Rize’nin Şimşirli Köyü’nde yapılması planlanan HES projesi Danıştay kararı ile iptal edildi. Buna rağmen HES’lere karşı direnen 79 köylü hakkında toplam 29 buçuk yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davalar sürüyor
Rize’nin Şimşirli Köyü’nde yapılması planlanan HES projesi Danıştay kararı ile iptal edildi. Buna rağmen HES’lere karşı direnen 79 köylü hakkında toplam 29 buçuk yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davalar sürüyor
Rize’nin İkizdere Vadisi üzerindeki Şimşirli Köyü’nde yapımı planlanan Şimşirli HES Projesi’ni yapan firmanın ‘Su Kullanım Hakkı Anlaşması’ ile ‘Enerji Üretim Lisansı’nın iptal edildiği ortaya çıktı.
Danıştay 13.Dairesi, verdiği kararda Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından ‘Su Kullanım Hakkı Anlaşması’nın iptal edilmesi ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) da firmanın ‘Enerji Üretim Lisansı’nı iptal etmesi nedeniyle, ‘yürütmenin durdurulmasına yer olmadığına’ karar verdi.
Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nca, 22 Ekim 2010’da, Doğal SİT Alanı kararı alınan İkizdere Vadisinin bu kararı, zamanın Başbakanı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile çeşitli bakan ve siyasilerin açıklamaları nedeniyle bugüne kadar ilan edilemedi.
Toplam 74 km uzunluğunda olan ve 26 ayrı HES projesinin yapımının planlandığı İkizdere Vadisi’nin önemli merkezlerinden Şimşirli Köyü’ndeki HES projesi, ilk olarak 2009 yılının Ağustos ayında gündeme geldi. Almanya merkezli özel bir firma tarafından geliştirilen HES projesi daha sonra aslen İkizdereli iş insanlarının sahibi olduğu bir başka enerji firması olan Onur Ltd.Şti.’ye devredildi.
Toplam 3,58 megavat kurulu gücünde olması planlanan Şimşirli Regülatörü ve HES projesi için köylüler, tepkilerinin yanı sıra, 2013’te başlatılan çalışmalardan sonra yine zamanın Başbakan’ı Erdoğan’a seslenerek projenin iptal edilmesini istemiş; yurt genelinde gelen tepkiler üzerine hükümet, 10 megavat altındaki HES’lerin iptal edileceği sözünü vermişti.
Bu sözlere ve hükümetin bu söylemi programına almasına karşın Şimşirli HES çalışmaları yine devam etti.
Şimşirli Köylüleri, Şimşirli Kültür ve Kalkındırma Derneği öncülüğünde HES projesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtı. HES projesinin ÇED Raporu iptal edilmesine karşın firma, çalışmalarını özel izinle sürdürdü.
Köylüler bu kez Avukat Yakup Okumuşoğlu’nun girişimiyle, Danıştay 13.Daire’sinde, DSİ ile Onur Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. arasında imzalanan 26.12.2011 tarih ve 37284 sayılı ‘Su Kullanım Hakkı Anlaşması’ ve bu anlaşmanın dayanağı olan 26.06.2003 tarih ve 25150 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Elektrik Piyasasında Üretim Faaliyetinde Bulunmak Üzere Su Kullanım Hakkı Anlaşması İmzalanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle dava açtı.
Dava açıldıktan sonra, ‘Su Kullanım Anlaşmasının’ dayandırıldığı söz konusu Yönetmeliğin 21.maddesi, 21.02.2015 tarih ve 29274 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kararla, yürürlükten kaldırıldı. Bu Karar sonrasında ise EPDK’nın, söz konusu şirkete vermiş olduğu 12.01.2012 tarih ve EÜ/3640-5/2211 sayılı Üretim Lisansı, yine EPDK’nın, 13.04.2017 tarih ve 7020-10 kararı ile sonlandırıldı.
Bu kararlara vurgu yapılan Danıştay 13.Dairesi’nin, önceki hafta öğrenilen, 13.09.2017 tarih ve 2016/20 Esas No’lu kararında, söz konusu sonlandırma nedeniyle, ‘yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına’ karar verildiği kaydedildi.
Köylüler adına kararı değerlendiren ve söz konusu Danıştay kararı ile artık Şimşirli’de HES projesinin adından dahi söz edilemeyeceğini kaydeden köylülerden Bahri Bir, “2010 yılının Aralık ayında fiili olarak başlayan Şimşirli Regülatörü ve HES projesi, 7 yıl süren demokratik ve hukuki mücadeleler sonucu sonlandırılmıştır” dedi.
Yaşanan süreci değerlendiren Bir, “Şimşirli Köylüleri olarak yürüttüğümüz bu mücadele sırasında zaman zaman insanlık dışı müdahalelere maruz kaldık. Aramızda 88 yaşında kadınların da bulunduğu 79 kişiye ceza davası açıldı. Davalar halen devam etmektedir. Tüm bu baskılara rağmen yılmadık, yorulmadık, haklılığımıza inandığımız davamızdan vazgeçmedik. Sonunda sadece Şimşirli Köylüleri değil tüm doğaseverler kazandık. Bu süreçte bizi anlayan ve desteklerini esirgemeyen herkese teşekkür ederiz” diye konuştu.
