“Türkiye teröristlerin garantörü, Rusya ve İran ise meşru Suriye devletinin garantörü” diyen Suriye Cumhurbaşkanı Esad, “gerilimi azaltma bölgeleri”nde silah bırakan muhaliflerin affedileceğini söyledi
“Türkiye teröristlerin garantörü, Rusya ve İran ise meşru Suriye devletinin garantörü” diyen Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, “gerilimi azaltma bölgeleri”nde silah bırakan muhaliflerin affedileceğini ve diğer ülkelerdeki Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri dönebileceğini söyledi
Belarus devlet televizyonu ONT’ye konuşan Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, “gerilimi azaltma bölgeleri”nde silah bırakan muhaliflerin affedileceğini ve diğer ülkelerdeki Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri dönebileceğini söyledi.
Suriye’nin resmi haber ajansı SANA’nın haberine göre, Suriye’ye saldıran grupları birbirlerinden ayırmanın mümkün olmadığını belirten Esad, “IŞİD ve El Nusra aynı Vahabi ideolojiye ve terörist öğretiye sahip. IŞİD, El Nusra, Müslüman Kardeşler’e bağlı olan Erdoğan, Suudi Arabistan Kralı Selman ve Katar Emiri es-Sani aynı öğretiyi savunuyor. Hepsinin aşırılıkçı Vahabi ideolojiyle ortak yanları var ve hepsi ABD tarafından kullanılan araçlar” dedi.
Suriye Cumhurbaşkanı Esad, Han Şeyhun’da kimyasal saldırı gerçekleştiğine yönelik iddiaların Suriye hükümetini şeytanlaştırmaya yönelik kampanyanın bir parçası ve ABD’nin Suriye’ye müdahale etmesi için bir “kılıf” olduğunu belirtti.
Esad şöyle konuştu:
Bu tabii ki, Suriye hükümetini şeytanlaştırmaya yönelik başlatılan kampanyanın bir parçasıydı. ABD, IŞİD ve El Nusra’ya doğrudan ya da dolaylı olarak destek vererek, politikasını bu örgütler ile pazarlamayı başaramayınca, bunlarla ilişiğini kesmek istedi. Ve Suriye’deki sorunun IŞİD ya da El Nusra değil, zehirli gazlarla kendi masum halkını öldüren hükümet olduğunu göstermeye çalıştılar.
Bu sürecin “planlı ve aynı anda birçok hedefe ulaşmaya yönelik” olduğunu vurgulayan Esad, Trump’ın kendi yönetimiyle, lobilerle, basınla, kurumlarla, diğer güçlerle anlaşmazlıklar yaşadığını hatırlatarak “Bu Suriye’ye müdahale etmek için kullanılan bir kılıftı. Böylece bu gruplara yeterliliğini göstermeye çalıştı. Kimyasal saldırı iddiası, müdahaleyi haklı çıkarmaya yönelik bir konu. Rusya ve İran, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ne (OPCW) saldırı iddialarının incelenmesi için bir teklif sundu, ancak bu teklif reddedildi. Zira söz konusu soruşturma yalnızca yalan söylediklerini kanıtlayacaktı” şeklinde konuştu.
Yıllar süren savaşın ardından yorgun olmadığını söyleyen Esad, Cenevre’deki müzakerelerin basın için düzenlenen bir buluşma olduğunu fakat Astana’daki müzakerelerde durumun farklı olduğunu belirterek şunları söyledi:
Cenevre’de elle tutulur hiçbir şey yok. Bizi daha fazla taviz vermeye zorlamaktan başka hiçbir amacı olmayan bir süreç bu. Benim taviz vermem mümkün değil çünkü ben bu ülkenin sahibi değilim, böyle bir kararı halk, referandumla vermeli.
Astana’da ise durum farklı. Rusya’nın girişimiyle orada silahlı terörist gruplarla görüşüyoruz. İran ve Türkiye de sonradan katıldı. Türkiye teröristlerin garantörü, Rusya ve İran ise meşru Suriye devletinin garantörü. Bu süreç gerilimi azaltma bölgelerinin ortaya çıkmasını sağladı.
Suriye lideri Esad, “gerilimi azaltma bölgeleri”nde silah bırakıp devletle uzlaşan muhaliflerin affedileceğini de söyledi.
Çeşitli ülkelere yerleşen sığınmacıların geri dönmesinin gerekli olduğunu ve her zaman bu yönde çağrı yaptıklarını söyleyen Esad, ülkelerini kendi başlarına yeniden inşa edecek güce sahip olduklarını belirterek şöyle konuştu:
Suriyeliler çok büyük tazminatları hak ediyor. Ama bunun için yasal ve kurumsal bir çerçeve olması lazım. Bunu kime şikayet edeceksiniz? Bu yüzden bunlara ihtiyacımız yok. Ülkemizi yeniden inşa edecek gücümüz var. Para bir şekilde gelecektir. Ülkesine dönen sığınmacılar paralarını da getirirler ve yola devam ederiz. Suriye’de terörizmi ve savaşı destekleyen ülkelerin paralarına ihtiyacımız yok.
Sendika.Org