Anıtkabir’in yapılaşmaya açıldığı tartışmalarına dair açıklama yapan ŞPO Ankara Şube, Anıtkabir Tarihi Sit Alanı’nın planlarında bir değişiklik yapılmadığını ancak alanda mevcut planlar dahilinde yapılaşma tehdidinin bulunduğunu belirtti
Anıtkabir’in yapılaşmaya açıldığı tartışmalarına dair açıklama yapan ŞPO Ankara Şube, Anıtkabir Tarihi Sit Alanı’nın planlarında bir değişiklik yapılmadığını ancak alanda mevcut planlar dahilinde yapılaşma tehdidinin bulunduğunu belirtti. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin tarihi ve manevi bir değerin planlarına dair daha özenli davranması gerektiğini belirten oda “Kaçak lojmanları legalleştirme” iddialarının da yalan olduğunu belirtti
Anıtkabir’in yapılaşmaya açılmasının gündeme gelmesi üzerine Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Ankara Şubesi de bir açıklama yaptı. Konuyla alakalı Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne, Milli Savunma Bakanlığı’na ve Ankara 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne gerekli başvuruları yaptıklarını ifade eden ŞPO, nihai durumun yazışmalara gelen yanıtlar neticesinde bildirileceğini belirtirken mevcut planlarda yeni bir yapılaşmanın yer almadığını ifade etti.
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 11 Mayıs 2016’da onayladığı Anıtkabir Koruma Amaçlı İmar Planı Değişikliği’nin 7 Temmuz’da askıya çıkardığı veriler üzerinden mevcut durumu değerlendiren oda, Ankara’nın en sembolik ve manevi değeri olan Anıtkabir’e ilişkin daha sorumlu davranması gerektiğini belirtti.
Belediyenin kamuoyunun bilgilendirilmesi konusunda çok daha titiz davranması gerektiğini belirten oda, belediyeyi planın etkilediği tüm sahayı da plan paftasında göstermemesini eleştirdi.
Tarihi sit alanı ilan edilen alanların Koruma Kurulları tarafından belirlendiğini belirten oda, belediyenin imar planlarının bu alanların sınırlarını değiştiremeyeceğinin altını çizdi:
Sit kararları Koruma Kurulları tarafından üretilmektedir ve planlar marifetiyle sit alanlarının sınırlarının değiştirilmesi mümkün değildir. Yani bu planla Anıtkabir Tarihi Sit Alanı sınırlarına herhangi bir müdahale gerçekleşmemiştir.
Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu Başkanlığı tarafından 14.10.1978 tarih ve A-1361 sayılı karar ile “tarihi sit” ilan edilen Anıtkabir Tarihi Sit Alanı
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Meclis kararıyla alana komşu olan ve hâlihazırda yapılaşmış olan alandaki konutların kamulaştırılarak yıkılması ve konut parsellerinin Anıtkabir alanıyla birleştirilmesi kararlaştırıldı. Bu yöntem daha önce alanın batısında kalan konutlar için de uygulanmıştı. Belediyenin yıkılmasını planladığı sekiz konut Anıtkabir Tarihi Sit Alanı içerisinde değil etkileşim alanı içerisinde bulunmaktadır. ŞPO’nun belediyenin yayımladığı paftaların etkileşim alanını da göstermemesini eleştirmesi bu nedenledir.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yıkmayı planladığı konutların yıkımı ve birleştirilmesi kararından Milli Savunma Bakanlığı’nın talebi üzerine vazgeçilmesine rağmen konunun kamuoyunda “Anıtkabir konuta açılıyor, Anıtkabir’in etrafı konutla örülecek” şeklinde tartışıldığını belirten oda, şu haliyle mevcuttakinden başka bir yapılaşmanın askıda planla üretilmediğinin altını çizdi.
Söz konusu konut alanlarının kamulaştırılmasından kamulaştırma giderleri veya tarihi sit alanı içinde kalmadığından vazgeçilmiş olabileceğini ifade eden oda, asıl gerekçeyi öğrenmek için başvuruda bulunduklarını belirterek yanıta göre açıklama yapacaklarını aktardı.
ŞPO, plan değişikliğinin yapılmasının sebeplerinden birinin de Anıtkabir alanının güney-batısında kalan askeriye lojmanlarının Bayındırlık ve İskân Bakanlığının 07 Ekim 2008 tarihli Olur’uyla “askeri alan” olarak işlenen daha sonra Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce “park” alanına çevrilen alan olduğunu belirtti. Bu alana dair de açıklama yapan oda, farklı kurumların çelişkili planlar ürettiğini detaylı bilgi için başvurduklarını ifade etti.
Askıdaki planda daha önce “park” alanına çevrilen alanın tekrar askeri alan olarak işlendiğini aktaran oda bu plan değişikliğinin Melih Gökçek’in sözünü ettiği “Kaçak lojmanları legalleştirme” olarak lanse edildiğini söyledi. Oda önceden bir plana dayanarak yapılaşan ruhsat ve iskân belgesi işlemlerini gerçekleştirmiş yapılaşmaların daha sonraki plan değişiklikleri nedeniyle kaçak olarak adlandırılamayacağının altını çizdi. Oda bu ifadenin Melih Gökçek’in geçtiğimiz yıllarda “ODTÜ kaçaktır, yıkacağım” söylemiyle benzeştiğine vurgu yaptı.
Meclis kararındaki en önemli konunun ise yıkılıp kamulaştırılan alanın yanında bulunan parsel olduğunu belirten oda, planda B parseli olarak görülen alanda 11 bin 388 metrekarelik bir inşaat alanı tanımlandığına dikkat çekti. Bu hakkın 2012 yılında onaylanmış Koruma Amaçlı İmar Planı’ndan geldiğini ifade eden oda, bu hakkın Anıtkabir Muhafız Bölüğü ‘nün ihtiyaç duyduğu kullanımların yapılmasını sağlamak amacıyla verildiğini hatırlattı.
Yapılaşma hakkını daha önceden verilmesine rağmen alanın 2015-2017 yılı uydu görüntüleri karşılaştırıldığında alanın en kuzeyinde kalan kesimde barakaların yıkıldığı ve ağaçların kesilerek alanın düzleştirildiği görülüyor.
ŞPO, bu hazırlığın meclis kararına konu olan “Anıtkabir Muhafız Bölüğü ‘nün ihtiyaç duyduğu kullanımların yapılmasını sağlamak amacıyla” gerçekleşmesi öngörülen yapılaşmanın hazırlıkları olması ihtimaline dikkat çekerek buradaki ihtiyacın ne olduğu ve yapılaşmanın niteliğine ilişkin bilgi almaya çalıştıklarını aktardı.
Oda açıklamasını elde ettikleri bilgiler ışında kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceklerini belirterek sonlandırdı.
Sendika.Org