Köylüler ayrıca, zamanın Başbakanı Cumhurbaşkanı Erdoağan ile AKP Hükümetine de seslenerek, o gün verilen sözler doğrultusunda, ülke genelinde 10 megavatın altındaki HES projelerinin bir an önce iptal edilmesi çağrısında bulundu.
Şimşirli Köylüleri son olarak 31 Mayıs 2014’te İkizdere-İspir karayolunu ulaşıma kapatarak, HES projesini protesto etmişti. Bu protesto sırasında jandarma görevlileri köylüleri dağıtmak için cop kullanmış, kadın, çocuk ve yaşlıların da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi çeşitli yerlerinden yaralanmıştı. Olay sonrasında köylüler de şikayetçi olurken, açılan kamu davasıyla 84 köylü hakkında soruşturma başlatılmış ve 17’si kadın 39 kişi hakkında dava açılmıştı.
Bu dava devam ederken sürdürülen HES çalışmalarına karşı Şimşirli’deki ilk eylem 18 Ağustos 2013’te, köylülerin HES şantiyesine kadar yürümesiyle yapıldı. Köylüler hakkında ilk dava da bu eylem nedeniyle açıldı.
Şantiyeye girip işaret levhalarını ve dubaları dereye attıkları, çalışanlara küfür ettikleri öne sürülen 5’i kadın 39 köylüye TCK 125/4’e göre ‘alenen zincirleme hakaret’ suçundan 4 yıl, 117 ve 119. maddesine göre ‘iş ve çalışma hürriyetinin ihlali’ suçundan 4 yıl ve 151. maddeye göre ise ‘mala zarar verme’ suçundan da 3 yıl olmak üzere toplam 11 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu köylülere cop ve gazla müdahale edip, döven jandarmalar hakkında soruşturma izni verilmedi.
Bu dava devam ederken, Rize İdare Mahkemesi 4 Kasım 2014’te, köylerin açtığı davada, Şimşirli HES’in ‘ÇED Olumlu Raporu’nu iptal etti.
Mahkemenin ‘iptal’ kararına karşın şirket, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan izin alıp bölgede çalışmalarını sürdürdü ve dinamitle patlatma yapmaya devam etti.
Şirketin bu çalışmaları sırasında, 28 Mayıs 2014’te köyün içme suyu borusu patlatıldı ve buna karşı 5 köylü, şantiyede tepki gösterince, onlar hakkında da, ‘alenen zincirleme hakaret’ suçlamasıyla 4, ‘iş ve çalışma hürriyetinin ihlali’ suçlamasıyla 2 yıla kadar hapis istemiyle kamu davası açıldı.
Bu arada, köylülerin tepkisi ve kaymakamlığın sözüne rağmen patlatmalar 31 Mayıs’ta da devam edince, kadın-erkek, genç-yaşlı köylüler çay bahçelerine değil, HES şantiyesine yürüdü.
Şantiye karşısında oturma eylemi yapan 20 civarında köylü kadına cop ve biber gazlarıyla saldırıldı. Yardıma giden diğer köylüler de jandarmadan dayak yedi.
Bu olaydan sonra da köylülerin şikayeti üzerine Valilik, jandarma hakkında soruşturma izni vermezken; 43 jandarma ve şantiye çalışanının şikayetiyle 17’si kadın 36 köylü hakkında 3. dava açıldı.
Davada köylüler hakkında Rize 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, TCK’ya göre, ‘jandarmanın cop ve kalkanları kırıldığı’ için ‘kamu malına zarar verme’ suçlamasıyla 4 yıl, ‘mala zarar verme’ suçundan 3 yıl, ‘jandarmalara alenen zincirleme hakaret edildiği’ iddiasıyla 4 yıl, ‘çalışmayı engelledikleri’ iddiasıyla 4 yıl, ‘sopayla birden çok kişiyi tehdit ettikleri ve hürriyetinden yoksun bıraktıkları’ iddiasıyla 10, ‘kamu görevlisine silahla direnmek’ iddiasıyla 4,5 yıl olmak üzere toplam 29,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Köylüler hakkında açılan 3 ayrı davadan 2’si birleştirilirken, devam eden ve toplam 79 kişinin yargılandığı davanın 4.duruşması ise 25 Ocak 2018 Perşembe günü Rize 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
İddianamede 54 yaşındaki Ayhan Yağcı adlı kadının copla, 50 yaşındaki Havva Bir’in boruyla jandarmaya vurduğu, Hatice Uzun’un ise askeri kovaladığı iddia edilirken; karı-kocalar, çocuklar, nineler ve dedelerden oluşan sanıklar arasında 81 yaşındaki Fatma Uzun, 76 yaşındaki Hatice Zehir ve 74 yaşındaki Yakup Galip de alıyor.
Ayrıca, 39 köylü hakkındaki birinci davanın 7.duruşmasının da gelecek ay Rize 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görüleceği kaydedildi.
Ömer Şan / Sendika.Org