Bir Veli, 1000 Veli. Üstelik bu adam tek kollu 1000 Veli… Bir an için binlerce Veli olduğunu düşünün

O bir karşı duruş, karşı koyuş kahramanı.

O gerçekten bir mücadele etme yöntemi ve şekli kahramanı.

Tek kollu, çok soluklu bir kahraman o.

İdeolojisini benimseme/benimsememe ayrı bir konu.

Zaten böyle bir kaygı ve dert peşinde olmaktan daha önce ne yapılması ve nasıl yapılması pratiğinin derdinde olan bir insan…

Hayata ve geleceğe dair kuramsal ve politik tavrını benimsemeyebilir hatta reddedebilirsiniz. Ama haksızlığa ve yanlış bulduğu uygulamalara karşı izlediği tek kişilik politik tavrın azim, irade ve kararlılığı karşısından saygı duymamak olası değil.

Bir Veli, 1000 Veli. Üstelik bu adam tek kollu 1000 Veli… Bir an için binlerce Veli olduğunu düşünün.

Demek ki; “Mücadele insanı” olmak diye bir şey gerçekten varmış… Unuttuğumuz ve unutulan boyutu ile mücadele insanı olmanın fotoğraflarından birisi, hayatımıza girdiğinden beri fotoğraf olmaktan çıktı ve gerçek oldu onun sayesinde.

Ne kadar eksik ve ne kadar zayıf olduğumuzu daha iyi anlıyoruz Veli Saçılık hayatımıza saçıldığından beri.

Birkaç kişilik basın açıklamaları, 10, 50, 100 kişilik yürüyüş kortejleri elbette küçümsenmemesi gereken protesto ve karşı koyma eylem, tutum ve tavırlarıdır ama asıl olan nitelikli ve yıldırıcı bir fiili tavrın ne olması ve nasıl olması gerektiği açısından önemli bir portredir Veli Saçılık.

Çok uzun zamandan beri unuttuğumuz ve/veya görmediğimiz bir direngenliğin ve dayanıklılığın somut insan tipi örneğidir O.

Saygıyı ve özeni fazlasıyla hak eden devrimci bir kişiliğin tek kişilik müfrezesi Veli Saçılık, bu ülkede yanlış olan her şeyin bir şekilde kabullenilmesi ve anlaşılması gerektiği kültürünün oluşmasına izin vermeyen tavrıyla çok önemli bir işleve sahiptir. Veya bu ülkede olan biten birçok sınıfsal temelli ve amaçlı olumsuzluğu kabullenmese de susmanın şimdilik daha doğru olacağına inanan küçük burjuva aydın ve sınıf ideolojisi çürümüşlüğünün hâkimiyetini ters yüz etmeye ve onu parçalamaya yönelik “meşru militarist” tavrıyla bize umut ve amaç taşımaya devam ediyor.

Karşı duruş ve haksızlıklar karşısında “kaderine razı olmayışın” zorunluluğu ve erdemini kitleselliğe taşıyacak başka nasıl bir mücadele biçimi olabilir ki? Veli Saçılık bu anlamda kitleselliğin önünü açan haklı protesto ve haklı talepleri her koşulda dile getirmenin tipik toplumculuğu ile direnmeye ve talep etmeye devam ediyor.

Bu örnek insana sahip çıkmak demek, Nuriye ve Semihlere de sahip çıkmaktır aynı zamanda. Bu örnek insana sahip çıkmak tüm emekçi sınıfın uğradığı haksızlıklara ve mağduriyetlere de “dur” demeye koşmak demektir aynı zamanda.

Güvenliğini sağlamakla ve korumakla yükümlü devletten bedeninin kısmı olan sağ kol alacağı olan Veli, artık kendi kolu ve işi için değil, bütün mağdur olanların kolları ve işleri için ortaya çıkmış bir eylem insanıdır. Bu eylem insanına iyi bakmak ve onu iyi okumak bir zorunluluktur.