz!
Sendika.Org