Artvinliler Cerattepe direnişinin ikinci yıldönümü nedeniyle gerçekleştirdikleri basın açıklamasında yaşamı katleden doğa katliamı karşısında mücadelelerinin süreceğini belirtti
Artvinliler Cerattepe direnişinin ikinci yıldönümü nedeniyle gerçekleştirdikleri basın açıklamasında yaşamı katleden doğa katliamı karşısında mücadelelerinin süreceğini belirtti
Artvinliler Cerattepe direnişinin ikinci yıldönümü nedeniyle Artvin İl Özel İdare Kavşağı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan okudu. Açıklamada, Artvin halkının çeyrek asırdır büyük azim ve kararlılıkla sürdürdüğü Cerattepe mücadelesinin aynı azim ve kararlılıkla sürmekte olduğunu vurgulandı.
Rize İdare Mahkemesi’nde ve Anayasa Mahkemesi’nde süren davaların yanısıra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru yapılacağı ifade edildi. Hukuki yolların yanı sıra ülke genelinde özellikle Artvinlilerin yoğun yaşadığı illerde yapılan imza kampanyası sonucu, kısa sürede 40.000 imza toplandığı ve imzaların bir çok ilden gelen Artvinlilerle birlikte TBMM Başkanlığı’na sunulduğu hatırlatıldı. Artvin Çevre Platformu öncülüğünde ortak eylemlerin geliştirileceğini belirten Karahan, yakın zamanda konuya dair bir panel yapılması yönünde karar alındığını da duyurdu.
“Yaşamak için, bize emanet edilen bu dünyayı çocuklarımıza ulaştırabilmek için ve yokoluşun önüne geçebilmek için mücadele etmekten, dayanışma duygusunu güçlendirmekten başka bir seçeneğimiz yok” diyen Karahan 2018 yılı Ocak ayı içerisinde Cengiz İnşaat gurubunun Murgul – Damar ve Cerattepe projelerinde çalışan işçilerin tümünün iş koşullarının düzeltilmesi ve ücretlerinin iyileştirilmesi için işi durdurduğunu ifade etti. Yapılan pazarlıktan bir sonuç alınamaması üzerine, işverenin işçilerin kararlılığı karşında bütün iş akitlerini sonlandırdığını ve işyerlerini kapattığını duyurduğunu hatırlattı.
Karahan “Özellikle bir maden kasabası haline gelen Murgul ve Damar’da ilçe ekonomisinin tümüyle madene bağımlı hale gelmesinin sonucu olarak örgütsüz işçilerin direnişi fazla sürmemiş, iş akitlerinin feshedilmesi işçiler ile esnafı ve bankaları karşı karşıya getirmiş, bu, direnişin kırılmasına, geri adım atılmasına sebep olmuştur. Madencilik girdiği alanlardan diğer sektörleri kovan bir faaliyet olduğundan ilçe ekonomisi madene bağlı hale gelmiş, çalışanların ve ailelerinin başka alternatifi kalmamıştır. Murgul’da yaşanan Soma’da yaşananın tekrarı gibidir. Murgul’da da çaresizlik işçilere diz çöktürmüş ve işverenin kabul ettiği koşullarda işletmelerin yeniden açılmasına dönüşen bir süreç yaşanmıştır” dedi.
“Murgul’da bir an önce alternatif yaşam olanaklarının, iş alanlarının, turizm, tarım ve hayvancılık alanlarının ve kooperatifçiliğin geliştirilmesinin yolu açılmalı, çalışanlar bu sarmaldan kurtarılmalıdır. Murgul’un gençleri madende ucuz işgücü değil, doğada bir değer olmalıdır diyen Karahan Cerattepe’de madenciliğe asla izin verilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
“Ülkemizde olduğu gibi yağma ve talan anlayışı ile yapılan madencilik, istihdam yaratmaz, tam tersine çeşitli istihdam alanlarını yok eder. Ama madencilik işbirlikçi yaratır” diyen Karahan bu işbirlikçiliğin bir örneğini son dönemde Artvin’de yaşadıklarını belirtti. Maden şirketinin Artvin halkını ve mücadelesini parçalamak için arayışlar içerisinde olduğunu belirtti.
Karahan, Cerattepe direnişinin 2. yıldönümünde Artvin halkının yaşamı yok eden doğa katliamı karşısında mücadelesinin süreceğini belirterek şunları söyledi:
Bizler bu mücadelenin haklı olduğuna inananlar, mücadeleden de Cerattepe’den de asla vazgeçmeyeceğiz. Gücümüzü bilimden, evrensel hukuktan ve adaletten alanlar olarak sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bugün, Cerattepe mücadelesinin en kritik aşamalarından olan 15-16 Şubat 2016 günü başlayıp devam eden haftanın 2. yıldönümüdür. O günler bir hukuksuzluk ve vahşet ile dünyanın gözü önünde bir halkın orantısız bir güçle ezilmeye çalışıldığı unutulmaz bir baskı ve direnişin yaşandığı günlerdi. Yaşam hakkını herşeyi göze alarak en barışçıl şekilde savunmaya çalışan bir halkın çığlığını bütün dünya duydu, bir tek onlar duymadı. Hafızalarımızdan hiç silinmeyecek, çocuklarımıza anlatacağımız 245 gün süren nöbetlerin ardından gelen bu direnişi tarihe not düşüyor ve hiç unutmuyoruz. Yaşamı yok eden bu gözü dönmüş doğa katliamına karşı Artvin halkının mücadelesi her zorluğa karşı sürecektir. Bu mücadeleye bütün Artvinlileri, çevre dostlarını, ülkenin gerçek yurttaşlarını bekliyoruz.
Sendika.Org