Ankara Adalet Saray’ının taşınmasına ve yerine “ulaşım merkezi” yapılmasına tepki gösteren Şehir Plancıları Odası kentin bu tür projelerle yönetilemeyeceğini belirtti
Ankara Adalet Saray’ının taşınmasına ve yerine “ulaşım merkezi” yapılmasına tepki gösteren Şehir Plancıları Odası kentin bu tür projelerle yönetilemeyeceğini belirtti
TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi Ankara Adalet Sarayı’nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek tarafından yeni bir binaya taşınmasına karşı açıklama yaptı. Gökçek geçtiğimiz günlerde Ankara Adliyesi’nin yerine “ulaşım merkezi” inşa edileceğini adliyenin de Atatürk orman Çiftliği alanında yer alan Gıda Toptancıları Hali’nin bulunduğu araziye taşınacağını yeniden gündeme getirmişti.
Daha önce avukatların da zaten parçalı ve dağınık olan mahkemelerin birbirinden ve kent merkezinden uzaklaştırılmasına karşı çıkmıştı. Plancılar da aynı gerekçeyle karşı çıkarak kamunun adalet ve yargı faaliyetlerine hızlı erişiminin önemine dikkat çekti. Avukatların da aynı gerekçelerle ofislerini adliyenin etrafında tuttuğuna dikkat çekti.
Ankara’nın ulaşım sorunun bütünlüklü bir plan çerçevesinde çözülmesi gerektiğini belirten ŞPO, Gazi Üniversitesi’nin iki yıl önce verdiği planı hatırlattı. “Melih Gökçek bir plana dayanmayan, bilimsel ve teknik olarak gerçekleştirilmesi mümkün olmayan fantezilerini kamuoyunun önüne koymaktadır” diyen ŞPO Gökçek’i bir kez daha uyardı:
Melih Gökçek`e Ankara`nın başkent olduğunu ve “günü geldiğinde” değerlendirdiği fantezilerle bir başkentin yönetilemeyeceğini hatırlatır ve kendisini bir kere daha yargıya, mesleğimizin gerekliliklerine saygıya davet etmek isteriz.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek`in, Ankara Adalet Sarayı`nın Atatürk Orman Çiftliğialanında yer alan Gıda Toptancıları Hali`nin bulunduğu araziye inşa edilecek olan yeni Adliye binasına taşınacağını ve mevcut Adalet Sarayı binasının bulunduğu alana ise bir “ulaşım merkezi” inşa edileceğini belirten açıklamaları geçtiğimiz günlerde basına yansımıştır. (bknz:http://www.hurriyet.com.tr/adliye-binasi-yikiliyor-40362766)
Öncelikle belirtmek gerekir ki Adalet Sarayı`nın, kamunun adalet ve yargı faaliyetlerine hız ve işlerlik açısından bütüncül bir yapıda ulaşabilmesi amacıyla merkezi bir konumda hizmet vermesi elzemdir. Mevcut Adalet Sarayı`nın Ankara`nın iki merkezinin arasında, Metro, Ankaray ve Banliyö gibi ulaşım araçlarının düğüm noktası olan bir konumda yer alması gibi avantajları ile kentsel kullanım temelinde önemli faydalar sağlamaktadır. Ayrıca hukuk bürolarının, yaklaşık 30 yıldır hizmet veren Adalet Sarayı çevresinde yer seçmeleri nedeniyle, Adalet Sarayı kent merkezinin ticari gelişimine de önemli katkılar sunmaktadır. Bu sebeple Adalet Sarayı`nın mevcut konumundan taşınması kent merkezini güçsüzleştirecek kritik bir hamle olarak karşımıza çıkacaktır. Bu gerçeklik ortada iken, yeni Adalet Sarayı`nın inşa edileceği alan ve çevresinin de benzer şekilde fonksiyon değişimleri yaşayacağı için, altyapı ve ulaşım problemleri ile karşı karşıya kalınacaktır.
Bütün bu eleştirilerimizin ötesinde, Adalet Sarayı`nın taşınacağı alan olarak belirtilen alana ilişkin Ankara Büyükşehir Belediyesi`nin 16.08.2013 tarih ve 1551 sayılı kararı ile onaylanan plan Şubemiz tarafından yargıya taşınmış söz konusu plan değişikliği, bilirkişiler tarafından hazırlanan raporda şehircilik ilkeleri ve kamu yararına aykırı bulunmasına rağmen Ankara 9. İdare Mahkemesi tarafından plan iptali talebimiz reddedilmiştir. Melih Gökçek, şehircilik ilkelerine aykırılığı tescillenen bu plana göre işlem yapacağını açıklamakta beis görmemiştir.
Melih Gökçek mevcut Adliye Sarayı`nın bulunduğu alan ile ilgili öngörüsünü ise; “Adliye taşındıktan sonra Sıhhiye`deki alan ulaşım merkezi olacak. Dünyanın pek çok ülkesinde var. Metrolar, monoraylar, teleferikler, dolmuşlar, otobüsler, halk otobüsleri oradan kalkacaklar, bir dağılım merkezi olacak” şeklinde ifade etmiştir. Öncelikle sormak isteriz dünyanın hangi ülkesinde içinde metro, monoray, teleferik, dolmuş, otobüs gibi bu kadar çeşitli ulaşım araçlarını barındıran bir “dağılım merkezi” bulunmaktadır ve hangi proje örnek alınarak bu proje planlanmıştır?
Ankara ulaşımının bütüncül bir plan çerçevesinde değerlendirilerek çözümlerin geliştirmesi gerektiğini defalarca belirtmemize ve Gazi Üniversitesi tarafından yapılan Ankara Ulaşım Ana Planı Ankara Büyükşehir Belediyesi`ne yaklaşık iki yıl önce teslim edilmiş olmasına rağmen Melih Gökçek bir plana dayanmayan, bilimsel ve teknik olarak gerçekleştirilmesi mümkün olmayan fantezilerini kamuoyunun önüne koymaktadır.
Planlamanın bütüncül yaklaşımından tamamen uzak bir şekilde gündeme getirilen bu projelerin ulaşım problemlerini çözme gayesi bile barındırmadığı da aynı haber içerisinde açıklanmıştır. Kent merkezinde uzun zamandır işgal edilmiş ve ulaşım konusunda da büyük bir problem alnına dönüşmüş Güvenpark dolmuş durakları alanı için bir çözüm altyapısı oluşturmayı amaçlamadığı ve plansızlığın kendi yönetim politikası olduğu belediye başkanı tarafından şu sözlerle itiraf edilmiştir; “Güvenpark`ın durumu günü geldiğinde değerlendirilir. Şimdi otobüsler ve minibüsler Güvenpark`a gelirken Kızılay trafiğine girmiyor. Ama Sıhhiye`ye alırsak mecburen Kızılay`a girecekler. Ona bir formül geliştirilirse tabi ki kalkar ama bugünden bir şey söylemek doğru olmaz.”
Melih Gökçek`e Ankara`nın başkent olduğunu ve “günü geldiğinde” değerlendirdiği fantezilerle bir başkentin yönetilemeyeceğini hatırlatır ve kendisini bir kere daha yargıya, mesleğimizin gerekliliklerine saygıya davet etmek isteriz. Kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Sendika.Org