Erdoğan, Rusya lideri Putin’in hizaya çekmesinden sonra, “Esed’in hükümranlığına son vermek için biz oraya girdik” sözlerini düzeltti, “Fırat Kalkanı Operasyonu’nun hedefi herhangi bir ülke veya kişi değil, sadece terör örgütleridir” dedi
Erdoğan, Rusya lideri Putin’in hizaya çekmesinden sonra, “Esed’in hükümranlığına son vermek için biz oraya girdik” sözlerini düzeltti, “Fırat Kalkanı Operasyonu’nun hedefi herhangi bir ülke veya kişi değil, sadece terör örgütleridir” dedi
RUSYA’DAN İŞGAL NARASI ATAN ERDOĞAN’A: SAVAŞ İSTEĞİ ANLAŞMALARIMIZLA ÇELİŞİR
Tayyip Erdoğan, Rusya’dan gelen ayar sonrası, 29 Kasım’da sarf ettiği “Devlet terörü estiren zalim Esed’in hükümranlığına son vermek için biz oraya girdik, başka bir şey için değil” sözlerinden 180 derece döndü.
Erdoğan, bugün (1 Aralık) “Fırat Kalkanı Operasyonu’nun hedefi herhangi bir ülke veya kişi değil, sadece terör örgütleridir” dedi.
Anadolu Ajansı’nın haberine göre, Saray’da düzenlenen 30. Muhtarlar Toplantısı’nda konuşan Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Husumeti bırakın, AB’ye tam üye olmaya hazırız”
Bizi Avrupa’dan dışlamaya ne Avrupa Birliği kurumlarının ne de ırkçılık hastalığının pençesine düşme tehlikesiyle karşı karşıya olan Avrupa devletlerinin gücü yetmez. Biz Avrupa’da misafir değil, ev sahibiyiz. AB ve bazı Avrupa ülkeleriyle son dönemde yaşadığımız sıkıntılar, güncel siyasi çatışmalardır
Şayet ülkemize karşı olan anlamsız husumetini, çifte standardını bir kenara bırakırsa, hemen yarın Avrupa Birliği’ne tam üye olmaya hazırız.
Avrupa Birliği, ülkemize söz verdiği ama kasıtlı olarak tutmadığı vize serbestisi, mülteciler için toplamda 6 milyar avro yardım, fasılların açılması gibi adımları attığında, biz de elbette iyi niyetimizi göstereceğiz. Ama artık tek taraflı adım atma dönemi bitti. Hani bizde bir söz var ya; ne kadar ekmek o kadar köfte.
Tam tersine bu konumumuzu, kendimiz ve dostlarımız açısından birbirini tamamlayan, birbirini bütünleyen ilişkilerin teminatı olarak kabul ediyoruz. Aynı durum Karadeniz ve Akdeniz bölgeleri için de geçerlidir. Her iki denizin dört bir tarafındaki ülkeler, ‘kapı bir’ değilse de ‘denizimiz bir’ komşumuzdur.
Üzerimizde yarım asırdır süren oyalamacanın yorgunluğu var, çok oyalandık, 53 yıl… Kendi değerleriyle, ilkeleriyle çelişme pahasına Türkiye’ye tavır alan bir kurumun kimseye güven vermesi mümkün değildir. Bugün Türkiye’ye uygulanan çifte standarda, yarın üye devletlerden herhangi birinin de maruz kalmayacağını kim garanti edebilir? Onun için Avrupa Birliği meselesinde kararı üye ülkelere ve birlik kurumlarına bırakıyoruz. Şayet Avrupa, kendi üzerine düşenleri yaparsa, biz bugüne kadar verdiğimiz her sözün arkasında dururuz. Aksi takdirde kendileri bilirler.
