Referandum sürecinde etkili bir “hayır” çalışması yürüten İzmir’deki Hatay Hayır Meclisi, Hatay Halk Meclisi’ne dönüştü. Biz de meclisin deneyimini özneleriyle konuştuk
Referandum sürecinde etkili bir “hayır” çalışması yürüten İzmir’deki Hatay Hayır Meclisi, Hatay Halk Meclisi’ne dönüştü. Biz de kuruluş sürecini, çalışma biçimlerini, deneyimlerini meclisin özneleriyle konuştuk. Ebru Akeloğlu, Hakan Yılmaz, Cezmi Tomrukçu, Emrah Kan, Meral Durakçay ve Ayşe Durakçay önümüzdeki dönem planlarını, “Hayır bitmedi” diyenlerin mücadelesinin nasıl devam edeceğini anlattı
Hatay Hayır Meclisinin kuruluşundan bugüne kadar sonuçları bakımından çalışmanızı değerlendirebilir misiniz?
Cezmi: Türkiye geneli, İzmir ve Hatay özelinde baktığımız zamanda aynı, ortak bir “hayır” çalışması görüyoruz. “Hayır” ortak bir çağrıydı; Tek Adam, Tayyip Erdoğan iktidarına karşı bir tepkiydi. Ne demiştik; 16 Nisan’dan sonra bizim yine Hatay’da var olacağımızı, sonuç ne çıkarsa çıksın bu demokratikleşme mücadelesinin devam edeceğini, AKP iktidarı ve var olan Erdoğan diktatörlüğüne karşı halkın iktidarının alternatifinin de kurulacağını.
Hakan: Bizim amacımız tüm insanlara ulaşabilmekti. “Hayır”ın bir sınırı yoktu. Hepsi çok önemliydi. Bu bölgedeki tüm insanlara bunu anlatabilmemiz çok önemliydi. Bununla birlikte 16 Nisan’dan sonrasını da öngörüyorduk. Bu nedenle sonrasında kendi mahallemizde kendi oturduğumuz yerlerde gündelik yaşantımızda insanlarla temas edebilmeyi ve 16 Nisan’dan sonra gelebilecek saldırılara karşı da yan yana durabilmeyi, mücadele edebilmeyi hedefliyorduk. Bu yüzden bu işe Hatay Halk Meclisi’ni kurarak kendi mahallemizden başladık.
Emrah: 16 Nisan’dan önce referandum süresince ve sonrasında da amacımız zaten bir mahalle örgütlenmesi yaratmaktı.
Ayşe: Ben bu süreçte iyi çalıştığımızı düşünüyorum. Ben de yapabildiğim oranda katkı sunmaya çalıştım. Bütün çalışmalarımızda herkes “Ben zaten ‘hayır’cıyım” diyordu. Referandum akşamı gördük ki, herkes zaten “hayır”cı değilmiş. O yüzden biraz kırgınlığım vardır tabi.
Meral: Tam olarak demokrasiyi yaşattık. Herkes demokratik bir şekilde fikirlerini, düşüncelerini söyleyebildi. Bu sistem bu şekilde başladı ve devam etti. Biz küçük küçük başladığımızı sanıyorduk ama büyük adımlarla yavaş başlamışız.
16 Nisan gecesi “hayır”cılar “Hayır bitmedi” sözünü söyledi ve sokağa çıktı. Bunun anlamı nedir ve bundan sonra yola nasıl devam edeceksiniz? 17 Nisan’dan itibaren daha bitmedi diyerek kendinize bir hedef koydunuz. Neler yaptınız ve neler yapmayı planlıyorsunuz?
Ayşe: Ben öncelikle cumhuriyetçiyim, Atatürkçüyüm. Onu bastırmak isteyenlere karşı mücadelemi veriyorum. Baştakiler de onu bastırmak için uğraştıkları için karşıyım onlara ve sonuna kadar da mücadele vereceğim. Biz “Hayır bitmedi” dedik, çünkü bizim için hiç bitmedi, bitmeyecek de.
Meral: Biz çalışmalarımızı bir hiçle başlayıp büyüte büyüte bugüne getirdik. Hiçbir korku ve yılgınlık göstermeden gerçekleştirdik. Provokasyonlara, hakaretlere karşı duruşumuzu bozmadan yaptık. İnsanlığımızı bozmadan çalışmalarımıza devam ettik. Şimdi de Hatay Halk Meclisi olarak yolumuza devam edeceğiz.
