Boğaziçi Psikoloji Bölümü öğrencileri, üniversitelerinde yaşananları Stanley Milgram’ın “otoriteye itaat” deneyi çerçevesinde inceledi, özgürleşmenin ilk adımının farkındalıktan geçtiğini hatırlattı
Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencileri, üniversitelerinde yaşananları Stanley Milgram’ın “otoriteye itaat” deneyi çerçevesinde inceledi, özgürleşmenin ilk adımının farkındalıktan geçtiğini hatırlattı, arkadaşlarının serbest bırakılmasını, üniversiteye dönük saldırıların ise son bulmasını istedi
TSK ve cihatçı çetelerin Afrin’i ele geçirmesinin ardından lokum dağıtmak isteyenleri “İşgalin, katliamın lokumu olmaz” diyerek protesto eden ve devamında Tayyip Erdoğan tarafından “komünist terörist” ifadeleriyle hedef gösterilen Boğaziçi Üniversitesi’ne destek açıklamaları peş peşe geliyor. Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencileri, konuyla ilgili psikoloji biliminden tezlere atıflarla özgün bir açıklama yayımladı.
Psikoloji Bölümü öğrencileri, Nazi döneminde yaşananları ve itaat kültürünü inceleyen Dr. Stanley Milgram’ın “otoriteye itaat” deneyi çerçevesinde inceledi, “İnsan eğer vicdanı güçlü değilse otorite karşısında zayıf, vahşi bir canlıdır” sonucunu aktardı.
Özgürleşmenin ilk adımının farkındalıktan geçtiğini ve bu farkındalığın adresinin üniversiteler olduğunu dile getiren Psikoloji Bölümü öğrencileri, gözaltındaki arkadaşlarının serbest bırakılmasını, bilimsel düşünceye ve üniversiteye yönelik tüm saldırılardan vazgeçilmesini, muhbirliğe soyunanların terapiye gitmelerini, eğitim hakkı gasbının son bulmasını talep etti.
Psikoloji Bölümü öğrencilerinin açıklamasının tamamı şöyle:
Durun! Bizim de söyleyeceklerimiz var!
Son günlerde gerek Türkiye gerek dünya basınında Boğaziçi Üniversitesi ismi çokça zikredilir hale gelmiştir. Bu cümle, üniversite kavramının evrensel anlamından kaynaklansa gerek, ilk okuyuşta insanda “çığır açan bir buluş” heyecanı yaratsa da işin aslı öyle değildir. Üniversitemiz gerçekliğin manipülasyonundan payına düşeni ziyadesiyle almış, hedef gösterilmiş ve sonrasında vicdanları kanatan bir dizi operasyona malzeme olmuştur.
Tam bu noktada üniversite kavramına ve üniversitenin kendi tarihine bir kara leke bırakmıştır bu operasyonlar. Görenlerin ancak filmlerde olur diyeceği bir terslik kampüslerimizde gerçekleşmiş; öğrenci yurtları üniformalı, kütüphanemiz sivil polislerce basılmıştır. Belli ki uygulatanlar, uygulayıcılar ve onların kampüs içindeki kökleri ne yaptıklarının farkında değildir. Kütüphanede ders çalışmakta olan bir öğrenciyi zor gücü kullanarak gözaltına almayı düşünmek, hepimiz açısından vahim bir tabloyu göz önüne sermektedir.
Bir din için mabedi neyse, bir üniversite için de kütüphanesi odur.
Nazi döneminde yaşananlar, Dr. Stanley Milgram’ı harekete geçirmiş ve “Nasıl oldu da onca insan körüne itaat etti?” sorusunu sordurmuştur. Bu sorudan hareketle çalışmalarına başlayan Dr. Milgram, birçok kişinin bildiği ünlü Milgram Deneyi’ni gerçekleştirmiştir ve “İnsan eğer vicdanı güçlü değilse, otorite karşısında zayıf, vahşi bir canlıdır” sonucuna ulaşmıştır.
“Kişi otoriteyi “meşru” olarak gördüğünde, kendini otoritenin “ajanı” durumuna sokar ve böylece kendisini “diğer kişinin isteklerinin taşıyıcısı” olarak görür. Milgram’a göre, “itaatin özü, bir insanın kendisini başka bir insanın isteklerini gerçekleştiren bir araç olarak görmesi, böylece kendi davranışlarından kendisini sorumlu hissetmemesidir. Kişinin bakış açısındaki bu kritik kayma gerçekleştiği zaman, itaatin tüm öznitelikleri bunu izler.” Sorumluluğun yeri değiştirilerek, eylemleri gerçekleştirenler sorumluluğun emirleri veren otoritede olduğunu düşünürler. Böylece araçsal rollerini küçümseyerek ya da karartarak, eylemleri için kişisel sorumluluk hissetmezler ve eylemlere yönelik tepkilerin onlara yönelmesinden de kurtulduklarını sanırlar.