“Fırat Kalkanı’nı kimse farklı yorumlamasın”
Suriye’de, Irak’ta “Halep’e düşen bombalar sebebiyle gözyaşı döken her çocuk, evladına sarılan her anne baba bizim kardeşimizdir. Musul’da, Telafer’de ve diğer şehirlerde, bir yandan DEAŞ’ın, diğer yandan zalimlikte onları aratmayan mezhepçi milislerin zulmü altında inleyen her insan bizim kardeşimizdir. Her kim ki bize ‘Buralara karışma’ derse bilsin ki aslında ‘Kalbinizden bir parçayı söküp atın’ diyordur. Biz bunu yapamayız. Geçmişte Afganistan’daki, Balkanlar’daki, Karabağ’daki, Kırım’daki, Kıbrıs’taki zulümlere nasıl karşı çıktıysak, şimdi de Irak’taki, Suriye’deki, diğer bölge ülkelerindeki baskılara aynı şekilde rıza göstermeyeceğiz. Bu duruş, bize tarihin mirasıdır.
Türkiye’nin tek başına da kalsa terör örgütleriyle mücadelesini sürdüreceğini söyleyerek, “Bu mücadelede Batı ülkelerinden destek görmek bir yana tam tersine çok ciddi engellerle, engellemelerle karşılaşıyoruz. Avrupa’daki birtakım firmalar, ülkemize askeri malzeme satmayacaklarını açıklıyorlar. ‘Kötü komşu, insanı hacet sahibi yapar’ derler.
Fırat Kalkanı Operasyonu’nun hedefi herhangi bir ülke veya kişi değil, sadece terör örgütleridir. Defalarca dile getirdiğimiz bu hususta hiç kimsenin şüphesi olmasın, söylediklerimizi de kimse başka bir şekilde yorumlamasın, başka yere çekmesin.
#Putin hizaya çekince #Erdoğan: “#Suriye‘de hedefimiz herhangi bir ülke veya kişi değil, sadece terör örgütleridir” pic.twitter.com/cJZxcl0dMu
— 5deniz.net (@5deniz_net) 2 Aralık 2016
“Bu ülke bir NATO ülkesidir”
Erdoğan, Avrupa’daki bazı firmaların askeri malzeme satışıyla ilgili açıklamalarına ilişkin de şöyle konuştu:
Biz bu sancıları en başından itibaren yaşadığımız, hissettiğimiz için 14 yıldır kendi ayaklarımızın üzerinde durmamızı sağlayacak bir alt yapıyı kurmaya çalışıyoruz. Bunlar zavallı. Siz bizim Çanakkale destanını okudunuz mu? Artık Haçlı zihniyetleri tarih oldu. Yoksa bunu mu uyandırmak istiyorsunuz? Böyle bir geri dönüş mü yapmak istiyorsunuz? Eğer böyle bir teşebbüsün içerisindeyseniz bu çok yanlış bir şey. Önce kendinizi bir test edin, bu ülke bir NATO ülkesidir. Bir NATO ülkesine karşı ‘Biz böyle bir adımı nasıl atarız’ diye kendinize sorun. Yanlış yoldasınız, kendinizi test edin doğru yola gelin.
“Bu millet 2,5 milyar dolarını bozdurdu”
Terör örgütlerinin ağababaları, baktılar ki bu iş silahla, bombayla, tankla, uçakla olmuyor, bu defa bel altından vurmaya başladılar. Son günlerde ekonomimizin maruz kaldığı saldırıları işte bu şekilde değerlendirmek gerekiyor. Bu spekülasyonların arkasındaki güçlere diyorum ki, sizin eli kanlı katillerinize pabuç bırakmayan bu millet, o bir dolara satın aldığınız piyonlarınızla bunları karıştırmayın, bu millet, darbenin ertesi günü 2,5 milyar dolarını bozdurup ekonomisine destek olmuş bir millettir. Bugün de dövizi silah gibi kullanarak Türkiye’yi dize getireceğinizi sanıyorsanız, aldanıyorsunuz.
Sendika.Org