ABD Dışişleri Bakanlığı, Afrin’den gelen yağma haberleri konusunda “kaygılı” olduklarını belirtti ve insani yardım kuruluşlarının bölgeye girişlerinin sağlanması çağrısı yaptı
ABD Dışişleri Bakanlığı, Afrin’den gelen yağma haberleri konusunda “kaygılı” olduklarını belirtti ve insani yardım kuruluşlarının bölgeye girişlerinin sağlanması çağrısı yaptı
TSK ile AKP destekli cihatçı grupların, 18 Mart’ta ciddi bir direnişle karşılaşmaksızın Afrin kent merkezini ele geçirmesi ve kentte yaşanan yağma operasyonlarına ilişkin ABD’den açıklama geldi.
“AFRİN’İN FETHİ”: CİHATÇILAR TÜM KENTİ YAĞMALIYOR
Konuya ilişkin ABD Dışişleri Bakanlığı resmi Twitter hesabından, sözcü Heather Nauert imzalı bir açıklama yayımladı. Afrin’den gelen yağma haberleri konusunda “kaygılı” olduklarını belirten ABD Dışişleri, insani yardım kuruluşlarının bölgeye girişlerinin sağlanması çağrısı yaptı.
Amerika’nın Sesi’nde yer alan habere göre, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması şöyle
Amerika son 48 saatte Afrin’den gelen haberlerden dolayı derin kaygı duyuyor. Nüfusunun çoğunluğu Kürtlerden oluşan kentin Türk ordusu ve Türk ordusu destekli güçlerin saldırı tehdidi nedeniyle tahliye edildiği anlaşılıyor. Bu durum bölgedeki insani krize ilişkin kaygılara bir yenisini daha ekliyor. Birleşmiş Milletler de Afrin ve civarında yüzbinlerce kişinin yer değiştirmek zorunda kaldığını ve bu kişilerin şu an acilen temel ihtiyaçlar ve korunma noktasında yardıma muhtaç olduklarını bildiriyor. Ayrıca Afrin’den gelen yağma haberleri konusunda da kaygı duyuyoruz. Türk yetkililere, Afrin’deki duruma ilişkin kaygılarımızı defalarca ilettik.
Amerika, Suriye’nin kuzeybatısında operasyonlar yürüten, aralarında Türkiye, Rusya ve Suriye rejiminin bulunduğu taraflara, uluslararası yardım kuruluşlarına bölgeye erişim hakkı sağlamaları konusunda çağrıda bulunuyor. Ayrıca yine taraflara, acilen, şiddet olayları nedeniyle evlerini terk etmiş kişilere, insani yardımların ulaştırılmasını temin etmeleri ve mümkün olan en kısa sürede, Afrin kentindeki insanların gönüllü ve güvenli biçimde evlerine dönebilmelerini koordine etmeleri çağrısı yapıyoruz. Amerika, BM Güvenlik Konseyi’nin 2401 sayılı ve Suriye’nin tamamında acilen, en az 30 gün süreyle ateşkes öngören kararına bağlılığını sürdürmektedir.
Amerika, Afrin’in bulunduğu Suriye’nin kuzeybatısındaki bölgede herhangi bir faaliyette değil. NATO müttefikimiz Türkiye’ye ve meşru savunma hakkına bağlılık konusundaki kararlılığımız sürüyor. Ayrıca IŞİD’i yok etmeye yönelik kampanyamız ve Demokratik Suriye Güçleri’yle olan ortaklığımız konusunda da kararlılığımız devam ediyor. Aralarında Afrin’in de olduğu Suriye’nin batısındaki çatışmalar IŞİD’e karşı kampanyaya olan dikkati dağıtmış ve örgüte bazı bölgelerde yeniden yapılanmaya başlama şansı vermiştir. Bu artmakta olan derin bir endişedir. Suriye’deki tüm tarafları IŞİD’den gelen ciddi tehdide odaklanmaya davet ediyoruz.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Amerika Dışişleri Bakanlığı açıklamasında bahsedilen Afrin’deki yağma konusuna ilişkin CNN International televizyonuna yaptığı açıklamada “Biz bu haberleri ciddiye alıyoruz. Bu olayları araştırıyoruz. Görünen o ki bu olaylar yaşanmış. Bazı gruplar komutanları tarafından verilen emirlere muhtemelen uymadılar” dedi.
CUMHURBAŞKANLIĞI, AFRİN’DEKİ YAĞMAYI ÜRKEKÇE KABUL ETTİ: “GÖRÜNEN O Kİ BU OLAYLAR YAŞANMIŞ”
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yazılı açıklamasının ardından Dışişleri Bakanlığı da internet sitesinde yer alan bir açıklamayla bakanlık sözcüsünün ifadeleri aktarıldı.
Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
ABD makamlarının Zeytin Dalı Harekatı’nın gerekçesini, amacını ve mahiyetini hâlâ idrak edemediklerini veya maalesef anlamak istemediklerini göstermektedir. Zeytin Dalı Harekatı, bir terörle mücadele harekatıdır. Harekat, kesinlikle sivil halkı hedef almamakta, bilakis sivil halkı bir terör örgütünün baskı ve tahakkümünden kurtarmayı amaçlamaktadır. Ayrıca, sivillerin zarar görmemesi için gerekli tüm önlemler alınmış, sivil halka insani yardım erişimi sağlanmıştır.
Afrin’de teröristlere karşı yürütülen harekatın DEAŞ ile mücadeleye zarar vereceği iddiası da her türlü temelden yoksundur. Suriye’de terörizmle mücadeleye asıl zarar veren yaklaşım, terörist bir gruba karşı bir başka terör örgütünün kullanılması ve bu terörist grubun kendi bölücü gündemini ilerleterek sahada oldubittiler yaratmasına, demografik değişiklikler yapmasına gözyumulmasıdır.
Sendika.Org