Karar gazetesi ekonomi yazarı İbrahim Kahveci, Hazine garantili projeler, dış yatırımlar ve dolar kurunun yükselişi başlıklarında iktidarın söylemleriyle gerçeklerin aynı olmadığını söyledi, “Bu işte bir terslik var. Galiba sorun dış mihraklarda değil, iç mihraklarda” dedi

Karar gazetesinin ekonomi yazarı İbrahim Kahveci, son dönemde Saray-AKP iktidarının ekonomi ve dış politikadaki eğilimlerine ilişkin eleştirilerine bir yenisini “Bu işte bir terslik var” başlıklı köşe yazısıyla ekledi.

Erdoğan başta olmak üzere iktidar kadrolarının çelişkili sözlerine atfen “Son günlerde yaşanan olayları kavramakta ciddi sıkıntı çekiyorum. Mesela ‘hayır’ oyu verecekler terör örgütleri ile aynı kefede mi; yoksa onlarda bizim vatandaşlar mı? Anlamadım ki” diyerek yazısına başlayan Kahveci, kendi alanı olan ekonomide de anlamadığı çok olay olduğunu söyledi.

Bakanın köprü açıklaması geçersiz, “Hazine garantisi” ürkütücü

Kahveci’nin ilk ele aldığı konu Hazine garantili projeler oldu. Ulaştırma bakanının “trafiği rahatlatmak için” büyük araçları 3. köprüye yönlendirdiklerini söylemesine değinen Kahveci, buna karşın iki köprü arasında ciddi bir fiyat farkı olduğunu, trafiğe girmemek için 3. köprüyü tercih edecek çok sayıda araç bulunduğunu, ilaveten büyük araçların neden 2. köprünün boş olduğu gece saatlerinde yönlendirilmediği sorusunun yanıtsız kaldığını söyledi.

“Bana göre ‘3. köprüye verilen Hazine garantisi nedeniyle’ büyük araçlar mecburen oraya yönlendiriliyor. Yoksa gerisi inandırıcı gelmiyor” diyen Kahveci, projelere Hazine garantisi verilmesin eleştirdi:

İşte o yüzden sözlerle-eylemlerin çok farklı olduğunu anlayamıyorum. Köprüler ve hazine garantileri; hastaneler ve hazine garantileri; havalimanları ve hazine garantileri; nükleer santraller ve hazine garantileri… Yani Hazine garantili verimli ve verimsiz yatırımları bir türlü anlayamıyorum. Çocuklarımızın geleceğini düşünmek istiyorum. Kamusal yatırımların hazine garantileri ile yüksek fiyattan yapılması yerine, doğrudan ödediğimiz vergilerden yapılmasını ısrarla önermeye devam edeceğim.

Dış mihraklar ‘hayır’ ve kriz mi istiyor? Tam aksi!

İkinci olarak “dış mihrak” söylemi ve dış yatırımlara değinen Kahveci Merkez Bankası’nın şu verilerini sundu:

• 2003-2016 arasında yabancı ülkelerden 138 milyar 846 milyon dolarlık doğrudan yatırım geldi. Bu yatırımların 111 milyar 427 milyon doları Avrupa ülkelerinden. Onun da 21,9 milyar doları Hollanda’dan, 9,8 milyar doları Avusturya’dan, 9,5 milyar doları İngiltere’den, 9 milyar doları Lüksemburg’dan, 8,8 milyar doları Almanya’dan. ABD’den yapılan yatırım 11,2 milyar dolar. Körfez ülkelerinin toplamı ise 9,7 milyar dolar.
• 2016’da turist sayısı 25 milyon 265 bin kişi. Bunun 13 milyon 260 bini Avrupa ülkeleri.
• Şubat ayınca 2 milyar 527 milyon dolar cari açık verildi. Oysa aynı dönemde yabancılardan 3 milyar 103 milyon dolarlık para girişi var. Yani rezervlerde 576 milyon dolarlık artış olması gerek.

Tüm bu verilerin ardından “Siyasi söylemler ile resmi ekonomik veriler uyuşmuyor” diyen Kahveci şöyle devam etti:

Dış mihraklar, yabancı düşmanlar “hayır” çıksın istiyorlar. Ekonomik kriz çıksın istiyorlar. İyi de bu kadar parayı, bu kadar turisti, bu kadar borcu, bu kadar doğrudan yatırımı hâlâ kim yapıyor? Ben anlamıyorum. Parasal akışa bakıldığında yabancıların ülkemizde tercihlerinin siyasal söylemlerin tam tersi olduğu anlaşılıyor. Acaba hangisi doğru?

Doları diş mihraklar mı yükseltiyor?

Kahveci’nin üçüncü başlığı ise dolar kurunun yükselişi oldu. Döviz Tevdiat Hesapları’nı (DTH) inceleyen Kahveci şu verileri paylaştı:

• DTH, 15 Temmuz 2016’da 191 milyar 118 milyon dolar. “Doları sat-Lirayı al” kampanyasının başladığı kasıma kadar 173 milyar dolara kadar azalıyor. Yani halk kimse “dolar sat” demeden 18 milyar dolar satıyor. Kampanya esnasındaki iki haftada ise sadece 1-2 milyar dolar satılıyor, o da hemen sonra geri alınıyor.
• DTH, Ocak 2017’de 173 milyar 455 milyon dolar oluyor. Mart sonunda ise 188 milyar 810 milyon dolara yükseliyor. Yani halk referandum sürecinde 15 milyar 355 milyon dolar alıyor.
• Oysa aynı dönemde yabancılardan sermaye akışı yaşanıyor.

Kahveci yazısını şu cümleyle bitirdi:

Kısaca veriler ekonomide güvenlik sorununu yabancıların değil, bizzat yerlilerin yaşadığını gösteriyor. Bu işte bir terslik var.

Galiba sorun dış mihraklarda değil… İç mihraklarda.

Sendika.Org