ABD Genelkurmay Başkanı Dunford, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın aldığına dair haberlerin gerçeği yansıtmadığını, bunun hayata geçmesi halinde ise ABD için “kaygı verici” olacağını söyledi
ABD Genelkurmay Başkanı Dunford, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın aldığına dair haberlerin gerçeği yansıtmadığını, bunun hayata geçmesi halinde ise ABD için “kaygı verici” olacağını söyledi
AKP’nin Rusya ile S-400 hava savunma sistemi pazarlıklarına ABD’den bir uyarı daha geldi. ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın almadığını ancak Ankara’nın söz konusu füze sistemini almış olması halinde bu durumun Washington için kaygı verici olacağını ifade etti.
Geçtiğimiz haftalarda ABD Savunma Bakanı James Mattis, bu sistemin NATO’nun askeri ekipmanıyla uyumlu olmayacağını söylemişti.
Daha önce NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de Türkiye’nin Rusya ile S-400 hava savunma sistemi pazarlıkları konusunda “Eminim ki Türkiye, ortak savunma anlayışını, 5. maddeyi, NATO birliğini zayıflatacak hiçbir şey yapmayacaktır” demişti.
YENİ BİR KRİZ KAPIDA: “TÜRKİYE, S-400 FÜZELERİ İÇİN RUSYA’DAN KREDİ İSTEDİ”
ABD’DEN AKP’YE S-400 UYARISI: “NATO SİSTEMLERİYLE UYUMLU ÇALIŞAMAYACAKLAR”
ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford, Kolorado eyaletinin Aspen kentinde her yıl düzenlenen Aspen Güvenlik Forumu’nda, NBC televizyonuna mülakat verdi.
Anadolu Ajansı’nın haberine göre, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 ileri teknoloji hava savunma sistemi satın aldığına yönelik haberlerin sorulması üzerine Dunford, şunları kaydetti:
Bu yönde yapılan haberler doğru değil. Türkiye Rusya’dan S-400 hava savunma sistemlerini satın almadı. Bunu yapmış olsalardı, bu durum kaygı verici olurdu ancak yapmadılar.
Milli Savunma Bakanlığı görevinden Başbakan Yardımcılığına atanan Fikri Işık, geçen hafta Ankara ile Moskova arasındaki S-400 hava savunma sistemi konusundaki görüşmelerin son aşamasına geldiğini açıklamıştı.
Mobil karadan havaya S-400 füze sistemleri, kısa ve uzun menzilli hava hedeflerine karşı koyacak füzeler fırlatan yeni nesil savunma sistemleri olarak biliniyor.
Bu arada Dunford, Moskova’nın oluşturduğu “muazzam tehdidin”, İran, Çin ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nden doğan tehditlerle “yarışabileceğini” ama askeri alanda en büyük potansiyelin yine Rusya’nın elinde olduğunu kaydetti. Dunford, bu nedenle hem askeri alanda hem de siber güvenlik alanında Kremlin ile rekabet edilmesi ve aynı zamanda NATO ile ortaklık ilişkilerinin güçlendirilmesi gerektiğini savundu.
Öte yandan Dunford, Suriye’nin Şayrat Hava Üssü’nü vurdukları 7 Nisan’dan bu yana Suriye’nin kimyasal silah kullanmadığını söyledi.
Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın, ABD’nin ne demek istediğini anladığını savunan Dunford şu ifadeleri kullandı:
Esad’ın, kimyasal silah kullanımının kabul edilemez olduğuna ve bu silahları kendi halkına karşı kullanmasının birtakım sonuçlar doğuracağına yönelik açık mesajımızı aldığını düşünmek istiyorum. Zaman gösterecek. 7 Nisan’dan beri kimyasal silah kullanmadı.
IŞİD ile mücadele konusunda değerlendirmelerde bulunan Joseph Dunford, 2 yıl önce Suriye’de ABD ile müttefik olan sadece 200 milis kuvvet bulunduğunu ancak bu sayının bugün 50 bine çıktığını bildirdi. Dunford, YPG-YPJ öncülüğündeki Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD), ABD’nin desteği ile Suriye’nin kuzeydoğusunu IŞİD’den temizlediğini de savundu.
ABD’nin, QSD’ye destek vermesinin Türkiye’yi rahatsız ettiğini kabul eden Orgeneral Dunford, bu konuda Türkiye’nin kaygılarını dikkate aldıklarını ifade etti.
ABD’nin örgüte destek vermesinin Türkiye ile sürtüşmeye neden olduğunu anımsatan Dunford, “Sadece IŞİD’ı Rakka’dan ve Fırat Vadisi’nden çıkarmak değil Türkiye ile uzun dönemli ilişkilerimizi nasıl yürüteceğimize yönelik Türkiye’nin kaygılarını azaltmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz” diye konuştu.
Sendika.Org