Afrin operasyonunu yöneten İkinci Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel, Diyanet heyetinin ziyareti sırasında “(Afrin’de) yedi yıldır devam eden savaşa rağmen şimdiye kadar bir kurşun dahi sıkılmadığını” söyledi
Afrin operasyonunu yöneten İkinci Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel, Diyanet heyetinin ziyareti sırasında “(Afrin’de) yedi yıldır devam eden savaşa rağmen şimdiye kadar bir kurşun dahi sıkılmadığını” söyledi
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve beraberindeki heyet, 15-17 Şubat tarihlerinde Hatay’a bir ziyaret gerçekleştirdi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Müşaviri Ahmet Belada konuya ilişkin kaleme aldığı makalesinde, Afrin operasyonunun yönetildiği merkezde İkinci Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel ile gerçekleştirdikleri görüşmeden de bahsetti.
Belada’nın aktardığına göre, Afrin’e ilişkin bilgiler veren Temel, “(Afrin’de) yedi yıldır devam eden savaşa rağmen şimdiye kadar bir kurşun dahi sıkılmadığını” söyledi.
Korgeneral Temel’in Afrin’i Lübnan’ın Beyrut şehrine benzettiğini belirten Belada, “Burada yaşayanların zengin Suriyelilerin yaşadığını, her türlü zevk sefanın yaşandığından bahsetti” ifadelerini kullanması da dikkat çekti.
Belada’nın yazısında görüşmeye ilişkin bölüm şöyle:
Grubumuzdan bir grup arkadaşla ordumuzun harekât merkezini ziyaret ettik. Bilindiği gibi şu anda ülkemizin olduğu kadar tüm dünyanın merak ettiği karargâhı görüp komutanımızı dinleme imkânı bulduk.
İkinci Ordu Komutanımız Korgeneral İsmail Metin Temel heyetimizi mutlu eden fevkalade güzel bilgiler verdi. “Rahat olun iş bitti.” diyerek hepimizi rahatlattı. Afrin’i avuçlarının içi gibi bildiklerini söyledikten sonra; eğer hava muhalefeti el verirse çok kısa sürede Afrin’i alabileceklerini söyledi. Özellikle ölenin de öldürenin de Müslüman olmasına çok üzüldüğünü, bu yüzden sivillere zarar vermemek için kılı kırk yardıklarına dikkat çekti. Morallerinin çok iyi olduğunu toplumsal duyarlılığın Kıbrıs Barış Harekâtından daha üstün olduğuna dikkat çekti. Bu durumun askerinden komutanına bizleri çok motive ettiğini söyledi. Bir taraftan bizlere bu ve benzeri bilgileri verirken bir taraftan da iki ekrandan iki İHA (İnsansız Hava Aracı)’ndaki görüntüleri izliyordu. Başkanımız da kendilerine her daim dua ettiğimizi, camilerde fetih suresi okuduğumuzu belirtti.
Afrin’i Lübnan’ın Beyrut şehrine benzeterek, burada yaşayanların zengin Suriyelilerin yaşadığını, her türlü zevk sefanın yaşandığından bahsetti. Daha da ilginci yedi yıldır devam eden savaşa rağmen şimdiye kadar bir kurşun dahi sıkılmadığından bahsetti. Teröristlerle yabancıların beraberce şehri organize ettiklerinden bahsetti. Verdiği çok önemli bilgiden biride; bizim orayı alamayacağımızı, almak istememiz halinde de çok zayiat vereceğimize inanıyorlarmış. Batılılar tarafından yapılan tünellerin doksan cm kalınlığında olduğunu belirtti. Birçok yabancı teröristlerin olduğunu söyledi. ÖSO konusunda da ilginç açıklamalarda bulundu… Burada dengelerin çok çabuk değiştiğine dikkat çeken komutanımız, yarın Suriye birlikleri Afrin’e gelir bayraklarını dikerlerse hiç şaşırmayın dedi. Biraz da mahcup olarak ailesi hakkında bilgi verdi. Bir hizmet için gittiği Ankara’da evine uğradığını hanımının yemek yemesi konusunda ısrar etmesine rağmen, yemeğe kalmadığını ancak bir elma alıp geri görevinin başına döndüğünü söyledi. Ameliyat olacak oğlunun yanında bulunmak istediğinde oğlu; “babacığım askerlerini bırakıp gelirsen ameliyat olmam. Lütfen gelme. Orada size ihtiyaç vardır.” demiş… “Biz ancak işimizi yapıyoruz. Bunun dışında karar verecek olanlar siyasetçilerdir.” dedi. 28 Şubat aklıma geldi. Her üst düzey komutan müstakil bir siyasetçi gibi davranıyordu. Rahmetli Erbakan Hocaya az hakaret etmedeler… nereden nereye Ayrılırken komutan; kendilerini ziyaretimizden çok hoşnut olduklarını ifade etti. Hem onlar hem de bizler olup bitenlerden, yapılan açıklamalardan memnun olarak ayrıldık.
Sendika.Org