Reina Katliamı’nın ardından Okmeydanı’nda bir kahvede yapılan laiklik konuşmasına destek verdiği için iki aydır tutuklu olan Hamit Dışkaya’nın eşi Ayşe Dışkaya ile görüştük
Reina Katliamı’nın ardından gittiği kahvede laiklik için mücadeleye çağıran konuşmaya destek verdiği için iki aydır tutuklu olan Hamit Dışkaya’nın eşi Ayşe Dışkaya ile İstanbul Okmeydanı’ndaki evlerinde görüştük. Ayşe ve Hamit, ikisi de Halkevleri üyesi, ikisi de uzun yıllardır aktif mücadelenin içinde, Haziran İsyanı’nda, mahalle forumlarında, 1 Mayıs’larda, 10 Ekim’de hep meydanlardalar. Bu yüzden Ayşe, “Hamit’in o konuşmaya destek vermesi kadar doğal bir şey yok” diyerek eşinin yaptığı eylemi savunuyor. Ayşe Dışkaya ile eşi Hamit Dışkaya’nın tutuklanma sürecini ve sonrasını konuştuk. Son olarak ayrılmadan Ayşe Dışkaya’ya eşinin dışarıdan herhangi bir isteği olup olmadığını soruyoruz, yanıt “Yoldaş selamı” oluyor. Hamit Dışkaya mektuplarınızı bekliyor
Ayşe Dışkaya: Bir gün öncesi zaten Hamit’le konuşuyorduk; “Yılbaşı geldi hiç içimizden de bir şey yapmak gelmiyor” diye. Çünkü 2016 bizim için o kadar çok zor geçti ki; bombaların patlaması, gencecik insanların ölmesi derken… Biz hayırlısıyla 2016 bitse diye düşünürken gece yarısı bu sefer de Reina saldırısı gerçekleşti.
Biz eşimle birlikte 10 Ekim Katliamı olduğunda oradaydık. Birçok kurtulan gibi birkaç dakika farkla kurtulduk. Zaten o zamandan beri bunun stresiyle yaşıyorduk.
O sabah kahvaltı yaptık. Hamit evden çıktı kahveye gitti. O gittiğinde yapılmış konuşma. Hamit de onları dinlemiş. Dinleyecek tabii, biz zaten o konuşmayı yapan çocukla aynı düşüncedeyiz. Gerekirse destek de verir, alkışlar da.
Hamit eylemlere katılırdı ancak henüz gözaltına alınmışlığı dahi yoktu. O yüzden açıkçası ben serbest bırakılır diye bekliyordum. Hatta onu gözaltına alan, adliyeye getiren ve sonra da hapishaneye götüren polisler dahi sicilini görünce şaşırmışlar. “Abi senin ne işin var burada” demişler. Zaten yaptığı bir suç değil ama biz de tüm bunlardan ötürü tutuklama beklemiyorduk.
Anayasanın ilk dört maddesinden biri laiklik iken Hamit’in laikliği savunmaya dair bir konuşmanın arkasında durması kadar doğal bir şey olamaz. Biz laikliğe dört elle sarılıyoruz.
Hamit düşüncelerinden ötürü tutuklu. Ya sen beni veya eşimi düşüncelerinden dolayı nasıl yargılarsın, tutuklarsın? Hamit’i alın bu ülkeyi bu hale getirenlerin içine koyun, onların yanında bembeyaz bir sayfa. Hapiste birileri olacaksa Hamit gibi insanların değil, bu ülkeyi bu hale getirenlerin olması gerekiyor.
Hamit Dışkaya üniversite öğrencisi oğlu Şafak’la birlikte. Şafak, babası tutuklandıktan sonra düzenlenen laiklik eylemlerinde “Ayşegül’ün ve babamın çağrı yaptığı laiklik mücadelesini sürdüreceğiz” demişti.
Hamit ilk olarak iki gün Metris Cezaevi’ndeydi. İki gün boyunca ne su ne de başka bir şey verilmiş, suyu musluktan içmek zorunda kalmış. Bir an için “Eyvah bunlar bizi ölüme attılar” diye düşündüğünü söyledi. Sonra avukatıyla görüşünce rahatlamış. İki gün sonra da Silivri’ye gönderdiler. Tabii ilk kez tutuklandığı için biraz zorlanıyor.
Hamit’in koğuşunda o hariç neredeyse herkes sosyal medya tutuklusu. Mesela “Eyvah yine bombalar patladı” yazan, barış isteyen 25 kişiyle birlikte kalıyor Hamit. Görüşe gittiğimizde dışarıya çıkmayı dört gözle beklediğini söylüyor, dışarı çıktığında gene eylemlere gideceğini ancak burada da olmak istemediğini söylüyor. “Burada olmak bize layık bir şey değil” diyor.
Devam edeceğiz, ne yapacağız ki başka? Vallahi, Hamit’in tutuklanmasından sonra daha çok hırslandım. Mesela Hamit alınmasaydı ben “Hayır” kampanyasında bu kadar çok çalışmazdım. Şimdi eskisinden daha çok çalışıyorum.
En zoru torunu idare etmek. Tutuklandıktan sonra çok hırçınlaştı. “Hastanede” dedik inandı ama çok özlüyor. Geçenlerde bize geldi, Hamit’i arayıp onu çağırmamı istedi. Hamit için de en zoru o.
Hayır’lar olsun. “Evet” diyen arkadaşlara şunu demek istiyorum. Gidişi olan ama dönüşü olmayan bir yoldayız. Neye “evet” dediklerini bir daha düşünsünler. Kendi gelecekleriyle de bizim geleceğimizle de oynamasınlar.
***
Hamit Dışkaya mektup adresi: Silivri 5 No’lu Cezaevi İstanbul
http://sendika15.org/2017/03/laiklik-iki-aydir-tutuklu-laiklik-icin-4-martta-besiktas-meydanina/
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.