10 Ekim Ankara Katliamı’nın firari sanıklarından olan ve kırmızı bültenle aranan IŞİD’li Nusret Yılmaz’ın yasal yollardan Gürcistan’a girdiği ancak Gürcü polisi tarafından sınır dışı edilerek Türkiye’ye geri gönderildiği ortaya çıktı
10 Ekim Ankara Katliamı’nın firari sanıklarından IŞİD’li Nusret Yılmaz’ın, Artvin’deki Sarp Sınır Kapısı üzerinden Gürcistan’a girdiği ancak Gürcü polisi tarafından “Türkiye ve ABD tarafından arandığı” gerekçesiyle alıkonulup sınır dışı edilerek Türkiye’ye geri gönderildiği ortaya çıktı. Yılmaz, sınır dışı edildikten iki gün sonra bir kez daha aynı şekilde Gürcistan’a girmeye çalıştı ancak Gürcü yetkililer tarafından ülkeye yine alınmadı. IŞİD’in Antep yapılanması içerisinde yer alan ve hakkında kırmızı bültenle yakalama kararı bulunan Nusret Yılmaz’ın Emniyet veri tabanında, hakkındaki kayıtlara da erişilemiyor
Nusret Yılmaz, IŞİD’in Antep yapılanmasına yönelik polisin iki yıl süren teknik takibinde de adım adım izlenmişti.
IŞİD’in Antep yapılanmasında yer alan ve üst düzey yöneticilerinden olduğu belirtilen Nusret Yılmaz’la ilgili ortaya çıkan resmi bir belge, Türkiye’deki birçok katliamdan sorumlu IŞİD’lilerin devletin bilgisi dahilinde mahkemeden kaçırıldığını bir kez daha ortaya koydu.
Bu durum, Dışişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı yazışması sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yollanan bir yazıya yansıdı.
“Gizli” ibareli bu yazıda, 10 Ekim Ankara Katliamı sanıklarından IŞİD’li Nusret Yılmaz’ın, hakkındaki yakalama kararlarına rağmen 2017 yılı ortalarında, Türkiye üzerinden yasal yollarla Gürcistan’a girmeye çalıştığı ancak Gürcü sınır polisi tarafından alıkonulup Türkiye’ye geri gönderildiği belirtiliyor.
Antep IŞİD soruşturması dosyasında “IŞİD’in üst düzey yöneticisi ve IŞİD askeri polisi” olduğu belirtilen Nusret Yılmaz, 10 Ekim Ankara Katliamı davasının firari sanıkları arasında yer alıyor.
Hakkında “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan yakalama emri olan ve kırmızı bültenle uluslararası seviyede aranan Nusret Yılmaz’ın, Türkiye’ye geri gönderilmesine rağmen olaydan iki gün sonra bir kez daha aynı şekilde Gürcistan’a girmeye çalıştığı kaydedildi. Yazının devamında ise Yılmaz ile ilgili yurda giriş çıkış kaydı sorgulanmak istendiğinde Emniyet Genel Müdürlüğü veri tabanının servis hatası verdiği vurgulanıyor.
Söz konusu belgede, Yılmaz’ın Gürcü makamları tarafından Gürcistan’a yine alınmadığı belirtiliyor ancak akabinde hakkında herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı bilinmiyor.
Ortaya çıkan bu resmi belge, IŞİD’in Antep yapılanmasının kilit isimlerinden olan Nusret Yılmaz’ın iki defa yetkililerin gözü önünde ve elini kolunu sallayarak yurtdışına çıktığını gösteriyor. Hakkında yakalama kararı olmasına rağmen Yılmaz’ın sınır kapısındaki denetimlerden nasıl geçebildiği de merak konusu.
Yılmaz’ın ilk seferinde geri iade edilmesine rağmen yakalanmaması ve kısa süre sonraki ikinci denemesinin ardından akıbetinin bilinmemesi akıllara IŞİD’in Türkiye’deki kilit isimlerinin “susturulduğu” önceki örnekleri getiriyor.
20 Temmuz 2015 Suruç, 10 Ekim 2015 Ankara, 20 Ağustos 2016 Antep katliamlarının sorumluları olduğu belirtilen ve IŞİD’in Türkiye’deki yapılanmasında yer alan Yunus Durmaz, İbrahim Halil Durgun ve Mehmet Kadir Cabael polis operasyonları sırasında sağ yakalanmak yerine öldürülmüştü.
“IŞİD’İN KİLİT İSİMLERİ KONUŞMASIN DİYE Mİ YARGISIZ İNFAZ EDİLİYOR?”
16 Ekim 2016’da Antep Valisi Ali Yerlikaya, IŞİD’in Antep’teki sorumlu kadrosu olan Mehmet Kadir Cebael’in polis operasyonunda yargısız infaz edildiğini “Polisimiz, kendisi henüz bombayla ilgili etraftaki ev sahiplerine ve komşularının zarar görmemesi için bulunduğu karşı inşaattan kendisini etkisiz hale getiriyor” sözleriyle itiraf etmişti.
ANTEP VALİSİ IŞİD’LİYİ ÖVMEDİ, YARGISIZ İNFAZI İTİRAF ETTİ
Sendika.Org