Artvin caddeleri uzun bir aradan sonra “Vali istifa” sloganlarıyla yankılandı. Tek yürek tek sestik: “Tiyatro hakkımız engellenemez!”
Metni, yazarı olmayan, doğaçlama oyun sahnelendi. Barış Atay’ın deyimiyle Vali, Emniyet ve polisler oyunu çok güzel oynadı. Artvin caddeleri uzun bir aradan sonra “Vali istifa” sloganlarıyla yankılandı. Tek yürek tek sestik: “Tiyatro hakkımız engellenemez!”
Bazı durumlar vardır anlatmak istersiniz anlatamazsınız ya da anlatırsınız insanlar anlamak istediğini anlar. 12 Ocak cuma akşamı Artvin Valiliği alenen bizim anlatmak istediğimizi sergilemiştir. Herkes diktatörlüğün ne demek olduğunu bir kez daha anladı. Sadece diktatör oyununu yasaklayarak bizleri nasıl bir geleceğin beklediğini göstermiş oldular. “Ben istemiyorsam oynanmayacak” diyor Vali beyimiz.
Peki yasa ne diyor? Peki mahkeme kararı?
“Onu hiç tanımam! Ben istemedim, olmayacak” diyor.
“Mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı mı aldınız? Alın size yeni bir yasak kararı. Hadi bunu götürün mahkemeye.”
“Bunu da mı durdurdunuz? Bir yasak daha çıkarırım karşınıza, onu götürürsünüz mahkemeye. Olmadı biraz zaman geçsin, mahkeme heyeti değiştirilir.”
Peki Artvin bunları yeni mi yaşıyor? Tabii ki hayır. Cerattepe direnişinde yaşadık kat be kat fazlasını.
Hadi Cerattepe’de pasta büyük. Ancak bir tiyatro oyununa bu denli düşmanlık pes dedirtti. O gün Artvin’de yaşadığımız, diktatörlüğün ilan edilmemiş versiyonudur. Fiili bir diktatörlüğü en güzel tarif eden örneklerden birini yaşadık.
Günler öncesinden Halkevleri olarak Fındıklı, Hopa ve Artvin merkezde izleyiciyle buluşturmak üzere “Sadece Diktatör” oyunu için turne çalışması başlattık. 19 Aralık 2017 tarihinde Artvin Valiliği’ne oyun metni ile birlikte başvuru yaptık. Yaptığımız başvuru tam 14 gün boyunca cevaplandırılmadı.
Süre uzayınca biz de izin vermemeleri ihtimaline karşı boş durmadık. Artvin Çoruh Üniversitesi Rektörlüğü’ne üniversiteye ait salon için başvuru yaptık. Tam 14. gün Artvin Valiliği izin kararını iletti.
Hızlı bir şekilde çalışmalara başladık, afiş ve davetiye hazırladık. Akabinde Valilik kararı ile birlikte, İl Özel İdaresi ile görüştük ve salonu tarafımıza rezerve ettiler. Ama salon kira ücretini ödemeye gittiğimizde ücret dilekçesini bile kabul etmediler. Beklememizi söylediler ve tekrar İl Özel İdaresi ile görüşmeye gittiğimizde salonun bize verilmediğine dair bir yazı aldık.
Yazıda özetle “Oyunu inceledik, uygun görmedik” yazıyordu. Yani, valilik izin vermişti ama İl Özel İdaresi vermemişti. Absürt. Çünkü İl Özel İdaresi, başında Vali’nin bulunduğu, Valilikten ayrı olmayan bir kurum. “Bu bir hukuksuzluktur” dedik ve yasağa karşı mücadelemizi başlattık. İlk gün İl Özel İdaresi binasına giderek terk etmeme eylemi başlattık. Aksam saatlerine doğru eyleme destek verenlerin sayısı arttı. Muhatap bulamamamız nedeniyle binadan ayrıldık ve bir basın açıklaması yaparak durumu anlattık.
Ertesi gün salon bizim diyerek duyurulara devam ettik. Halkevleri Genel Merkezi’nin başvurusu ile idare mahkemesine yürütmeyi durdurma talebiyle dava açıldı. Bir yandan oyunun duyurusunu yaptık bir yandan da mahkeme kapısında mücadelemiz devam etti. Artvin halkını oyuna sahip çıkmaya, belirlenen saatte salona gelmeye çağırdık. Oyun günü geldiğinde Artvin halkı tiyatro hakkına sahip çıktı ve salon önünde birikti. Etkinlik saati yaklaşırken de yürütmeyi durdurma kararı çıktığını öğrendik.
Ancak Vali mahkeme kararı karşısında yeni bir yasak ilan ederek tanımadı. Vali mahkeme kararını delmek için saat 19.15’te yeni bir yasak tebliğ etti. Oyun saatinin bir hayli geçmiş olması ve tiyatronun sahnedekinden daha büyük bir etkiyi salon kapısında yaratmış olmasından dolayı, basın açıklaması yaparak salondan ayrıldık. Ancak tekrar geleceğiz dedik, daha çok geleceğiz. Ayrıca bir tiyatro oyunu salon kapısında nasıl oynanır, onu göstermiş olduk. Metni, yazarı olmayan, doğaçlama oyun gerçekleşti. Barış Atay’ın deyimiyle Vali, Emniyet ve polisler oyunu çok güzel oynadı.
Kuskusuz Artvin halkı direnişin en güzel en şanlı örneklerinden birini Cerattepe’de vermişti ancak o aksam Cerattepe’de kazandığımız ve uzun bir dönem sessizlikle ihmal ettiğimiz ruhu tazelemiş üzerimizdeki pası bir nebze de olsa atmış olduk
Artvin caddeleri uzun bir aradan sonra “Vali istifa” sloganlarıyla yankılandı. Tek yürek tek sestik: “Tiyatro hakkımız engellenemez.”
Özlediğimiz bir akşamı yaşadık.
Basın açıklaması sonrası insanlarda aynı duygu: Özlemiştik, umut dolduk.
Biz biliyoruz ki mücadelenin sürekli olanı makbuldür. Mücadele özgürleştirdiği kadar, sürekli olması da özgürlüğü kalıcı kılar. Mücadele edeceğiz. Biliyoruz ki kültürel, sanatsal etkinlikler için de sağlıklı bir çevre ve demokratik bir ortam gereklidir. Cerattepe’yi geri aldığımızda ve diktatörlüğü durdurduğumuzda sanatın da nefes almanın da tadına varacağız
Artvin halkı şunu iyi biliyor; Cerattepe’yi almanın yolu diktatörlükle mücadeleden geçer. Diktatörü durdurmadan Cerattepe’yi alamayız. Diktatörlüğe karşı verdiğimiz mücadele güzel günlerin habercisi olacaktır. Güzel günler yakındır. O akşam basın açıklamamızda da belirttiğimiz gibi Artvin’de iş makinelerinin tozunu değil sahnelerin tozunu hâkim kılacağız.
* Dursun Ali Koyuncu: Artvin Halkevi Başkanı
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.