Dikmen halkı ve demokrasi güçleri, dün gece silahlı saldırı gerçekleştirilen Dikmen Halkevi önünde “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarıyla bir araya geldi
Dikmenliler, dün gece silahlı saldırı gerçekleştirilen Dikmen Halkevi önünde bir araya gelerek Halkevleri’nin yaptığı basın açıklamasına katıldı. Açıklamada mücadele tarihi demokrasi, eşitlik ve adalet olan Halkevleri’nin bu saldırılara karşı mücadele bayrağını düşürmeyeceği vurgulandı
Dün gece Dikmen Halkevi’ne, kendilerine “Ülkücü Gençlik” diyen faşistler silahlı saldırı düzenlemiş, camları kırılan şubenin içine tehdit mesajı bırakmıştı.
DİKMEN HALKEVİ’NE FAŞİST SALDIRI: “ÜÇ TANE KURU SIKI MERMİYLE MÜCADELEDEN GERİ DURMAYIZ”
Saldırının ardından bugün (13 Şubat) akşam saatlerinde, Dikmen halkı ve demokrasi güçleri Dikmen Halkevi önünde “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarıyla bir araya geldi.
Basın açıklaması öncesinde konuşma yapan Nuri Özçelik, Halkevleri’nin faşist çetelere hiçbir zaman geçit vermediğini belirterek “Bu saldırılar Dikmen halkının demokrasi mücadelesine yapılmıştır. Dikmen halkının kardeşlik mücadelesine yapılmıştır. Bu saldırıların zamanlaması manidardır. Bizler, Halkevciler ve Dikmen halkı olarak tarihimizden aldığımız güçle bu saldırılara karşılık vereceğiz. Eşit, özgür, onurlu bir gelecek kuracağız. Bizler bu faşist saldırılara en iyi cevabı adalet mücadelemizi yükselterek vereceğiz, kardeşlik mücadelesini yükselterek vereceğiz” dedi.
Özçelik’in ardından Dikmen Halkevi Başkanı Serdar Kibar basın açıklamasını okudu. Kibar, Dikmen Halkevi’nin, bu mahallenin yıllardır bir parçası olduğunu, mahallelinin sorunlarını çözdüğünü, kadına karşı şiddete ve uyuşturucuya karşı mücadele ettiğini belirtti. Kibar, saldırıyı yapanların “iktidarın gerici ve faşist politikalarından güç aldıklarını” ve “laiklik ve özgürlük karşıtı” olduklarını söyledi.
Kibar sözlerine şöyle devam etti:
Memleketi bölmeye çalıştığımızı iddia edenler, bu memleket için mücadele eden devrimcilere saldırmayı kendilerine hak bilmektedir. Bu saldırı adalet talebine yapılan bir saldırıdır, bu saldırı eşitlik için memleketin dört bir yanında mücadele edenlere yapılan bir saldırıdır. Bu memleket, laik, eşit, özgür bir ülkeyi kuracak olan bizlerindir. Hadsizce ve korkakça, gece vakti Halkevi’ne ve aynı zamanda Dikmen halkına saldıran faşistler bilsinler ki ne mahallemizi ne de bu memleketi onlara bırakmayacağız.
Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş ise saldırının kaynağının “Memleketi OHAL’le, savaşla yönetmeye kalkanlar” olduğunu söyledi. “Bu saldırının kaynağı hukukun yerine Tek Adam’ı koyanlardır” diyen Aktaş, “İşte görüyoruz ki tek adamla yönetilmek istenen Türkiye’de, oluşan boşluğu yönetmeye çalışan çeteler, faşist güruhlar, IŞİD özentili, IŞİD’e benzeyen, halka katliamı reva gören gruplardır” dedi.
Aktaş sözlerine şöyle devam etti:
Biz, bu memlekette bugüne kadar mücadele edenler, bu memleketin faşizme karşı tarihinden, bu memleketin özgürlük, demokrasi mücadelesinin tarihinden doğru yola çıkanlar, bu memleketi yeniden kurmaya söz veriyoruz. Tek Adam’a bırakacak bir ülkemiz yok.
Dikmen’de Halkevleri otuz yıldır var. Dikmen’deki Halkevleri bayrağı demokrasi bayrağıdır ve kuşaklar kuşaklara taşınmıştır. Bu bayrağı yere düşüreceklerini zannedenler yanılıyorlar. Dikmen halkının özgürlük, eşitlik, demokrasi, barış mücadelesi bunu püskürtür. Dikmen halkı bugüne kadar kadın düşmanlarına, uyuşturucu çetelerine, faşistlere meydan vermedi. Dikmen Halkevi de bu mücadelenin bayrağıdır. Bu bayrağı asla ama asla yere düşürmeyeceğiz. Bu bayrak dalgalanacak ve bu bayrak bu memlekete bir söz veriyor, buradan tekrar edelim bu sözü: Bu memleketi Tek Adam’a bırakmayacağız ve bu memleketi yeniden kurmak için Tek Adamı durdurmak bizim görevimizdir. Tek Adam’ı durdurmak bu ülkenin hayallerini, özlemini duyduğu Türkiye’yi yeniden kurmaktır. Şimdiki görevimiz budur: Bu ülkeyi hep birlikte yeniden kurmaktır. Yolumuz açık olsun. Buradaki irade, buradaki kalabalık gösteriyor ki Dikmen, üç beş faşiste pabuç bırakmaz. Bu ülke halklarının talepleri engellenemez. Biz haklı mücadelemizde yolumuza devam edeceğiz.
Sendika.Org/ Ankara