TMMOB Çanakkale’de Marmara’nın tamamını yok edecek Altın Ring üzerine tartıştı. Çanakkale Boğaz Köprüsü ve otoyol projesinin başlamasıyla tehlike altına giren Marmara’da buna karşı nasıl mücadele edileceği de tartışıldı
TMMOB Çanakkale’de Marmara’nın tamamını yok edecek Altın Ring üzerine tartıştı. Çanakkale Boğaz Köprüsü ve otoyol projesinin başlamasıyla tehlike altına giren Marmara’da buna karşı nasıl mücadele edileceği de tartışıldı
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) 19 Aralık’ta Çanakkale Belediyesi Nikah Salonu’nda “Çanakkale Boğaz Köprüsü ve Otoyol Projesini Tartışıyoruz” başlıklı panel düzenlendi. Panelin moderatörlüğünü Çanakkale Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Prof. Dr Türker Savaş üstlenirken, panele konuşmacı olarak TMMOB Şehir Plancıları Odası Başkanı Hakan Karademir, Kuzey Ormanları Savunması’ndan Selma Kanbur, Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baran Bozoğlu, Çanakkale Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi İrfan Mutluay katıldı. İstanbul Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kınalı-Çanakkale Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu, 1915 Köprüsü tamamlandıktan sonra inşa edilmesi planlanan Çanakkale-Balıkesir otoyollarını kapsayan ve “Altın Ring” olarak adlandırılan 324 kilometrelik projenin doğaya, çevreye ve tarıma vereceği etkilerinin anlatıldığı “Çanakkale Boğaz Köprüsü ve Otoyol Projesini Tartışıyoruz” başlıklı panelde ÇED raporu kapsamında Çanakkale’de yapılması planlanan termik santrallerin etkilerine de değinildi. Panelin açılış konuşmasını yapan moderatör Prof. Dr. Türker Savaş otoyol ve köprü projesinin tüm Marmara Bölgesi’nden kökten değişikliklere sebep olabilecek bir proje olduğunu belirtti.
“Marmara saldırı altında”
TMMOB Şehir Plancıları Odası Başkanı Hakan Karademir otoyol ve köprü projesi hakkında katılımcılara bilgi verdikten sonra; “Umarım projeyi durdururuz. Umarım engelleyeceğiz bunu. Çünkü gerçekten Marmara Bölgesi saldırı altında. Projede İstanbul odaklı olarak dizayn edilmiş bir Marmara bölgesi var” dedi.
100 milyon metreküp hafriyat nereye gidecek?
Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baran Bozoğlu, otoyol ve köprü projesinin çevresel etkilerine değindi. Proje etrafında gelişmesi planlandırılan sanayi ve termik santral bölgelerinin Marmara Bölgesi’ne büyük zararı olacağını belirten Bozoğlu, bölgede ağaç kıyımı yaşanacağını ifade etti. Katılımcılara ÇED raporunun ne olduğundan, neleri kapsadığından ve eksikliklerinden söz eden Bozoğlu, otoyol ve köprü projesi ile termik santral konularına değindi. Bozoğlu; “7 tane şantiye kurulacak. 19 tane taş ocağı kurulacak. Ve raporun her yerinde şu ifade var, diyor ki ’ÇED raporu çıktıktan sonra yol güzergahı değişebilir.’ yani var olan yol güzergahının değiştirilerek başka bir yol güzergahı olabileceğine dair ifadeler var. Yolun nereden geçeceği henüz netleşmemiş gibi görünüyor. Çünkü değişiklik olabilir diyor. Ama bizim beklediğimiz projenin gerçeğine dair ÇED raporu yapmanız lazım. Yani yarın güzergah değişti ÇED raporunu yenileyecek misiniz? Ne yapacaksınız?” dedi. Proje kapsamında 100 milyon metreküplük hafriyat çıkacağını bildiren Bozoğlu, bu hafriyatın nasıl bertaraf edileceği, nerelerde kullanılacağı, hangi belediyelerin bu hafriyatı alacağı ya da ormanlarımıza mı atılacağı konusunda ÇED raporunda herhangi bir bilgiye rastlayamadığını da sözlerine ekledi.
“Çiftçiler işini kaybedecek”
Projenin tarıma olası etkileri konusunda katılımcıları bilgilendiren Çanakkale Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi İrfan Mutluay, Çanakkale gibi tarım potansiyelinin ve ürün çeşitliliğinin çok yüksek olduğu bir yerde tarım alanı etkilerinin toprak ve su kaynaklarına olan etkilerini incelemeye ve değerlendirmeye çalıştıklarını ifade etti. 10 bin futbol sahası büyüklüğünde bir alanın kamulaştırılacağını ve bir daha geri dönülmez bir biçimde tarımdan koparılacağını dile getiren Mutluay bölgedeki çiftçilerin tarımsal faaliyetleri sürdüremeyeceklerini ve işlerini kaybedebileceğini söyledi. ÇED raporunda yer alan; “Kamulaştırma bedeliyle gelir kaynağında kayıplara sebep olabilecek, dolayısıyla hak sahipleri farklı iş olanaklarına yönlendirilecektir.” ifadesini itiraf olarak değerlendirdiğini belirten Mutluay; “Şu andan itibaren arazisini kaybedecek çiftçilerin yeniden burada başka bir arazi satın alarak tarımsal faaliyetleri devam ettirebilme şansları yoktur. Bu bölgede zaten spekülatif arazi satışlarında ciddi artışlar, hareketler yaşanmaktadır ve tekrar bir kamulaştırma bedeli olan çiftçimizin, üreticimizin yeniden bir arazi satın alarak tarısmal faaliyetlerine devam etme şansı yoktur ve bunların çoğunluğu göç ederek metropollerde sermayenin, taşeron sisteminin ucuz iş gücünü oluşturacaklardır.” dedi. Son konuşmacı olarak yer alan Kuzey Ormanları Savunması’ndan Selma Kanbur ise projenin, Kuzey Marmara ormanlarının ve tabiatı üzerinde yarattığı etkileri konuşmacılara aktardı.
Kaynak: Çanakkale Olay