Açlık grevinin medyadaki yansıması içler acısıydı. Tarihi eylemin ilk iki haftası neredeyse hiçbir elle tutulur haber yapılmadı. Çok az basın organı mahkumların taleplerini detaylandırdı
Açlık grevinin medyadaki yansıması içler acısıydı. Tarihi eylemin ilk iki haftası neredeyse hiçbir elle tutulur haber yapılmadı. Çok az basın organı mahkumların taleplerini detaylandırdı
Yarın, binden fazla Filistinli siyasi mahkumun yaptığı açlık grevi 30’uncu gününe girecek. Mahatma Gandhi’nin en uzun açlık grevi 21 gün sürmüştü. İrlandalı milliyetçi Bobby Sands, açlığının 66’ncı gününde hayatını kaybetmişti. 2011’de, Filistinli siyasi mahkum Kader Adnan, açlık grevine gitmiş fakat 66’ncı gününde grevi sonlandırmıştı. Adnan üç yıl sonra tekrar tutuklanıp açlık grevine başlamıştı. İsrail İç Güvenlik Bakanı Gilad Erdan, o dönemde “Mahkumlar, açlık grevlerini İsrail devletine zarar veren yeni bir intihar saldırısı tarzına dönüştürmek istiyor. Kimsenin bizi tehdidine izin veremeyiz ve mahkumların hapishanelerde ölmesine izin vermeyeceğiz” demişti. Bobby Sands örneği hafızalarda. 1981’de, ölümü, İrlanda’da milliyetçi politikayı canlandırmıştı. Zorla besleme İsrail mahkemelerince teşvik edilmese de hâlâ Erdan’ın gündeminde.
Açlık grevinin medyadaki yansıması içler acısıydı. Tarihi eylemin ilk iki haftası neredeyse hiçbir elle tutulur haber yapılmadı. Çok az basın organı mahkûmların taleplerini detaylandırdı.
Uzun liste dört maddede özetlenebilir:
1- İsrail hapishane yetkilileri aile ziyaretlerine ve ziyarette bulunan aile bireylerinin fotoğraf çekmesine izin versin.
2- Mahkûmların sağlık hizmetlerine yeterli ulaşımına izin verilsin. İsrail Sağlık Bakanlığı mahkûmların sağlığıyla ilgilenmiyor, bu konu sağlık hizmetlerini disiplin rejiminin parçası olarak kullanan İç Güvenlik Bakanlığı’na bırakılıyor.
3- Tecrit konusunda Mandela Kuralları uygulansın, mahkûmlar 15 günden fazla tecritte kalmasın. İsrail hapishane yetkililerine göre, şu anda altı aydan fazla süredir hücre hapsinde olan 63 kişi var.
4- İsrail hükümeti, en az 688 mahkûmun suçlama olmaksızın süresiz hapsine neden olan idari gözetim politikasına son versin.
Hiç kimse bu basit talepleri ciddiye almadı. Hatta açlık grevi İsrail hükümeti, mahkûmlardan birini grevi kırmakla suçladığında haber oldu. Açlık grevini, mahkûmların lideri ve El Fetih’in en sevilen isimlerinden biri olarak bilinen Mervan Barguti başlatmıştı. İsrail, kurabiye ve şekerleme yediği söylenen bir adamın görüntülerini paylaştı. Videoyu doğrulamak, hatta adamın videoda ne yaptığını ve adamın Barguti olup olmadığını anlamak mümkün değil.
7 Mayıs’taki basın toplantısında, Barguti’nin “katil ve kendi yiyip içerken arkadaşlarını açlık grevine zorlayan bir ikiyüzlü” olduğunu iddia edildi. Barguti’nin eşi Fetva, İsrail’in “aşağılık eylemlere başvurma yoluna gittiğini” söyledi. Görüntüler, dedi Fetva, 2004 yılına ait olabilir. Filistinli Mahkûmlar Kulübü Başkanı Kadura Faris, görüntülerin açıkça uydurma olduğunu söyledi.
Erdan’ın suçlamalarının Filistin direnişi üzerinde çok az etkisi oldu. 27 Nisan’da Batı Şeria’daki genel grev Ramallah gibi kentleri kapattı. Filistinli aktivistler, en az 20 yıldır böyle bir birlik görmediklerini söylüyor.
Özgürlük ve Haysiyet grevinde mahkûmların sağlığı hızla kötüleşiyor. Filistin Mahkûm İşleri Komitesi, mahkûmlarda, baş dönmesi, şiddetli ağrı ve kilo kaybı gözlendiğini belirtti. 9 Mayıs’ta gönderilen basın bülteninde, “İsrail Hapishane Hizmetleri her gün polis köpekleriyle teftiş baskınları düzenliyor, yetkililer su vermedikleri mahkûmların üzerlerine su döküyor” denildi.
Mervan Barguti’ye ulaşma çabaları sonuçsuz kaldı. Hâlâ hücrede. İsrail Parlamentosu’nun Birleşik Arap Listesi üyelerinden Yusuf Cabarin’in Barguti’yi görme talebi reddedildi. Geçen birkaç hafta içinde, Cabarin’in Barguti’yi görme hakkı üç defa engellendi. Cabarin, İsrail Hapishane Hizmetleri’nin “Barguti’yi görmek için tüm taleplerimi reddi, parlamentodaki siyasi faaliyetlerime ve milletvekili dokunulmazlığıma ciddi zarar veriyor” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Mahkûmların açlık grevinin en yüksek düzeyde kamusal öneme sahip olduğuna şüphe yok. Seçilmiş bir kamu yetkilisi olarak İsrail Hapishane Hizmetleri’nin bu konudaki politikalarını incelemek ve değerlendirmek benim görevim. Bunun için gerek duyulan eylemlerden biri de mahkûmları ziyaret etmem.” Cabarin ve Avukat Muna Haddad, 5 Mayıs’ta hapishane yetkililerine Barguti’yi görmek için tekrar başvurdu. Büyük olasılıkla reddedilecekler.
İki hafta içinde Donald Trump İsrail’e gidecek. Sokakların havasını açlık grevinin sonuçları belirleyecek. Bir mahkûmun ölümü, Filistinli nüfus içinde büyük bir öfkeye neden olur. Bu açlık grevi de daha öncekiler gibi, işgal ve kendi içindeki siyasi bölünmeler nedeniyle parça parça olan Filistin halkını birleştiriyor. Bu işgalin açık yarası açlığı tercih eden 1.500 siyasi mahkûm olarak sergileniyor. Talepleri ulaşılabilir. Fakat İsrailli yetkililerin bunu tartışmaya bile yanaşmamaları işgalin çetin doğasını gösteriyor. Trump’ın yüzleşmek zorunda kalacağı şey bu.
Çeviri: Ömür Şahin Keyif
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.