Emrah: İktidar “hayır” sürecinin gidişatından oy oranının yüksek olacağını biliyordu. Bu nedenle 16 Nisan akşamında olanlar bizi şaşırtmadı. Gerek YSK’nin açıkladığı şaibeli oran gerekse televizyon kanallarının açıkladığı oran. Biz biliyoruz ki “hayır” daha yüksek çıktı. Seçim akşamı da tencere tavalarımızla mahalleyi gezerken de bunu çok net gördük. Kimse kaybettiğini düşünmüyordu. Sandıktan ötesiydi bizim mahallede yaratmış olduğumuz bu birliktelik. Bu nedenle Hatay Hayır Meclisi’nin yoluna Hatay Halk Meclisi olarak devam edeceğini de hepimiz biliyorduk.
Meral: Hepimizin bildiği bir şey vardı, işimiz 17 Nisan’dan itibaren başlayacaktı. “Evet” de çıksa “hayır” da çıksa. Nitekim biz kaybetmedik, kazandık. YSK’nin şaibeli sayımıyla kazandıklarını sanıyorlar. Tüm çalışmalarımız aynı zamanda referandum sonrası içindi. Bu nedenle artık Hatay Hayır Meclisi değil, Hatay Halk Meclisi olarak devam edeceğiz. Bir önceki toplantımızda buna karar verdik. Mahallelerimizin değişik ihtiyaçlarını mahallemize verebileceğimiz her türlü etkinliği her şeyi mahallelinin ağzından duyup en kısa zamanda çözüme kavuşturabilmek için bu oluşumun bir parçası olduk. Eski sistemimizi korumaya, aynı şekilde çalışmalara devam ediyoruz.
Cezmi: Bu çalışmanın kendisi aynı zamanda bir sosyal alan çalışması. Ortak düşünen ama birbirini tanımayan kişilerin istikrarlı ve samimi bir şekilde bir araya gelmelerinin sürekliliğinin olması güzeldi.
Seçim sonrası değerlendirmelerde “hayır”ın yoğun olarak çıktığı yerlerde bile sandık görevlisi bulmakta zorlanıldığını gördük. Bunlar bize öğretici olmak zorunda. “Hayır”cı olmak yetmez!
16 Nisan’dan sonra bir çok farklı partiden, demokratik kitle örgütlerinden arkadaşlarla bir araya geldik. Bu birlikteliğin yerel boyutta devam etmesi gerektiği ortak fikirdi. Öncesindeki çalışmaların eksiklikleri ve kazanımları iyi değerlendirilerek bu birliktelik devam etmeli.
Hatay Halk Meclisinin gelecek dönem planları neler?
Cezmi: Hatay Halk Meclisi’nin görevi asıl şimdi başlıyor. Bir alternatif yaratması açısından. 16 Nisan’dan sonrasını işaret etmemizin asıl karşılığı bu. Bir AKP iktidarına karşı biz burada halkın iktidarının ilişkilerini burada yaratmamız gerekiyor. Bu bugünden yarına olacak şeyler değil. “Hayır” çalışması bunun fırsatlarını yarattı diyebiliriz. Meral Abla’yla tanıştık, Ayşe’yle, Dilek’le, Emrah’la ve birçok kişiyle. Günlük bir pratiğe müdahale etmek dönüştürmek çok uzun zaman alacak bir şey. Yolun başındayız. İşte Hatay Halk Meclisi’nin en önemli konularından biri de gericilik karşısında nitelikli eğitim konusudur.
Hakan: Hatay Halk Meclisi’nin gelecek dönem planlarından bahsederken Cezmi Abi’nin de dediği gibi eğitim çok önemli bir mücadele alanıdır. Bu kapsamda Halkevleri Yaz Okulu yapılıyor. Bir ayağını da Hatay’da gerçekleştirmek istiyoruz. Onun dışında mahallemizin fiziksel yapısından kaynaklı yokuşlarının dik ve fazla olması nedeniyle bir yürüyen merdiven yaptırma düşüncesi var. Bu öneri de yine bir ev ziyareti sırasında gelmişti. Meslek odaları ve yerel yönetimlerle birlikte bu projeyi hayata geçirmek istiyoruz. Bir meclis olarak sorumluluğumuz artık mahallemizin tüm sorunlarını kapsamak. Demokrasi ve laiklik mücadelesini yerelde mahallemizde sürdürmek. Bunun yanında mahallemizin kaldırım sorunundan su sorununa kadar her şeyi kapsayabilmek. Böylece gerçek bir mücadele alanı yaratmak ve bir alternatif oluşturmak.
Sendika.Org/ İzmir
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.