İzmir’i hedef alan pek çok rant projesine karşı mücadele etmek üzere yürütülen “İzmir’e sahip çık” “çalışması, 39 kurumun katılımıyla İzmir’e Sahip Çık Platformu halini aldı
İzmir’i hedef alan pek çok rant projesine karşı mücadele etmek üzere yürütülen “İzmir’e sahip çık” çalışması, 39 kurumun katılımıyla İzmir’e Sahip Çık Platformu halini aldı. Platformun kuruluşu, İzmir Mimarlık Merkezi’nde gerçekleştirilen basın toplantısıyla duyuruldu
İktidarın yeni rant bölgesi halini alan İzmir’de kent ve yaşam hakkını savunmak amacıyla yürütülen “İzmir’e sahip çık” çalışması, 39 kurumun katılımı ile “İzmir’e Sahip Çık Platformu” adını aldı. İzmir Mimarlık Merkezi’nde bir araya gelen kurum temsilcileri ve kent-yaşam hakkı savunucuları yaptıkları basın açıklaması ile platformun kuruluşunu duyurdu.
Platform adına basın açıklamasını Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Şenyol Kocaer okudu. Kocaer açıklamasında, son 15 yıl boyunca sürdürülebilir ekonomik bir model yerine ranta dayalı ekonomi politikaları uygulanması nedeniyle kentlerin, tarım alanlarının, kıyıların, ormanların, derelerin yapılaşmaya açıldığını ve talan edildiğini, kamu arazilerinin sermayeye peşkeş çekildiğini belirterek, “Bunun sonucunda özellikle İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde uygulanan rant politikaları ve gerek merkezi gerek yerel idareler tarafından uygulanan yanlış kentleşme politikaları bu kentleri yaşanmaz hale getirmiştir. Yaşanan trafik sorunları, hava kirliliği, kişi başına düşen yeşil alan miktarının azalması, sel felaketleri, heyelanlar ve benzerleri bunun en net örnekleridir” dedi.
Şenyol Kocaer, sözlerini şöyle sürdürdü:
Sermaye gözünü İzmir’de ranta çevrilecek alanlara dikmiştir
İstanbul’da ranta çevrilecek alanlar azaldıkça, yağmacı sermaye gözünü İzmir’de ranta çevrilecek alanlara dikmiştir. Daha önce defalarca dile getirdiğimiz gibi İzmir’de son yıllarda artan nüfusla birlikte parçacıl planlama anlayışıyla uygulanan şehircilik politikaları ile oluşan çarpık kentleşme, deprem ve sel gibi doğal afetlerin gerçekliği ve riskleri, su kaynaklarının tükenmesi, hava kirliliği gibi sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama hakkını bire bir etkileyecek sorunlar İzmir’in kapısına dayanmışken, bunları göz ardı edip yasa ve yönetmeliklerde özellikle İzmir’de uygulanacak rant politikalarının önünü açan değişiklikler yapılmıştır.
Körfez Geçiş Projesi, kuzeyde yapım aşamasında olan İstanbul Otoyolu ile Çiğli’de sulak alanların ve Kuş Cenneti’nin olduğu bölgeden güneyde doğal sit statüsü değiştirilen İnciraltı ve Çeşme yarımadasını birbirine bağlayacaktır. Tüm bu ardı ardına gelen yönetmelik, sit derecelerindeki değişiklikler, üst ölçek plan kararları ve mega proje niteliğindeki İzmir Körfez Geçişi (İKG) Projesi ile İzmir için gelecekte çizilen senaryonun; doğal yapısından gitgide uzaklaşan, ekolojik değerlerini kaybeden, betonlaşmaya teslim edilmiş, parça parça plan değişiklikleri ile yüksek rant artışlarının önünü açan, kıyılarını betona teslim eden rant talanı altında sağlıksız bir kent olacağı ortadadır. Bu gidişat bir an önce engellenmelidir. Yoksa Ege’nin incisi İzmir; tarihi, kültürel ve doğal hiçbir değerini geleceğe taşıyamayacaktır.
Talan projelerine bugün karşı çıkmazsak yarın çok geç olacak
İzmir üzerinde planlanan rant politikalarının en önemli aracı imar planlarıdır. Kentimizi sermayenin şekillendirdiği yağmacı bir anlayışa teslim etmek istemiyorsak; imar planlarında şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarından uzaklaşmamak ve kamu yararını öncelemek gerekmektedir. Merkezi yönetimin ranta dayalı planlama anlayışının karşında duracak en büyük gücün yerel yönetimler olması gerekir. Söylendiği gibi “İzmir’in İstanbul olması” istenmiyorsa buradan başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere tüm İzmir halkına sesleniyoruz. Sözünü ettiğimiz talan projelerine bugün karşı çıkmazsak yarın çok geç olacak. Güzel İzmir’imizin tarihi, kültürel, doğal bütün değerleri gözümüzün önünde bir bir yok olup gidecektir. İzmir’e dayatılan bu rant ve talan politikalarına hukuki, siyasi tüm yolları kullanarak karşı çıkmamız gerekmektedir.
Bu karşı çıkışın daha koordineli ve örgütlü gerçekleştirilmesi doğrultusunda biz aşağıda isimleri bulunan kurumlar, “İzmir’e sahip çık platformu”nda bir araya gelme doğrultusundaki kararımızı kamuoyuyla paylaşmak isteriz. Bu birlikteliğin genişleyerek güçleneceğine inanıyor; doğa, kültür ve tarih talanına karşı kentimizin geleceği için mücadele vermek isteyen tüm meslek örgütü, sendika, demokratik kitle örgütü ve yurttaşları platformumuza ve platform çalışmalarına dâhil olarak İzmir’e sahip çıkmaya davet ediyoruz.
Körfez Geçiş Projesi keşfi öncesinde eylem çağrısı
Ayrıca 1 Mart Perşembe günü saat 10.30’da Körfez Geçiş Projesi için bilirkişi heyeti tarafından yapılacak keşif öncesinde saat 10.00’da Mavişehir İZBAN istasyonunda buluşulacağı belirtildi.
Sendika.Org/ İzmir