Trump yönetiminin onayını bekleyen kapsamlı bir federal iklim değişikliği raporuna göre ABD’deki ortalama sıcaklık 1980’den itibaren hızlı ve güçlü bir şekilde yükseldi ve son on yıl geçtiğimiz 1500 yılın en sıcağı oldu Trump yönetiminin onayını bekleyen kapsamlı bir federal iklim değişikliği raporuna göre ABD’deki ortalama sıcaklık 1980’den itibaren hızlı ve güçlü bir şekilde yükseldi ve […]
Trump yönetiminin onayını bekleyen kapsamlı bir federal iklim değişikliği raporuna göre ABD’deki ortalama sıcaklık 1980’den itibaren hızlı ve güçlü bir şekilde yükseldi ve son on yıl geçtiğimiz 1500 yılın en sıcağı oldu
Ülkenin en fazla karbondioksit salınımı gerçekleştiren fabrikalarından biri, Juliette, Georgia yakınlarında kömürle çalışan Scherer fabrikası.
Trump yönetiminin onayını bekleyen kapsamlı bir federal iklim değişikliği raporuna göre ABD’deki ortalama sıcaklık 1980’den itibaren hızlı ve güçlü bir şekilde yükseldi ve son on yıl geçtiğimiz 1500 yılın en sıcağı oldu.
Henüz kamuoyuna sunulmayan 13 federal ajanstan bilim insanlarının hazırladığı taslak rapor Amerikalıların an itibariyle iklim değişikliğinin etkilerini hissettiğini ifade ediyor. Bu, iklim değişikliğine insan katkısının kesin olmadığı ve etkilerini tahmin etme kapasitesinin kısıtlı olduğunu söyleyen Başkan Donald Trump ve kabine üyelerinin iddialarıyla doğrudan çelişiyor.
Raporun taslağında “İklimin ne kadar daha değişeceği gelecekteki salınımlara ve bu salınımlara duyarlılığına bağlı” ifadeleri yer alıyor. New York Times taslağın bir kopyasına ulaştı.
Rapor bu yıl tamamlandı ve dört yılda bir kongre tarafından gerçekleştirilen Ulusal İklim Değerlendirme’nin bir parçası. Ulusal Bilimler Akademisi taslağı imzaladı ve yayımlamak için Trump yönetiminin iznini bekliyor.
Raporda görev alan ve The Times’a ismini vermeden açıklamalarda bulunan bir devlet bilim insanı kendisi ve diğerlerinin raporun örtbas edilmesinden endişelendiklerini ifade etti.
Rapora göre insanlar atmosfere sera gazı salınımını hemen şimdi durdursa bile dünya bu yüzyılın sonunda bugüne oranla en az 0.30 derece daha sıcak hissedecek. Küresel sıcaklıklardaki küçük bir değişiklik iklimde büyük bir değişikliğe yol açabilir: Küresel sıcaklıklardaki 1,5 derecelik artışla 2 derecelik artış arasındaki fark daha uzun ısı dalgaları, daha yoğun sağanak yağışlar ve mercan kayalıklarının daha hızlı dağılması anlamına gelebilir.
Çalışmanın bulguları arasında daha önemli olanı iklim değişikliğine bazı ekstrem hava durumlarının bağlanabileceği. “Bağlama bilimi” olarak bilinen alan iklim değişikliğinin artan risklerine karşı hızlıca gelişti.
Rapor, 1951 yılından itibaren gerçekleşen küresel ortalama sıcaklık artışının yarısından fazlasının insan etkisinden kaynaklı olmasını “aşırı olası” buluyor.
Rapor, “çok yüksek” bir güven aralığında Amerika Birleşik Devletleri’nde 1960’lardan bu yana soğuk gecelerin sayısı ve şiddetinin azaldığı, buna karşılık sıcak gecelerin sıklığı ve şiddetinin arttığı çıkarımını yapıyor. Aşırı soğuk dalgalar, rapora göre, 1980’lerden beri daha az sıklıkta, öte yandan aşırı sıcak dalgalara daha sık rastlanıyor.
Çalışma Birleşik Devletler’in her köşesinde gerçekleştirildi ve bütün bu bölgelerin iklim değişikliğinden etkilendiğini tespit etti. 20. yüzyılın başından bu yana ortalama yağış miktarının bütün ülkede yaklaşık yüzde 4 oranında arttığı ifade ediliyor. Batı, Güneybatı ve Güneydoğu’nun bazı kısımları kuraklık yaşarken Güney ovaları ve Orta Batı bölgelerinde nem oranı artıyor.
Raporu yazanlar, insan kaynaklı ısınmanın, ABD’nin Batı ve Kuzey bölgelerindeki sıcaklık artışlarıyla, orta derece güven aralığında bağlantılı olduğunu tespit etti. Güneydoğu’da ise herhangi bir doğrudan bağlantıya rastlanmadı.
Çevre Koruma Ajansı, 13 Ağustos’a kadar raporu onaylaması gereken 13 ajanstan biri. Ajansın yöneticisi Scott Pruitt daha önce karbondioksitin küresel ısınmanın başlıca sebeplerinden biri olduğuna inanmadığını söylemişti.
Princeton Üniversitesi’nde yerbilim ve uluslararası ilişkiler profesörü olan ve çalışmaya katılmaya Michael Oppenheimer “bu endişe verici bir durum” diyor. “İklim değişikliği üzerine bu kadar kapsamlı bir çalışma ilk defa Trump yönetiminin önüne geliyor ve bilim insanları Trump yönetiminin bunu nasıl ele alacağını dikkatle izleyecektir.”
Bilim insanları Trump yönetiminin raporu değiştireceğinden veya bertaraf edeceğinden korktuklarını söylüyor. Ancak insan kaynaklı iklim değişikliğiyle ilgili verilere karşı çıkanlar da aynı şekilde taslak raporun ya da daha geniş haliyle Ulusal İklim Değerlendirme’nin kamuoyuna sunulmasından endişe ediyorlar.
Rekabetçi Girişim Enstitüsü’nün kıdemlisi Myron Ebell’e göre “Ulusal İklim Değerlendirme oto pilota benziyor çünkü bunun yönetimini üstlenen hiçbir politikacı yok.” Trump yönetiminin yetersiz politik yönlendirmesini kast ediyor.
Devlet bilim insanları Alaska ve Kutuplardaki yüzey, hava ve toprak sıcaklıklarının korkutucu bir hızda – küresel ortalamanın iki katı bir hızda, ısındığını yazıyor.
Rapor “kutupların hızlı bir oranda ısınmasının, karada ve denizde buzulların erimesini hızlandırmak suretiyle ABD’nin kıyılardaki sakinlerini tehdit edecek kadar deniz seviyesini yükseltmesi dahil olmak üzere okyanusta değişikler yaratarak Amerika Birleşik Devletleri için kaydadeğer sonuçlar yaratması oldukça muhtemel” ifadelerine yer veriyor.
Ve ekliyor: insan faaliyeti başlıca sorumlu.
[boston.com’daki İngilizce orijinalinden Ekin Barış Şah tarafından Sendika.Org için çevrilmiştir]
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.