Kararsızlara ve büyük şehirlere odaklanılacak, “hayır” eğilimini ve gerçekleri gölgelemek için yalan, sansür, demagoji ve abartılı reklamlara başvurulacak
AKP referanduma üç hafta kala “evet”i garanti altına alamadığını görünce kampanyada bir dizi değişikliğe gitti. Kararsızlara ve büyükşehirlere odaklanılacak, “hayır” eğilimini ve gerçekleri gölgelemek için yalan, sansür, demagoji ve abartılı reklamlara başvurulacak
Referandum çalışmalarına “hayır”cılara göre geç, düşük motivasyonlu ve içerik anlamında başarısız bir giriş yapan AKP, 16 Nisan’a 20 gün kala kampanyada bir dizi değişikliğe gitti. İlk seçim sloganını “Daima millet, kararımız evet” olarak belirleyen AKP, sloganını ve yöntemini değiştirerek “evet” kampanyasının rotasını kararsız kitleye çevirdi.
İlk anket sonuçları itibariyle tartışılmaya başlanan kararsız seçmenin varlığının hala ciddi bir orana denk geldiği, kararsızların AKP’nin referanduma 3 hafta kala kampanyasında değişikliğe neden olacak kadar fazla olduğu ortaya çıktı. Kendi seçmeni dahil sağ seçmenden de ciddi bir sorgulama ile karşı karşıya olan AKP, yeni sloganını “Kararımız net oyumuz evet” olarak belirledi ve bu doğrultuda çalışmalarını hızlandırdı.
Yeni reklam filmleri ile kararsız kitleye seslenen AKP, aynı zamanda isteksiz teşkilatını hareketlendirmeye çalışıyor. Binali Yıldırım’ın önüne birkaç gün önce konan ankete göre “hayır”ın önde gözüktüğü büyükşehirlere gömülen Tayyip Erdoğan ilçe ilçe referandum kampanyası yürütüyor. Ancak ne yeni kampanya ne de Tayyip Erdoğan’ın konuşmaları kararsız kitle içindeki en büyük kesimleri oluşturan kadınların ve gençliğin gerçek sorunlarına temas ediyor.
Kararsız seçmenin ne oy vereceğine son 15 günde karar verdiği yönünde bir kanı var. Son anket sonuçlarını değerlendiren AKP de buna göre hareket ediyor. Resmen açıklanmasa da AKP’ye giden anketlerde İstanbul’un yanı sıra, Ankara, İzmir gibi yüksek nüfuslu şehirlerde “hayır” oyları önde gözüküyor. Batıda ve büyük şehirlerde evet oylarının geride görünmesinden dolayı AKP, başta İstanbul olmak üzere devletin tüm maddi imkanlarını kullanarak dört bir yanı “evet” görselleri ile donatıyor. Tayyip Erdoğan hemen her gün İstanbul’da ilçe ilçe geziyor.
İzmir’de ise geçmiş deneyimlerinden yolan çıkan AKP’liler, “aşırı derecede materyal kullanımının İzmir’de tersine etki yarattığını” bu nedenle de referandum için birebir insanlarla konuşma yöntemine ağırlık verildiğini söylüyor. AKP’nin oy deposu olan muhafazakar Anadolu kentlerinde ise “evet” oyları belirli bir doygunluğa ulaşmış durumda.
kararımızevet.com adlı bir internet sitesi açan AKP, ayrıca yeni referandum kampanyası kapsamında şu ana kadar 8 adet de reklam filmi hazırladı. Kampanyanın başlangıcında hazırladıkları şarkılı, türkülü evet reklamlarının aksine yayımlanan son videolarında kararsızlara yönelik geliştirdikleri argümanlar ön plana çıkıyor.
Filmlerin hepsinde “evet” diyen bir yurttaş farklı farklı toplumsal mekan ve işyerlerinde kararsız olan kitleyi “evet”e ikna etmek için argümanlarını sıralıyor. Kahvehanede milli savunma vurgusu yapılırken, şantiyede ekonominin başkanlık ile iyileşeceği vurgusu yapılıyor. Reklamlar bir propaganda malzemesi olması dışında, parti kadrolarında bir türlü yaratamadıkları motivasyonu yaratmaya, uygulanacak yöntemleri, bire bir temasta kurulacak diyalogları örnekler üzerinden tarif etmeye yönelik olarak hazırlanmış.
