Toplumun iskeletindeki farklılığın farkında olmak/olmamak Dil’inizi etkiler. Kol’a şirin görüneceğim derken Bacak’ı üzebilir hatta kırabilirsiniz Minimalist bir yazı: Alper Taş şunları söyledi: “İmam Hatip’te hocalarımız Hz Ömer’in ne kadar adaletli olduğunu anlatırdı. İslam’da adalet duygusunu hep Hz Ömer ile anlatırlardı ama ben dışarıya çıktığımda alakası yoktu. Devrimcilerde, solcularda, sosyalistlerde ben Hz Ömer’de anlatılan adalet anlayışının […]
Toplumun iskeletindeki farklılığın farkında olmak/olmamak Dil’inizi etkiler. Kol’a şirin görüneceğim derken Bacak’ı üzebilir hatta kırabilirsiniz
Minimalist bir yazı:
Alper Taş şunları söyledi: “İmam Hatip’te hocalarımız Hz Ömer’in ne kadar adaletli olduğunu anlatırdı. İslam’da adalet duygusunu hep Hz Ömer ile anlatırlardı ama ben dışarıya çıktığımda alakası yoktu. Devrimcilerde, solcularda, sosyalistlerde ben Hz Ömer’de anlatılan adalet anlayışının tecelli ettiğini görürdüm ve doğal olarak sosyalistlerden etkilendim.’’ ( 22 Kasım 2016 ) KRT – Basın.
Soldan, Sosyalizmden referansla söylenilen sözün sınıf, proletarya-burjuvazi, emek-sermaye, kapitalizm-emperyalizm, sömürge, hegemonya, ideoloji… vb. kavramlara dayanmasına ve bütünlük göstermesine, genel teoriyle çelişmemesine, özen gösterilir.
Meramınızı başka bir Dil üzerinden de aktarabilirsiniz: Din-Mezhep-Tarikat, Etnisite-Irk, Millet-Ulus, Kültür, Moral Değerler (Etik-Ahlak), Coğrafi Bölge, Aidiyet…
Tercih edip kullandığınız Dil, sizin toplumsal konumlanışınızın işaretlerindendir. Görülmeyen ama orada duran iskeletiniz gibi. Sadece yaşanılan anın değil genel olarak zamanın ve mekânın mutlak bilinciyle topluma söz söylemenin güçlüklerinden biridir bu: Bilinçdışının bilincinde olmak!
Toplumun iskeletindeki farklılığın farkında olmak/olmamak Dil’inizi etkiler. Kol’a şirin görüneceğim derken Bacak’ı üzebilir hatta kırabilirsiniz. “Gövde niçin uyumlu/birlikte hareket etmiyor, ’bir’leşemiyoruz…” , “Söz maksadını aştı’’, “Çarpıtma var, algı operasyonu yapılıyor” veya “Yanlış anlaşıldım” gibi serzenişlerde bulunma sözün ağızdan çıktığı gerçeğini de toplum karşısındaki yerinizi de değiştirmez. Toplumu düşündüğünüz yönde, hiç ‘değiştirmez’!
Sosyalist teori her derde deva bir hap değil; olmadı olamaz da! Toplumsal yaşam için malzemesi Tarih (sınıf mücadelesi) olan bir yöntem bir kılavuzdur. Düşünce sistematiği, referansları, jargonu… bellidir. Yine bu savaşın kimi zaman din, mezhep, kültürel kimlik/aidiyet ya da Milli Mesele üzerinden yürütüldüğü bilinir. Bugün genel olarak Ortadoğu’da özel olarak da Türkiye’de böyle bir durum söz konusudur. Sosyalistlerin çoğu da Kürt mücadelesinin birleşenidir.
Dört Halife devrine, bin yıllık İslam kardeşliğine referansta bulunmak: Bu ülkenin sol mücadele tarihine uzaktır; a y ı r ı c ı d ı r! Şu anda 40-45 yaşına ulaşmış birçok sosyalist yoldaşımızın gözünde Fidel Castro’nun saygın-ölümsüz şahsında Küba (canınızın istediği olumsuzlukları sayabilirsiniz!) sömürünün minimalize edildiği, eğitimde, sağlıkta… paylaşımın, toplumsal adaletin olabildiğince gerçekleştirildiği bir ‘ada’dır. Saygısızlık; i t i c i d i r, b ö l ü c ü c ü d ü r!
“Yılmaz Güney’in izindeyim!” demişti ölüm döşeğinden değerli sanatçı Tarık Akan. Densiz ( toplumsal mücadelenin dönüştürücü gücünden habersiz) bazı yazılar yayımlanmıştı ardından. Bu, 10 Ekim Ankara Katliamı’nın ardından yazılan yine densiz bir yazıyı hatırlatmıştı : “Bizimkiler çalıştı (isim isim), sizinkiler sıvıştı!” (Sendika.Org, 17 Ekim 2015) (mealen!) Önce kısa bir yazı yazmayı düşündüm sonra bu kadar ‘ana sorunun’ içinde ‘mini bir iç yazı/konu’, ‘yazılmasa da olur’ ağır bastı herhalde! Yazılmalıymış!
Cehenneme giden yol(lardan sadece biri) iyi niyet taşlarıyla döşelidir! Cehalet, mazeret olamaz!
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.