Dakota Boru hattı Direnişi’yle Obama’ya geri adım attıran ABD yerlileri, Trump yönetiminin direnişin kalbi Ocheti Kampı’nı zorla tahliyesini bekliyorlar

ABD’de Kuzey Dakota Boru Hattı’nın Missouri Nehri içme suyunu kirleteceği ve yerlilerin kutsal alanlarını yok edeceği gerekçesiyle başlayan ve Donald Trump’ın başkanlık koltuğuna oturmasından hemen önce kazanımla sonuçlanan #NoDAPL eylemlerinde Ocheti Kampı direnişin kalbi olmuştu. Bugün ise kampın yerel saatle 14.00’da güvenlik güçleri zoruyla boşaltılması bekleniyor.

Aylar süren direnişin ardından geçtiğimiz Aralık başında Obama yönetimi, Kuzey Dakota Boru Hattı projesinde olası alternatif rotaları ele almak ve çevresel etki değerlendirmesini gerçekleştirmek için durdurulduğunu açıklamıştı. Yapılan açıklama boru hattının tamamiyle iptal edildiği anlamına gelmese de hattın Ohae Gölü altından ve Standing Rock kabilesi topraklarından geçmesi planlanan kısmı durdurulmuştu. Ancak Kuzey Dakota Boru Hattı’nda ısrar eden şirketler, Energy Transfer Partners ve Sunoco Logistics Partners karara karşı çıkarak geri adım atmayacaklarını duyurmuşlardı. Bu açıklama karşısında bir çok yerli grup ve yerlilerle birlikte hareket eden aktivistler, nihai zaferin kazanılmadığı gerekçesiyle kampta kalmaya karar vermişlerdi. Hemen ardından ise başkanlığı öncesi Energy Transfer Partners’da hissesi de olan Donald Trump başkanlık koltuğuna oturmuştu. Ve Kuzey Dakota Boru Hattı ile Keystone XL boru hattının devam ettirilmesi yönünde iki kararname imzalamıştı.

Geçtiğimiz günlerde Ocheti Kampı resmi sitesinden yapılan açıklamaya göre bugün (22 Şubat Çarşamba) yerel saatle 14.00 itibariyle kampın ABD Ordusu Mühendisler Birliği ve Kuzey Dakota Valisi Doug Burgum’un kararları doğrultusunda zorla tahliye edilecek.

Su yaşamdır!

Dün gazeteci Shaun King tarafından “Acil” denerek sosyal medya hesaplarında paylaşılan video kampın güvenlik güçleri tarafından kuşatıldığını belirtiyor. Video, kampta kalan yerli kadınlar tarafından hazırlandı. Video, Dakota direnişinin tek bir konuyla ilgili olmadığını, su hakkıyla, kutsal toprakları savunmakla, polis şiddetine karşı durmakla, yerli halkların antlaşmalarından gelen haklarını korumakla ve gelecek nesillerle ilgili olduğunu hatırlatıyor.

 

URGENT.

My friends in Standing Rock just sent this to me & asked me to share it. They are surrounded by militarized police RIGHT NOW. pic.twitter.com/plR0Tfaagc

— Shaun King (@ShaunKing) 21 Şubat 2017

Videoda bir yerli kadın şöyle diyor: “Sömürge tarihi boyunca bize iki seçenek tanıdılar: Topraklarınızdan vazgeçin ya da hapse gidin. Haklarınızdan vazgeçin veya hapse gidin. Ve şimdi de suyunuzdan vazgeçin veya hapse gidin diyorlar. Bizler suçlu değiliz”

Sacred Stone Kampı resmi twitter hesabından paylaşılan bildirimde ise şöyle dendi: “Hepinizin dualarına ihtiyacımız var. Yarın bizim için gelecekler. Ne olursa olsun ayağa kalkacağız. Standing Rock’ı takip etmeye devam edin, biz hala buradayız”

Kaynak: Kuzeyormanlari.Org