Yaşam savunucuları, Arnavukköy’de yapılan Kanal İstanbul Projesi ÇED toplantısına gelenlerin çoğunun salona alınmamasını protesto ederek “Yıkımın ÇED’i olmaz” dedi
Yaşam savunucuları, Arnavukköy’de yapılan Kanal İstanbul Projesi ÇED toplantısına gelenlerin çoğunun salona alınmamasını protesto ederek “Yıkımın ÇED’i olmaz” dedi
Kanal İstanbul ÇED toplantısına protesto: “Yıkımın ÇED’i olmaz!” https://t.co/D4XKvKmfhq pic.twitter.com/7KlFzGBa5j
— sendika.org (@sendika_org) March 27, 2018
Kanal İstanbul Projesi’nin Arnavutköy’de Belediye Hizmet Binası’nda yapılan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) bilgilendirme toplantısı için gelen İstanbulluların çoğu dolu olduğu gerekçesiyle salona alınmadı.
Toplantının yapıldığı salona giren HDP Ekoloji Komisyonu üyesi Prof. Dr. Beyza Üstün toplantının usulen yanlış yapıldığını, bu toplantının tüm İstanbul halkını ilgilendirdiğini ve halkın da bu toplantıya alınmadığını söyleyerek tüm yaşam savunucularını salonu terk etmeye çağırdı. Üstün şöyle konuştu:
Usulen yanlış yapıyorsunuz. Burası halkın buluştuğu bir yer değil. Dolayısıyla katılımı hiç olamaz. İki nedenle: Danıştay aldığı kararlarda şunu söyler, bu yapılacak olan projenin yapıldığı yerler de dahil olmak üzere etkilenen herkese haber vermek zorundasınız. Usulen yanlış yapıyorsunuz. Buranın halkı yok burada. Bu kanal İstanbul’u ilgilendiriyor, bu kanal halkı ilgilendiriyor. Sadece Arnavutköyü değil, Küçükçekmece’yi değil Danamandra’yı değil Yaptığınız suçtur.
Salona alınmayanlar dışarıda “Rezalet” diyerek durumu protesto etti. Bir vatandaş “Madem kendiniz çalıp kendiniz oynayacaksınız neden vatandaşları çağırdınız?” diyerek duruma tepki gösterdi.
Toplantıyı terk eden yaşam savunucuları dışarıda basın açıklaması yaptı. Beyza Üstün Kanal İstanbul Projesi’nin güzergahının arkeolojik alanlar, su havzalarından geçtiğini belirterek tüm İstanbul’u etkileyeceğini söyleyerek bu projenin yapılamayacağını dile getirdi.
Daha sonra söz alan, bölgede emlakçılık yapan bir vatandaş bu projenin halkın yerinden edilmesi projesi olduğunu söyleyerek halka değil rantçılara, çıkarcılara, sermaye gruplarına fayda sağlayacağını söyledi:
Bu proje halkın yerinden edilmesi projesidir. Anadolu’dan canını dişine takarak buraya gelen insanlar bir sene sonra, iki sene sonra evi barkı rantsal dönüşüme bırakarak geldiği yere mi gidecek? Bugün şu anda ortada kanal olmamakla beraber bölgede sanal konutlar satılıyor, sanal daireler satılıyor. Bunlar tamamen yabancı şirketler adı altında satılıyor. Katar’a Bahreyn’e satılıyorlar. Bu ülkedeki 80 milyon halkın bu projeden fayda göreceğini zannetmeyin. Burada tamamen rantçılar, çıkarcılar, sermaye grupları kazanacaktır. Ben Arnavutköy’de 20 yıldır oturuyorum, salonun içinde oturan tek bir kişiyi tanımıyorum. Şirketlerden fayda sağlayan insanlar, Arnavutköy halkı adına salon içerisinde bulunmaktadır.
Bizler burada u antidemokratik uygulamaları kınıyoruz. Halktan haber almak istiyorlarsa, buyursunlar gelsinler mahalle halkını dinlesinler, halk bunu kabul ediyor mu yoksa halk bu rant projelerini elinin geri mi itiyor…
Kanal İstanbul ÇED toplantısına protesto: “Bu ülkedeki 80 milyon halkın bu projeden fayda göreceğini zannetmeyin. Burada rantçılar, çıkarcılar, sermaye grupları kazanacaktır” https://t.co/D4XKvKmfhq pic.twitter.com/TXJsaKcxIQ
— sendika.org (@sendika_org) 27 Mart 2018
Kanal İstanbul Projesi ÇED toplantısına gelenlerin çoğunun salona alınmaması “rezalet” sloganları ile protesto edildi https://t.co/D4XKvKmfhq pic.twitter.com/OL3usF0nmh
— sendika.org (@sendika_org) 27 Mart 2018
Sendika.Org