Seçim çalışmalarının başladığı andan itibaren, “evet” çalışması yapması için kadınlara seslenen AKP’nin reklamlarında kadınlara hitap eden yine herhangi bir söylem bulunmuyor ve reklamlarda oynayan 16 kişinden yalnızca üçü kadın. Stantlarında dağıttıkları 24 sayfalık “evet” gazetesinde ise tek bir kadın kelimesi dahi geçmiyor.
kararımızevet.com sitesinde yapılması gerekenler ve materyaller yer alıyor. Sitenin içeriğinde miting duyuruları ve bugüne kadar çıkarılmış bildirilerin çoğaltılabilir doküman halleri yer alıyor. İletişim stratejisi başlıklı ana bölümde ise parti kadrolarının yapması gerekenler belirli başlıklar altında anlatılıyor. Sosyal medya hesapları için kullanılacak görseller hazırlanmış ve günlük yapılan işlerin paylaşılmasına dair yönerge bulunuyor. Bu yönergeye göre iletişimin günlük olarak raporlanması, kullanılan dokümanlarda genel bütünlüğün sağlanması ve kullanıcılardan gelebilecek sorulara hazırlık yapılması gerektiği belirtiliyor. Tüm hazırlıklara ve maddi imkanlara rağmen metropollerin her merkezi noktasına kurulan “evet” stantlarında kalabalık bir AKP’li topluluğu görmek için şanslı gününüzde olmanız gerekiyor.
Sosyal medya hesaplarını da aktif kullanmaya çalışan AKP, mitinglerden canlı yayınlar yapıyor, Binali Yıldırım’a ait sözleri sayfalarında paylaşıyor. Milyonlarca takipçisi olan sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlar AK Troll ordusuna rağmen ilgi görmüyor. Örneğin Binali Yıldırım’ın son 10 günde en fazla görüntülenen Uşak mitingi videosu yalnızca 45 bin kişiye ulaşabilmiş.
Demokrasi İçin Birlik, yayımladığı raporda medyada “evet” ve “hayır”a yer verme oranlarını karşılaştırdı. Rapora göre televizyonda “evet”in görünürlük süresi “hayır”ın 10 katı. Haberlerde, canlı yayınlarda, röportaj ve konuklu programlarda AKP, MHP, CHP ve HDP ile cumhurbaşkanı ve danışmanlarına ayrılan sürelere göre ekranlarda “hayır”ın esamisi okunmuyor.
Anaakım medyada ve televizyonlarda “evet”in bu kadar baskın olmasıyla anayasa değişikliğinin içeriği çarpıtılıyor. Manipülatif reklamlarla ve açıklamalarla kararsızların kaygıları giderilmeye çalışılıyor.
Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Sancaktepe’de yaptığı konuşmada CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik “Cumhurbaşkanının Meclis’i fesih yetkisi yok. Nerede var böyle bir yetki? Gösterin diyoruz. Yok böyle bir yetki. Yahu yalan söyleme be, dürüst ol” diye seslenmesi de bunlardan biri. Erdoğan’ın yalanı kısa sürede “hayır”cılar tarafından teşhir edildi. Hem de AKP’nin hazırladığı kitapçık kullanılarak. Bu durum Erdoğan’a elbette geri adım attırmıyor ama içinde bulunduğu sıkışıklığı ve kampanyasının zayıflığını ortaya koyuyor.
Anayasa değişikliği teklifinin sahibi AKP, seçim çalışmasının başlangıcında anayasa maddelerini anlatmaktan köşe bucak kaçıp, kimlerin “hayır” dediği üzerinden açıklamalar yapmayı tercih etmişti. Ancak bunun kararsızları ikna etmekten çok “hayır”ı örgütlediğini anlayınca iktidar gücünü, medyayı ve kamu kaynaklarını kullanarak yalanlarla, dev reklam afişleriyle, devlet olanaklarıyla, sansürle, güçlü “hayır” eğilimini ve gerçekleri gölgelemeye çalışıyor.
Öyleyse “hayır”cılar da bu devasa yalan ve demagoji perdesinin “hayır”ı ve gerçekleri örtmesine müsaade etmemeli. “Evet” kampanyasındaki yeni taktikleri ciddiye alırken, bugüne kadar elde edilen başarıyı ve “evet”in zayıflıklarını değerlendirmeyi de ihmal etmemeli. Tek Adam karşısında 80 milyonun çıkarlarını savunan gerçekleri haykırmaya, bütün adaletsizliklere rağmen “hayır”ın gerçek hayatta yankı bulan sesini yükseltmeye devam etmeli.
http://sendika17.org/2017/03/hayirciya-notlar-secme-yazilar/
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.