TBMM’de “iktidarın çoğunluğu nedeniyle hiçbir tasarının engellenemeyeceği” söyleminin palavra olduğunu zeytin ve meraları sanayi sitelerine açan torba kanuna karşı mücadele edenler gördü
2017’den çok şey öğrendiğimiz kesin. Resmî söylemin dışında genel söylemin de doğru olmadığını bu sene gördük. Mesela TBMM’de “iktidarın çoğunluğu nedeniyle hiçbir tasarının engellenemeyeceği” söyleminin kocaman bir palavra olduğunu zeytin ve meraları sanayi sitelerine açan torba kanuna karşı mücadele edenler çok net gördü
İnsan bir bilmezse, bir de ne bildiğini bilmezse kötü oluyor. Daha kötüsü yanlışı anlatana karşı doğruyu savunamamak. İyi olansa öğrenmek, bildiğini savunmak ve geliştirmek.
İnsan bilirse ve neyi bildiğini de bilirse iyi oluyor. Mesela 2017’de o kadar çok şey öğrendik ve bilir hale geldik ki koca bir liste çıkar. Toplum olarak şu altta yazılanları bir uzmana anlatın deseniz anlatamaz. Ama sağ olsun ülkemiz Oxford sanki. En acayip denklemleri hep beraber öğreniyoruz.
2018’de ise bu bildiklerimizi çözüme götürsek, 2017’nin öğrettiklerini geliştirsek pek çok şey değişmez mi? Bence değişir. 2017’deki performansımıza az bir katkı ile çok şey değişebilir.
Bu vesile ile kendi deneyimlerim ışığında sadece bir eksenden 2017’den öğrendiğim yedi şeyi sıraladım.
2017’nin en sembol ve öğretici bilgisi Adana Rakı Festivali idi. Ne alaka derseniz, bütün resmi propagandaya rağmen, OHAL’e rağmen, valinin yasaklanmasına rağmen Adanalılar sokaklara çıkıp sabaha kadar rakı içti, kebap pişirdi, mezeleri paylaştı. Yani bu argümanları yemediler, rakı içtiler.
2017’den çok şey öğrendiğimiz kesin, bunlar sadece bir buket. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde, resmî söylemin dışında genel söylemin de doğru olmadığını bu sene gördük. Mesela TBMM’de “iktidarın çoğunluğu nedeniyle hiçbir tasarının engellenemeyeceği” söyleminin kocaman bir palavra olduğunu zeytin ve meraları sanayi sitelerine açan torba kanuna karşı mücadele edenler çok net gördü. OHAL’e rağmen, komisyondan geçmesine rağmen, muhalefetin “amalarına” rağmen herkes peynire ve zeytine sahip çıktı, halk doğrusunu yaptı, siyasetin istediği oyun tutmadı.
Şimdi 2018’de bir şey daha denememiz gerekiyor. Yukarıdaki ve benzer bilgiler bir potansiyel ise bunu kinetik enerjiye çevirmemiz lazım. Artık söylemlere inanmamak, kendi söylemimizi geliştirmek gerekiyor. Resmî tezlere karşı muhalif anti-tezler değil, sentezlerle çıkmamız gerekiyor. Yeni bilgiyi çözüme evirmek gerekiyor.
Çok açık ki 2017 yılından 2018 yılının çok daha güzel olacağını öğrendik.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.