Şehir Plancıları Odası, Meclis’e gönderilen Üretim Reform Paketi’ne dair yaptığı açıklamada amacın kısa vadede sanayiye kar sağlamak olduğunu, tasarının “ağaca bakınca kütük gören” zihniyetin olduğunu söyledi
Şehir Plancıları Odası, Sanayi Komisyonu’nda onaylanarak Meclis’e gönderilen Üretim Reform Paketi’ni değerlendirdiği bir açıklama yayımladı. Açıklamada tasarının kısa vadede sanayiye kar sağlamak amacında olduğu, “ağaca bakınca kütük gören” zihniyetin yasası olduğu söylendi
Şehir Plancıları Odası (ŞPO) komisyonda onaylanarak Meclis’e gönderilen Üretim Reform Paketi’ne dair yaptığı açıklamada, tasarının yurttaşların sağlıklı bir çevrede yaşamasını engellediği, sanayiye kısa vadede kar ettirme amacı güttüğünü, tasarının “ağaca bakınca kütük gören” zihniyetin yasası olduğunu dile getirdi.
Komisyonda zeytinlik sahalarına “turizm ve konut” imar izni verilmezken, “alternatif alan bulunamaması” ve “kamu yararı” görüldüğü hallerde madencilik ve sanayi yatırımları için imar izni verilecek. ŞPO, mevcut kanunun zeytinlik sahalarını 3 kilometreye kadar koruduğunu belirtirken düzenlemeyle beraber valilik bünyesinde oluşturulacak kurulla beraber bu alanların imara açılabildiğine dikkat çekti. Komisyonda iktidarın göz boyamak için turizm ve konut imarına açılmasını sağlayan maddeden geri adım attığı ancak tasarıda hala maden ve sanayi maddesinin olmasının zeytinlik sahalarının kamulaştırılmasının ardından nasıl değerlendirileceğinin garantisinin olmadığı vurgulandı.
Türkiye hayvancılığın her geçen gün küçüldüğünü hatırlatan ŞPO paketle gelen mera alanlarının vasfının hızlıca değiştirilebilmesi ve sanayi için imara açılmasının besiciliğin “tümden gözden çıkarılması” anlamına geldiğini belirtti.
Torba yasayla beraber Kıyı Kanunu da yeniden düzenliyor. Komisyon görüşmelerinde tüm kıyı bölgelere dolgu yapılarak endüstri bölgeleri oluşturulabilmesinin yolu açılmak istense de bu maddede de kısmen geri adım atılarak yalnızca Trabzon’a dolgu alan yapılabilmesi onayladı. Bu maddenin Karadeniz ekosistemini alt üst edeceğini belirten ŞPO “Bir başka çılgın projeye olarak karşımıza çıkan ve kamu kaynakları ile inşa edilecek bir endüstri bölgesinin yüzlerce hektar deniz doldurularak yapılmasının kamusal maliyetinin yüksekliği bir yana Karadeniz ekosistemi açısından geri dönülmez sonuçlar doğuracağı açıktır ve akıl tutulması olan bu düzenleme anayasaya da aykırıdır” dedi.
ŞPO’nun Nazım Hikmet’in şiiriyle bitirdiği açıklamasının devamı:
Tüm bu düzenlemeler birlikte ele alındığında, eğer bu tasarı yasalaşırsa, çevresel değerlerimiz açısından ülkemizi karanlık bir gelecek beklemektedir. Rant ve talan yoluyla elde edilecek bir kaç on yıllık sermaye birikimi adına binlerce yıllık ekosistemimiz yok edilecektir. Kazananın olmayacağı bu senaryoda gelecek kuşaklar, bu günün karar vericilerini ve bu duruma seyirci kalanları asla minnetle anmayacaktır.
AKP politikacılarının “Dünya Çevre Günü”ne denk gelen bir dönemde, koruma kanunlarını delerek Türkiye‘yi çevre kıyımına götürecek bir yolun taşlarını nasıl döşediği ibretle izlenmektedir. Daha önce de gördüğümüz bu “ağaca bakınca kütük gören” anlayışın yasasını asla kabul etmiyoruz. Daha önce altı defa meclise gelen her defasında geri çektirilen yasayı yine geri çektireceğiz.
Doğanın ve kamusal alanlarımızın betona teslim edilmesini, Gezi‘de, Güvenpark‘ta, İnciraltı‘da, Bozcaada`da, Amasra`da, Bodrum`da kabul etmedik hiç bir yerde etmeyeceğiz. Biz yaşamın tarafında olacağız. Usta‘nın dediği gibi:
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.
Sendika.Org