Rusya Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin sarin açıklamasına tepki göstererek, “Türkiye Sağlık Bakanlığı, turizm sezonu öncesinde deniz sularının analizi, turizm bölgelerindekiler de dahil olmak üzere gıda ürünlerinin kalite-kontrolü ile uğraşmalı” dedi
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı’nın “İdlip’te sarin gazı kullanıldığı kesinleşmiştir” açıklamasına tepki göstererek, “Türkiye Sağlık Bakanlığı, turizm sezonu öncesinde deniz sularının analizi, turizm bölgelerindekiler de dahil olmak üzere gıda ürünlerinin kalite-kontrolü ile uğraşmalı” dedi
Haftalık basın toplantısı düzenleyen Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova’ya Türkiye’den gelen “Han Şeyhun saldırısında sarin gazı kullanıldığı kesinleşti” açıklaması soruldu.
Rus haber ajansı Sputnik’in haberine göre, “Han Şeyhun’daki olayla ilgili tespitleri Türkiye değil, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) yapmalı” diyen Zaharova, sözlerinin devamında şunları söyledi:
Bence Türkiye Sağlık Bakanlığı, turizm sezonu öncesinde deniz sularının analizi, turizm bölgelerindekiler de dahil olmak üzere gıda ürünlerinin kalite-kontrolü ile uğraşmalı. Kimyasal silah sorunu, ilgili uluslararası kuruluşların yetkisinde. Özellikle bu konu, sadece uzun yıllar önce kurulmakla kalmayan, aynı zamanda da ilgili birimi, Suriye’deki kimyasal silah kullanımıyla ilgili olayları doğrudan soruşturan OPCW’nin yetki alanında.
KREMLİN: TÜRKİYE İLE SURİYE KONUSUNDA FİKİR AYRILIKLARI VAR
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 4 Nisan’da Suriye’nin İdlip iline bağlı Han Şeyhun kasabasında düzenlendiği belirtilen kimyasal saldırıya maruz kalanlardan alınan örneklerin sonuçlarının çıktığını belirterek “İdlip’te sarin gazı kullanıldığı kesinleşmiştir” demişti.
Akdağ, 11 Nisan’da Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, “Hayatını kaybeden Sait Hüseyin, Esme el-Hasan, Muhammed Avat ve Hatay ilinde halen tedavi gören Ahmed el-Salih isimli kurbanların idrar numunelerinde de sarin gazının metoboliti olan izopropil metilfosfonik asit tespit edilmiştir. Bunun Türkçesi, sarin gazı kullanıldığına dair laboratuvar bulguları kesinleşmiş oldu” ifadelerini kullanmıştı.
Bu arada Zaharova, Rusya ve Türkiye arasındaki charter uçuşların durdurulabileceğine ilişkin haberler hakkında Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın bilgisi bulunmadığını kaydetti.
Zaharova, “Charter seferleriyle uğraşmıyoruz. Sanırım, bu konuda bilgi almak için ilgili bakanlığa başvurmanız gerekecek” diye konuştu.
KREMLİN, TÜRKİYE’YE CHARTER UÇUŞLARIN AKIBETİNE İLİŞKİN SORUYA YORUM YAPMADI
Zaharova, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ve İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in 14 Nisan Cuma günü Moskova’da üçlü görüşme yapacağını belirtti.
Rus sözcü, bakanların Moskova’daki görüşmede ABD’nin Suriye’ye düzenlediği saldırının sonuçlarını en aza indirgemeye yönelik ortak adımları istişare edeceğini söyledi. Zaharova ayrıca, “Bakanlar, Suriye’deki durumun kötüye gidişini ve ABD’nin saldırganlığı nedeniyle siyasi çözüm çabalarının heba olmasını engellemek için üçlü koordinasyon kapsamında alınacak tedbirleri masaya yatıracak” dedi.
ABD’nin Suriye’nin Humus kentindeki Şayrat Hava Üssü’ne düzenlediği saldırıya değinen Zaharova, “Saldırının ardından Suriye’deki askeri ve siyasi durum, dramatik şekilde kötüye gitti.
ABD’nin Suriye’deki eylemleri, bölgesel ve uluslararası güvenlik için ciddi bir meydan okuma oldu. Batı’daki Rusya karşıtı güçler, Moskova’nın arabuluculuğuyla Suriye’de barış adına yapılan ilerlemeyi bozmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
“RUSYA, İRAN VE SURİYE DIŞİŞLERİ BAKANLARI MOSKOVA’DA ÜÇLÜ GÖRÜŞME YAPACAK”
Batı basınında Rusya’nın Suriye’deki kimyasal saldırıyı önceden bildiğine dair iddialara yanıt veren Zaharova, “Bazı Batılı medya kuruluşları, Rusya’nın Suriye’de hazırlanan kimyasal saldırıyı bildiğine dair haber servis etmeye ve çeşitli iftiralar atmaya son vermiyor. Bunların hepsi yalan” şeklinde konuştu.
PUTİN’DEN İDLİP AÇIKLAMASI: BM GÖZLEMCİLERİNİN BÖLGEYE GİRMESİNE İZİN VERSİNLER
Öte yandan Zaharova, “Moskova, ABD’nin sırf Washington’dan birisi istedi diye Suriye’yi bombalamayı bırakacağını umuyor” dedi.
Zaharova, “Büyük ülke ABD’nin onlarca yıl önce olduğu gibi hareket edebileceğine inanmak istemiyorum. Her şeye rağmen, Washington’da birisi istediği için bombaların atıldığı 1970, 1980 ve hatta 1990’larda değil, 2017’de yaşıyoruz. Suriye topraklarına yapılan bu saldırılar, dünyadaki en önemli kararların alınmasına yönelik kolektif dayanakları hedef alıyor” diye vurguladı.
Sendika.Org