Dahası Milgram’ın ifade ettiği gibi itaati içselleştirmiş bir kişi hiçbir zaman bir emir verilmese de otoritenin isteklerini veya istek olarak görülebilecek şeyleri yapar. Kişi, görünmez otoriteye boyun eğmeye devam eder.” (Yükselbaba, 2017).
Milgram’a göre “Bizler, ipleri toplum tarafından yönetilen birer kukla olabiliriz. Ama en azından, çevresini algılayabilen, irdeleyebilen kuklalarız. Özgürleşmemizin ilk adımı da bu farkındalık olacaktır.” Bu farkındalığın başlayacağı ve gelişeceği yer, üniversitedir. Ancak bilimsel üretim kuklaları özgürleştirecek ve “Hubris Sendromu” belirtileri gösteren otoritenin elinden iplerini almalarını sağlayacaktır. Erich Fromm’un “sadistçe egemenlik kurma özlemleri, mazoşist eğilimler, zayıfa egemen olmak yerine güçlüye boyun eğen kitleler yaratma arzusu” olarak nitelediği otorite bilimsel özgürlüğü ellerimizden alamayacak, üniversiteleri birer tabelaya dönüştüremeyecektir.
Şu an mesnetsiz iddialarla gözaltında tutulan okul arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır.
Bilimsel düşünceyi ortadan kaldırmaya yönelen tüm hamlelerden vazgeçilmelidir.
Kampüslerimizden polisler çekilmeli, üniversiteler özgür düşüncenin yuvası haline gelmelidir.
Sıra arkadaşlarını ihbar eden muhbirler kendine gelmeli ve vicdanlarda büyük bir yara açtıklarının farkına varmalıdır. Bu akıl tutulmasından kurtulmak için terapiye gitmelidirler.
Eğitim hakkı gasp edilmemeli, haktan mahrum bırakma tehditleri bir an önce son bulmalıdır.
Unutulmamalıdır ki, huzurlu bir toplum, ruhu sağlıklı bireylerle; ruhu sağlıklı bireyler de huzurlu bir toplumla mümkündür.
Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Kimi Öğrenciler
BOĞAZIÇI FELSEFE ÖĞRENCILERINDEN HAKSIZLIĞA KARŞI BIRLIKTE DIRENME ÇAĞRISI
BOĞAZIÇI’NDEN BIR ÇAĞRI DAHA: AKADEMIYI SESINI YÜKSELTMEYE DAVET EDIYORUZ
BOĞAZIÇI ÜNIVERSITESI ÖĞRENCILERININ GÖZALTI SÜRESI BIR HAFTA UZATILDI
BOĞAZIÇI ÜNIVERSITESI EDEBIYAT ÖĞRENCILERI: “SAVAŞ NARALARI KAYBEDECEK, BARIŞ ŞIIRLERI OKUNACAK”
GENÇLIK ÖRGÜTLERINDEN BOĞAZIÇI ÜNIVERSITESI’NDEKI OPERASYONLARA TEPKI
ERDOĞAN’IN HEDEF ALDIĞI BOĞAZIÇI ÜNIVERSITESI’NDE 3 ÖĞRENCI DAHA GÖZALTINA ALINDI
CHP’LI ADIGÜZEL BOĞAZIÇI ÖĞRENCILERININ GÖZALTINA ALINMASINI MECLIS GÜNDEMINE TAŞIDI
SENDIKA.ORG’UN HABERLEŞTIRDIĞI “BOĞAZIÇI KOMANDOSU” MECLIS GÜNDEMINDE
BOĞAZIÇI BASKININDA BIR “KOMANDO”: “REIS EMRIN BAŞIMIZ ÜSTÜNE… APONUN P.ÇLERI UYANIN LAN!”
BOĞAZIÇI ÜNIVERSITESI ÖĞRENCILERINE SABAH BASKINI: ERDOĞAN HEDEF GÖSTERMIŞTI
BOĞAZIÇI ÖĞRENCILERINDEN ERDOĞAN’A: HÜKÜMETI ELEŞTIRMEK “TERÖR” DEĞIL ANAYASAL HAKTIR
ERDOĞAN, BARIŞ ISTEYEN BOĞAZIÇI’LILERI TEHDIT ETMEYE DEVAM EDIYOR: “OKUMA HAKKI VERMEYECEĞIZ”
ERDOĞAN “KATLIAMIN LOKUMU OLMAZ” DIYEN ÜNIVERSITELILERI HEDEF ALDI
BOĞAZIÇI’NDE “AFRIN LOKUMU” GERILIMI SÜRÜYOR: GÖZALTILARI PROTESTO EDENLER DE GÖZALTINA ALINDI
BOĞAZIÇI’NDE “AFRIN LOKUMU” DAĞITANLARA ÖĞRENCILERDEN CEVAP: “KATLIAMIN LOKUMU OLMAZ”
Sendika.Org