Erkek şiddetinin sokakta, vapurda, metroda, kent merkezlerinde örneklerine sıkça rastladığımız bugünlerde Wing-Tsun savunma sanatı eğitmeni Maya Johnson ve eğitimlere katılan Senem Tüfekçioğlu ile söyleştik
Erkek şiddetinin sokakta, vapurda, metroda, kent merkezlerinde örneklerine sıkça rastladığımız bugünlerde Wing-Tsun savunma sanatı eğitmeni Maya Johnson ve eğitimlere katılan Senem Tüfekçioğlu ile söyleştik
Wing-Tsun savunma sanatı eğitmenlerinden Maya Johnson ve eğitimlere katılan Senem Tüfekçioğlu ile bir araya geldik. Maya ve Senem ile kadınların günlük hayatta karşılaştığı erkek şiddetine karşı özsavunma üzerine konuştuk. Maya, Çilem’e olan hayranlığını dile getirerek verdiği savaşın yaşamsal olduğunu söylerken, hepimizin geçtiğimiz günlerden hatırladığı Hasbiye Günaçtı’nın bebekli bir kadını kocasının şiddetinden koruduğu videodan söz etti.
Maya yaşanan olaya ilişkin “Kadın dayanışması böyle olmalı, tanımadığı bir kadın için ‘o benim kardeşim’ demek güç verici” dedi.
Senem, uzun zamandır etek, şort giymediğinden bahsederken özgüven kazandıkça bu durumun değişmeye başladığını hissettiğini ve şu anda takır takır istediğini giydiğini samimiyetle anlattı.
Keyifli geçen sohbetimize Maya Johnson ile başladık…
Merhaba, öncelikle kadınlar için özsavunma eğitimleri fikri sizde nasıl oluştu? Eğitim süreçleri nasıl başladı?
Maya Johnson: Savunma sanatları söz konusu olduğunda kadınların şöyle bir önyargısı var: Kendilerini korumayı öğrenmek ve canlarının yanmamasını sağlayabilmek için testesteron dolu maço ve egoist bir ortamda bolca canlarının yanacağını, buna katlanmak zorunda olduklarını düşünüyorlar. Bir daha asla incinmemeyi öğrenmek için incinmek. Aslında asla buna gerek yok.
Kendisi de eğitmen olan, Sifum Buğra Ünalmış ile birlikte daha fazla kadına ulaşarak onlara özsavunma prensiplerine dayanan bilimsel bir sistem olan Wing Tsun ile neler başarabileceklerini anlatmak istedik. Özsavunma dediğimizde aslında birtakım fiziksel becerilerden bahsediyoruz.
Kadınların diğer kadınlarla bir arada olduğu, kendilerini güvende hissettikleri bir ortamda özsavunma öğrenmelerini istedim. Kadınların kendilerini koruyabilmek için illa bir dövüş sanatı ustası olmalarına gerek yok. Eğer gerçekten bu alana ilgi duymuyorlarsa, sadece özsavunma becerilerini öğrenerek de kendilerini savunabilirler.
Özgecan’ın öldürülmesinden sonra ücretsiz dersler vermeye başladık. Wing Tsun geleneksel bir sistem ama biz, erkeklerin birbirleriyle dövüşmesi ile bir erkeğin bir kadına saldırması arasındaki farklara odaklandık. Çünkü gerçek hayatta yaşanan olaylarda kadınlar kendilerini bu iki durum içinde buluyorlar. Wing Tsun sistemi her iki durum için de kolay çözümler sağlıyor.
Amacımız kadınların kendilerini korumasının aslında o kadar zor olmadığını göstermek ve bu ders sonrasında kendilerine olan güvenlerinin artmasını sağlamak. Kendimizi koruyabilmek için bedenimizi tanımak yeterli. Derslerde bedenimize hakim olmayı, bedenimizi bir silah olarak nasıl kullanabileceğinizi öğretiyoruz.
Wing Tsun nedir? Diğer savunma sanatlarından farkı ne?
Wing Tsun Kung Fu, Ng Mui isimli bir rahibe tarafından geliştirilen Çin kökenli bir savaş sanatıdır. Geleneksel savaş sanatı olarak kabul edilse de günümüzde uygulanan Wing Tsun Sistemi 300 yılı aşkın süredir durmaksızın devam eden bir araştırma/ geliştirme ürünü olarak değerlendirilmektedir. Diğer birçok savunma sanatından farklı olarak, rakibin gücüne karşı durmayı değil, bu güce uyum sağlayıp onunla birlikte hareket etme özelliğini taşır. Bu özelliği ile kadın-erkek her yaşta insanın bu sanatı icra edebilmesine olanak sağlar.
Tekme, yumruk, diz/dirsek, tutma/atma ve yerde mücadele unsurlarının tamamını içeren 5 mesafeli ve 4 boyutlu (genişlik- yükseklik- derinlik- zaman) olarak uygulanan Wing Tsun, tekniğe değil prensibe dayalı bir dövüş sanatıdır.
Wing Tsun’da en kritik özellik nedir?
Wing Tsun’da kritik nokta seri olmanız ve zamanlamayı iyi ayarlamanız. Bir saldırı ile karşılaştığınızda ilk etapta sıra saldırgandadır. Sıra size geçtiğinde, sıranın hep sizde kalmasına çalışırsınız. İşte tam da o noktada hareketlerin seri uygulanması büyük önem taşır. Ne kadar seri olursanız saldırganı o kadar hızlı kendinizden uzaklaştırırsınız.
