Gazete Sujin Muhabiri Bengisu Kömürcü 693 sayılı son KHK ile gazetenin kapatılmalarını değerlendirdi. Kömürcü, “Kadın haberciliği erkekler ne der diye düşünmeden devam edecek” dedi
Saray-AKP iktidarının çıkardığı 693 sayılı OHAL KHK’si ile Türkiye’de kadın haberciliğinin en önünde yer alan Gazete Şûjin, Dihaber sitesi ve Rojeva Medya gazetesi ile birlikte kapatıldı. Sendika.Org olarak Gazete Şûjin’i, kadın haberciliğini ve kapatılma sürecini sitenin muhabirlerinden Bengisu Kömürcü ile kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. Kömürcü, bundan sonrası için emindi: “Kadın haberciliği erkekler ne der diye düşünmeden devam edecek”
Gazete Şûjin’in neden kapatıldı?
Şûjin Batman’da, Çınar’da, Ensar’da, okullarda, evde, sokakta cinsel istismara ve saldırıya maruz bırakılan çocuklar ve kadınların sesi oldu. Sur’da, Cizre’de, Nusaybin’de kültürel ve tarihi alanların soykırıma uğratılmak istenilen kentlerde Dersim’de, Lice’de Mardin’de yakılan ormanların yok edilmek istenilen canlı yaşamının sesi oldu. Şûjin panzerlerle ezilen kurşunlarla katledilen Pakize Hazar, Kemal Kurkut ve onlarca yurttaşın sesi oldu. Şûjin Sincan’da Şakran’da Tarsus’ta ve diğer cezaevlerinde işkencelerden geçirilen bedenini açlığa yatıran ve tek tip elbise dayatmasına karşı direnen herkesin sesi oldu. İşte tam da yaşamın her alanında her türlü sömürüye ve baskıya karşı ezilen, emeği sömürülen ve yok sayılan herkesin sesi olduğumuz için hedef alındık ve kapatıldık.
Peki Şûjin, KHK’yle kapatılana kadar hangi engellemeler ile karşılaştı?
Yaklaşık 9 ay süren yayın hayatımızda bir kez BTK tarafından engellendik ancak bu süreç boyunca siber saldırılarla yayın akışımızı engellemeye çalıştılar.
Başa dönecek olursak; “Medyanın diline, çuvaldız niyetine” diyerek yayın hayatına başlamıştınız. Gazete Şûjin, hangi haberleri gündeme almıştır?
Gazete Şûjin, yayın hayatına başladığı Aralık 2016 tarihinden bu yana devletinden medyasına kadar kadınlara çizilen “makbul kadınlık” sınırlarını tanımadı. Şûjin, kadın odaklı habercilikte “özel olan politiktir” şiarıyla özsavunmaya geçerek, kadın bedenine ve yaşamına saldıran ataerkilliği ve erkek basını ifşa etmek için “çuvaldız” niyetine ortaya çıktı. Şiddete, tacize, tecavüze maruz bırakılan, ezilen, ayrımcılığa maruz kalan kadınların sesi oldu.
Medyada ayrımcı dil bu denli gelişmişken Gazete Şûjin kendini nasıl var etti?
Kadınlarla kurduğumuz ilişkide, onları sadece haber kaynağı olarak görmeyip sorunlarına çözüm olmayı da ilke edindiğimiz için medyada kendimizi var edebilmeyi başarabildik.
Sizce kadın gazeteciler ne gibi sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır?
Karşımızda büyük bir egemen medya bulunuyor, her bakımdan hiyerarşik ve “üstünler”. Bu medyanın karşısında da emekle, fedakârlıkla, dayanışmayla kazanılmış ekipmanlar ve donanımlarla duruyoruz. Bu sizi yer yer egemenin kibri ya da tahakkümü ile yüz yüze getirebiliyor. Kadın gazeteciler olarak, yanınızdaki meslektaşlarınızdan haber çıkaracağınız alanlara kadar gayet erkek egemen bir sahada çalışıyorsunuz. Kadın ya da muhalif olduğunuz için sizi önemsemeyen kurumlar, kişiler ya da siyasetçiler tarafından çifte ayrımcılığa maruz bırakılabiliyorsunuz.
Gazete Şûjin, yayına nasıl devam edecek?
Gazete Şûjin, Ayfer Serçe, Deniz Fırat ve Nujiyan Erhan’ın inancı ve inadıyla “Erkekler ne der diye düşünmeden” yoluna devam edecek. Kadın haberciliği susmayacak.
Sendika.Org
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.