Tayyip Erdoğan, Saray’da düzenlenen 45. Muhtarlar Toplantısı’nda konuştu ve AKP’nin IŞİD’e destek olduğunun ispat edilmesi halinde istifa edeceğini söyledi
Tayyip Erdoğan, Saray’da düzenlenen 45. Muhtarlar Toplantısı’nda konuştu ve AKP’nin IŞİD’e destek olduğunun ispat edilmesi halinde istifa edeceğini söyledi
Tayyip Erdoğan, Saray’da düzenlenen 45. Muhtarlar Toplantısı’nda konuştu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına tepki gösteren Erdoğan, AKP’nin IŞİD’e destek olduğunun ispat edilmesi halinde istifa edeceğini söyledi. Erdoğan “AK Parti’nin DEAŞ’a destek olduğunu ispat et. Ben bu makamda, görevde durmam çekilirim. Sen ispat edemezsen çekilir misin? Çekilemez. Hayatı yalan üzerine kurulu” şeklinde konuştu.
CHP kanadından henüz bir açıklama gelmese de 7. yılını doldurmak üzere olan Suriye savaşında AKP’nin cihatçılarla olan ilişkisi ve kirli sicili Erdoğan’ın bu sözlerine yanıt niteliğinde. Bu doğrultuda, “AKP-IŞİD muhabbeti, 32 kısım tekmili birden” başlıklı dosyamızı yeniden okuyucularımıza sunuyoruz.
IŞİD belasının Ortadoğu’da ve Türkiye’de AKP iktidarının katkılarıyla geliştiğini herkes biliyor. Cihatçılar eliyle gerçekleşen her katliamda bu gerçeği daha iyi anlıyoruz.
AKP IŞİD’e canlı kalkan olarak kullanacakları 49 konsolosluk görevlisi verdi, karargaha çevirecekleri bir konsolosluk binası verdi… Libya’dan gelen cihatçıları karşılayacak liman verdi, Orta Asya ve Kafkasya’dan gelenleri taşıyacak uçak verdi… Vahşetlerinin propagandasını yapsınlar diye yüksek teknolojili medya ekipmanları verdi, reklamlarını yapsın diye Anadolu Ajansı verdi… Kürtlere saldırsınlar diye yol verdi, sınırı rahat rahat kullansınlar diye geçiş izni verdi… Kafa kesmekten yorulduklarında gelip dinlenecekleri sınır kentlerini verdi… Yağmaladıkları petrollerini satacakları pazar verdi… Türkiye’den para ve eleman toplasınlar diye fırsat verdi… Daha ne versin? Tabii bunların hepsi yalan, hepsi evham, hepsi asılsız iddia. 32 kısım* tekmili birden…
Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan diğer başlıklar:
“Bay Kemal’e rağmen temizliyoruz”
Her türlü alçaklığa rağmen bölgeyi adım adım teröristlerden askerimiz, milletimiz hep beraber temizliyor. Bunu Bay Kemal’e rağmen temizliyoruz. Ne diyor beyefendi? Afrin’e gitmeyin, fazla içeri gitmeyin. Senden mi alacağız emri. Bize milletimizin emri var, emri. Ona kalsa Esed ile masaya oturun da işi konuşun diyor. 1 milyon vatandaşını öldüren katille neyi konuşacağız? Siz yeri gelir teröristlerle beraber konuşabilirsiniz, Ankara’dan İstanbul’a yürüyebilirsiniz. Biz terör örgütlerinin icazeti ile yola çıkanlarla beraber yol yürümedik, bundan sonra da yürümeyeceğiz. Utanmadan, sıkılmadan bizim DEAŞ ile işbirliği yaptığımız söylüyor. Bunda yüz yok, haysiyet yok, onur yok. Ne zaman bunu ispata davet ettiysem hiçbir zaman ispat etmemiştir.
“2019 kritik bir tarihtir”
Terör örgütü DEAŞ dediler, mücadeleyi bir başka terör örgütü PYD/YPG ile yaptılar. Biz sizin generallerin söylediklerini uygun bulmadık dediler. Bak sizinkiler doğru söylemiyor, bu bölgeyi biz tanırız. Terörist teröristler yok edilmez. “Yanlış yapıyorsunuz sayın Trump” dedim. Siz yolunuza biz yolumuza. Şu ana kadar yaptıklarımız, daha ısınma turları bile sayılmaz. Asıl büyük atakları önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğiz. 2019 kritik bir tarihtir. Artık bu ülkeye operasyon çekmek öyle kolay kolay olmayacaktır. Herkesin bir hesabı olabilir ama en büyük hesap sahibi Allah’tır.
“Muhtarların faaliyetleri kurumsallaşacak”
2019 yılındaki muhtarlık seçimleri her zamankinden daha farklı geçecektir. Bu görevlere daha çok kişi talip olacak, rekabet de kaliteyi yükseltecektir. Muhtarlarımızın çok daha fazla çaba sarf etmesi gerekiyor. Tüm muhtarlarımızın kendi binalarına sahip olacakları müjdesini vermiştim. Her türlü sorunlarını çözdüğümüz muhtarlarımızın faaliyetlerini kurumsal hale getirme imkanı olacak. Ülkemizin bu önemli kurumunu daha da geliştirmek, güçlendirmek için yoğun bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz.
Tayyip Erdoğan’ın TTB ve Türkiye Barolar Birliği’nin ismindeki “Türk” ifadesinin kaldırılacağını söylemesinin ardından TTB Merkez Konseyi Başkanı Raşit Tükel dün (7 Şubat) “Eğer ki meslek birliği, hekimlik değerlerini savunacaksa bu örgütün adının değiştirilmesi veya başka uygulamalar içine girilmesi beyhude çabalardır” demişti.
Erdoğan, muhtarlarla yaptığı toplantıda bir kez daha meslek odalarını hedef alarak şunları söyledi:
Bu ara tweet’ler atıyorlar, neymiş o, biz Türklük ve Türkiye kavramına karşıymışız. Niye TTB’den isminin kaldırılmasını istediğimiz için. Niye? Bu kuruluşun Türklük ile alakası yok, Türk kavramına layık olan bir yanı da yok. TBB’nin de Türkiye’ye layık olan hiçbir yanı yok. Bunlar ne hukuku ne hekimliği, tabipliği kendi saltanatı altına alamazlar. Çıkartılacak olan kanunla, Bakanlar Kurulu kararı ile tüm hekimler, hukukçular kendi derneğini kurabilecekler. Kalkıp tweet’lerle ev sahibini bastırmaya kalkıyorlar. Kullanamayacaksınız, ne Türk kavramını ne Türkiye ismini.
http://sendika62.org/2018/02/dr-samet-menguc-meslek-orgutleri-yapisina-mudahale-kaos-ve-yetki-catismasi-getirir-473473/
Sendika.Org