ESP, Ankara Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan ESP Genel Başkanı Çiçek Otlu’nun yarın görülecek davası öncesinde basın toplantısı düzenledi
Ankara Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan ESP Genel Başkanı Çiçek Otlu’nun yarın görülecek davası öncesinde ESP Ankara İl Örgütü basın toplantısı düzenledi
22 Ağustos’ta tutuklanan Ezilenlerin Sosyalist Partisi Genel Başkanı Çiçek Otlu’nun yarın (8 Kasım) Dersim 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek dava öncesinde basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısına Halkevleri, HDP, Devrimci Parti, SGDF ve SYKP temsilcileri katıldı.
Basın açıklamasını okuyan ESP Ankara İl Başkanı Didar Gül, yarın 13.10’da görülecek dava için dayanışma çağrısında bulunurken şunları söyledi:
Biliyorduk ve görmüş olduk ki; tutuklamanın tamamen uyduruk ve hukuksuz gerekçelerle yapıldığı dosyanın Genel Başkanımızla ilgili bölümünde apaçık ortadadır. Örneğin; bölgedeki çatışmada yaşamını yitiren bir kadın gerillanın cenazesi devlet kurumlarının, Ovacık kaymakamının ve ilçe jandarma komutanlığının izniyle, resmi bir heyet eşliğinde alınarak Adli Tıp’a teslim edilmesi suç sayılıp tutuklama gerekçesi yapılıyor! Buradan bir şey çıkmayacağı anlaşılmış olacak ki son iki yıllık sosyal medya paylaşımları örgüt üyeliğine gerekçe gösteriliyor. Dolayısıyla, yargılamanın hukuki değil, siyasi bir kararla alınmış olduğu besbellidir.
Ve öğrendik ki yoldaşımıza, diğer tutsaklarla “tokalaştığı” ve “kucakladığı” gibi tam da faşistlere layık gerekçelerle “hücre cezası” verilmiş bulunmaktadır. Faşizmin gerçekliğinin zindanlarda ve her yerde “insanlığın bittiği yerde” başladığının gösteren uygulamaların en basit göstergelerinden biridir bu durum. Ancak, dayanışma, paylaşma, yoldaşlaşma gibi insanlığa ve mücadeleye ait değerler devrimciler tarafından her şart altında savunulmuş ve yaşatılmıştır. Ve yine öyle olacaktır.
Başkanımızın tutuklanması, partimiz kuruluşunu ilan edip faaliyete geçtiği 2010 yılından bu yana devlet güçleri tarafından kesintisizce sürdürülen komplocu saldırılarından biriydi. O gün de biliyorduk ve açıklamıştık ki, bu ne ilki ne de son olacaktı.
Biliyor ki, genel başkanımıza ve partili güçlerimize dönük bu komplocu tutumlar, politik İslamcı faşist iktidarın halklarımızın ve ezilenlerin sol-sosyalist, devrimci, anti-faşist ve demokratik öncülerini, kurumlarını ve temsilcilerini hedef alan sivil darbeci topyekun faşist devlet terörünün bir parçasıdır. Ezilenlerin anti-faşist örgütlenmesini ve direnişin ezme, tasfiye etme saldırısıdır.
Sendika.Org/ Ankara