Kadınlar en çok hangi gerekçeyle eğitimlere başvuru yapıyor?
WHO’nun (Dünya Sağlık Örgütü) yayımladığı verilere göre, her üç kadından biri, ya yakın partnerinden fiziksel ve/veya cinsel şiddet görüyor ya da tanımadığı biri tarafından cinsel saldırıya uğruyor.
Genelde İstanbul’da kadınların çoğunluğu kendilerini korumak için bir şey öğrenmek zorunda hissettikleri için derslere geliyorlar. Anneler, genç kadınlar, kız kardeşler vs. derslerde hepsini görüyorum.
Bu eğitimlere gelmek isteyen bir kadın sizlere nasıl ulaşır? Eğitimler ne kadar süre ile devam ediyor?
Web sitelerimizi ziyaret edebilirler.
www.kadinlarozsavunma.com
veya www.wingtsunlive.org
Genelde 6 ay- 1 yıl sürüyor. Bu süreçte refleks oluşturmaya çalışıyoruz.
Savunma mekanizmaları, özsavunma eğitimleri ile yeterli kalabilir mi?
Savunma mekanizması deyince aklıma sadece fiziksel mekanizmalar gelmiyor. Benim yorumum zihinsel mekanizmaların olduğu ve bunların geliştirilmesi gerektiği yönünde. “Burada kolay hedef olmamak” adına yapılacak şeylerden de bahsedilmeli.
Bilinçli olmak gerekiyor ve süreç dahilinde bazı gerçekleri kabul etmek gerekiyor; mesela bu ülkede erkek şiddetinin var olduğunu kabul etmemiz gerekiyor.
Öncelikle çevresel bir farkındalığın olması çok önemli. Ardından zihinsel farkındalık geliyor ve ancak son adım fiziksel koruma için sokakta uygulanabilir bir savunma sistemi öğrenmekten bahsedebiliriz.
Sizce kadınlar erkek şiddetine karşı ne yapmalı?
Her şeyden önce dayanışma olmalı. Eğer yakınında bir kadının başına bir şey geliyorsa, ilk önce ses çıkartılmalı. Erkeklerin doğru davranmayı öğrenmelerini beklemeyin artık; tarih bize bunun asla işe yaramayan köhne bir fikir olduğunu defalarca gösterdi.
Bu bilgiyi yayın ve tanıdığınız kadınları da bu bilgiyi yaymaları için teşvik edin. Özsavunma derslerine katılmak ve bir dövüş sanatı öğrenmek, şiddeti desteklediğiniz anlamına gelmez. Bu dersleri alan kadınların başlarına gelenleri hak ettikleri düşüncesi saçma. Bu dersler, kadınlara belki de yeri geldiğinde hayatlarını kurtaracak çok değerli becerileri kazandırır.
Kadınlar istemedikleri durumlara karşı durabilmelerini sağlayan beceri ve refleksleri öğrenmek için yatırım yapmalılar.
Kadınlar istediği kıyafeti, istediği şekilde giymeli. Çevreden gelen “ayıp” “günah” gibi sözlerle karşılaşılabilir. Buna karşı mücadele her zaman olacak.
Son zamanlarda erkek şiddeti sokakta, vapurda, metroda, kent merkezlerinde bu denli yaygınken kadınların kendilerini savunma mekanizmaları geliştirmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kadınlar güçleniyor. Geçenlerde bir kadını gördüm televizyonda. Şiddeti gördüğü anda hemen kadınla iletişim kurup arabasına bindirip kocasından uzaklaştırdı. Çilem zaten bambaşka mükemmel bir örnek. Şiddete şiddetle karşılık vermek değil bu; yaşam mücadelesi.
Sohbetimiz eğitimlere 9 aydır devam ettiğini belirten Senem Tüfekçioğlu ile devam etti.
Eğitimlere katılma ihtiyacını nasıl hissettiniz?
Senem Tüfekçioğlu: 10 sene önce kendimi korumak için Wing-Tsun eğitimlerine başladım. Çünkü sevgilim tarafından duygusal şiddete uğruyordum. Kendimi koruma ihtiyacı hissettim.
Özsavunma eğitimi alabileceğiniz bir yere nasıl ulaştınız?
İnternetten araştırmalar yapmaya başladım. 10 sene önce yaklaşık 2 aylık bir eğitime katıldım. Sonrasında ara verdim. Ancak şimdilerde yeniden başlama ihtiyacı hissettim. Ve yaklaşık 9 aydır Maya ile çalışmalarımı sürdürüyorum.
Eğitimler size neler kattı?
Eğitimlerde kendim ile barışmaya başladım. Eğitimler devam ederken özgüven kazandığımı hissettim. Uzun süreler ne şort ne etek giydim. Ama özgüvenimi kazandıktan sonra şimdilerde istediğim gibi “takır takır giyiyorum istediğimi”.
Şimdi yaşam koçluğu yaptığım kadınlara bu dersleri öneriyorum. Wing-Tsun farklı bir denge katıyor. Hem duygusal hem fiziksel anlamda katkısı var.
Söyleşi: Gül Gündüz
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.