Suriye’nin İdlip vilayetinde, AKP destekli Ahrar’uş Şam ile Nusra Cephesi’nin ana gövdesini oluşturduğu cihatçı çatı örgütü Heyet-i Tahrir’uş Şam arasındaki çatışmalar sona erdi
Suriye’nin İdlip vilayetinde, AKP destekli Ahrar’uş Şam ile Nusra Cephesi’nin ana gövdesini oluşturduğu cihatçı çatı örgütü Heyet-i Tahrir’uş Şam arasındaki çatışmalar sona erdi
Ahrar’uş Şam ve Nusra’nın başını çektiği cihatçı gruplar, Mart 2015’te İdlip’i birlikte ele geçirmişlerdi.
Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlip vilayetinde, AKP destekli Ahrar’uş Şam ile Şam’ın Fethi Cephesi (eski adıyla Nusra Cephesi) öncülüğündeki cihatçı çatı örgütü Heyet-i Tahrir’uş Şam arasındaki çatışmaların sona erdiği bildirildi.
İDLİP’TE CİHATÇILAR BİRBİRİNE GİRDİ, TÜRKİYE SINIR KAPISINI KAPATTI
İDLİP’TE CİHATÇILARIN “İÇ SAVAŞI”: AKP’DEN AHRAR’UŞ ŞAM’A MİLİTAN DESTEĞİ
Her iki cihatçı grup tarafından yayımlanan açıklamaya göre, çatışmalara son verilecek, çatışmaların devam ettiği süreçte her iki tarafın tutukladığı militanlar serbest bırakılacak. Ahrar’uş Şam ayrıca Türkiye sınırındaki Bab el-Hava Sınır Kapısı’nı “sivil yönetim”in kontrolüne teslim etmeyi kabul etti.
Ahrar Al-Sham&HTS agree on cease-fire,release of detainees & hand over Bab al-Hawi crossing to civilian administration (official statement)
— AlDorarAlShamia_NEWS (@AlDorarAlShamia) 21 Temmuz 2017
14 Temmuz’da, Tahrir’uş Şam, İdlip’in doğusunda yer alan Serakib yakınlarındaki Tel Tukan bölgesinde Ahrar’uş Şam’ın denetleme noktalarını basarak 5 kişiyi tutukladı. Tahrir’uş Şam ertesi gün de bölgeye askeri yığınak yapsa da, Ahrar’uş Şam’la yapılan görüşmenin ardından anlaşmaya varıldı. İmzalanan anlaşmadan sonra Ahrar’uş Şam daha önceden tutukladığı Tahrir’uş Şam militanlarını serbest bıraktı.
18 Temmuz’da ateşkes bozuldu, çatışmalar yeniden başladı.
Bab el-Hava Sınır Kapısı’nın karşısında, Hatay’ın Cilvegözü Sınır Kapısı yer alıyor. Hatay Valiliği, 19 Temmuz’da Cilvegözü Sınır Kapısı’nın geçici süre giriş-çıkışlara kapatıldığını duyurdu.
Londra merkezli, “muhalif” Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre çatışmalar, İdlip merkezinde bir eylemde ÖSO bayrağı açılması ve açan gruba ateş açılması sonrasında başladı.
Aynı gün, iki taraf da birbirini çatışmaları başlatmakla suçlayan açıklamalar yayımladı.
Çatışmalar da İdlip’in Türkiye sınırındaki kasabalarından güneydeki bölgelerine, batısından doğusuna kadar geniş bir alana yayıldı.
21 Temmuz’da ise çatışmalar, Türkiye sınırındaki Bab el-Hava Sınır Kapısı’na kadar ulaştı. Tahrir’uş Şam, Ahrar’uş Şam’ın elinde bulunan, Bab el-Hava’ya saldırı düzenledi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, çatışmalarda en az 65 kişinin öldüğünü, bunların 15’inin sivil olduğunu bildirdi.
Reuters’a konuşan ismi açıklanmayan “muhalifler”, Fırat Kalkanı’na bağlı cihatçıların, Ahrar’uş Şam’a destek için Türkiye’den Suriye’ye geçtiğini söyledi. Bir kaynak, Fırat Kalkanı’nda yer alan 150 militanın Suriye tarafına (Bab el-Hava üzerinden) geçiş yaptığını belirtti.
AKP Afrin için operasyon hazırlıkları yaparken, İdlip için attığı adımlar, bölgedeki cihatçıları iç çatışmanın eşiğine getirdi.
AKP, büyük ölçüde Şam’ın Fethi Cephesi (eski adıyla Nusra Cephesi) ve müttefiklerinin kontrolündeki İdlip’i, bu unsurlardan temizlemek için Astana’da garantör olmuştu. Nusra öncülüğündeki cihatçı çatı örgütü Tahrir’uş Şam da, İdlip’e yapılacak bir müdahaleye karşı koyacağını açıklamıştı. Hemen arkasından İdlip kırsalındaki camilerde Tayyip Erdoğan’ı “kafir” olarak tanımlayan ve TSK’nin olası müdahalesine karşı çıkılması gerektiğini vazeden hutbe okutulmuştu. Nusra ve müttefikleri İdlip’in Türkiye sınırına yakın bölgelerinde de askeri hareketliliği artırmıştı.
AKP ise El Kaidecileri karşısına alırken, güdümündeki Ahrar’uş Şam gibi cihatçı örgütlerin Suriye’nin geleceğinde yer alabilmelerini garanti altına almayı hedefliyor.
NUSRA, ERDOĞAN’A KARŞI SAVAŞACAK MI? – VECİH CUZDAN
Sendika.Org