Arızlı’da kendilerine hibe edilen konutlardan çıkarılmak istenen halk, tahliye kararına karşı çatıya çıktı
Arızlı’da kendilerine hibe edilen konutlardan çıkarılmak istenen halk, tahliye kararına karşı çatıya çıktı
1999 Marmara Depremi’nin ardından Irak hükümetinin verdiği hibelerle Kocaeli’de yapılan Arızlı konutları tahliye edilmek isteniyor. Depremzedelere hibe edilmesi için yapılan ve depremzedelere verilen konutlara 2008 yılından itibaren Kocaeli Valiliği tarafından bürokratlar yerleştirilmeye başlandı. Bunun üzerine direnişe geçen Arızlılılar, Irak Konsolosluğu’na gitmekten imza toplamaya kadar birçok yöntemi denedi. Bürokratların konutlara yerleştirilmesini engelleyen Arızlı halkından şimdi de konutları boşaltmaları isteniyor.
Konutlarını tahliye etmeyeceklerini söyleyen Arızlı halkı tahliye kararı üzerine evlerin çatısına çıktı. Bekleyiş sürüyor.
Arızlı halkı: Biz ant içmişiz, bu evlerden ancak ölümüz çıkar https://t.co/GBIPzEC2pP pic.twitter.com/51WcusZ36z
— sendika.org (@sendika_org) 11 Temmuz 2017
Konutların önünde basın açıklaması yapan Arızlı halkı; daha önce Ercan Topaca tarafından kendilerine söz verildiğini ve o dönem tahliye söylentilerinin durdurulduğunu hatırlattı. Basın açıklamasında Ercan Topaca’nın kentten gitmesiyle konutların tahliyesi için yoğun bir çaba başladığını belirtildi. Barınakların kendilerine devredilmesini veya başka binalara geçirilmeyi beklerken sokağa atılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldıklarını ifade eden depremzedeler, “16 yıldır içinde acılarla yaşayan biz depremzedelere ‘Bu işe ne diyorsunuz’ dediniz mi? Bizlere sordunuz mu? Bize niye devretmiyorsunuz?” diye sordu.
“Ölmek var dönmek yok” diye slogan atan Arızlı halkı “Bugünden itibaren dökülecek kanların sorumluları bu tebligatı yollayanlardır” dedi. Arızlı’dan iki şartla çıkabileceklerini söyleyen vatandaşlar şartlarını sıraladı:
Bir Irak halkından veya merhum Saddam Hüseyin’den “‘Bu hibe depremzedelere değildi. Bürokratlara lojman veya öğrenci yurdu içindi’ diye belirtilen bir protokol getirirlerse şartsız Arızlı’yı terk ederiz.
İki sayın Ercan Topaca’nın bizlere devlet adına önemli sözler verdiğini belirtmiştik; “Ben böyle sözler vermedim” diyebilirse yine bizler şartsız Arızlı’yı terk ederiz.
Arızlı halk yaptıkları basın açıklamasında konutları iki şartla terk edeceklerini açıkladı https://t.co/GBIPzEC2pP pic.twitter.com/f66dyfUTEN
— sendika.org (@sendika_org) 11 Temmuz 2017
17 Ağustos 1999 tarihindeki depremin ardından Irak hükümeti tarafından depremde birinci dereceden yakınlarını kaybedenlere hibe edilen konutlara 2008 yılından itibaren Kocaeli Valiliği tarafından bürokratlar yerleştirilmeye başladı. Depremzedeler, kendilerine hibe edilen konutlardan çevik kuvvet tarafından çıkarılmaya çalışıldı. Barınma hakkına sahip çıkan depremzedeler de polisin birçok defa saldırısına maruz kalmalarına rağmen direnişlerini sürdürdü. Depremzedeler, Kocaeli genelinde gerçekleştirdikleri imza kampanyasıyla oluşturdukları kamuoyu baskısıyla bürokratların konutlara yerleştirilmelerini engelledi.
Valiliğin, Arızlılıları konutlarından çıkarma çabası ise bitmedi. Arızlı halkından ecri misil bedeli talep etti, ödememeleri üzerine evlere icra gönderdi. Mahkemenin konutlardan tahliye kararı vermesi üzerine çatılarında nöbet tutmaya başladılar. Çatılarda tutulan nöbet sırasında konutlara çevik kuvvetin girmeye çalışması üzerine depremzedelerden Recep Uğur kendini yaktı. Çevik kuvvetin müdahalesi sırasında yaşanan olaylar sonucu Uğur’un annesi mide kanaması geçirirken Necla Azak adlı depremzede de beyin kanaması geçirdi.
O gün yaşananlardan sonra Arızlı halkına dava açılmış, Arızlılılar ceza almıştı. Arızlı halkı son olarak 2 Temmuz’da Adalet Yürüyüşü’ne katılmış ve adalet istemişti.
Sendika.Org