Fidel Castro ve Alberto Korda, Küba Devrimi’nin estetiğine birlikte biçim verdiler
Alberto Korda adıyla tanınan fotoğrafçı uzun saçlı, bakışı uzaklarda kaybolmuş ve pek uysal olmayan, pop ikonu olmuş Che’nin dünyaca ünlü portresiyle tanınır. Fidel Castro ve Alberto Korda, Küba Devrimi’nin estetiğine birlikte biçim verdiler
Alberto Korda adıyla bilinen fotoğrafçı; uzun saçlı, bakışı uzaklarda kaybolmuş ve pek uysal olmayan, pop ikonu olmuş Che’nin dünyaca ünlü portresiyle tanınır.
Küba Devrimi’nin büyülü resimlerini oluşturmak için Castro’nun seçtiği ve aynı zamanda Che’nin de dünyaca ünlü portresini çeken fotoğrafçı çağcıl siyasi iletişimin de temellerini atmıştır.
Fidel Castro kayak yaparken, golf oynarken, beyzbol oynarken, hayvanat bahçesinde, domino oynarken… Alberto Diaz Gutierrez, 1959 yılından 1968 yılına kadar on yıl boyunca Küba liderinin tüm açılardan fotoğraflarını çekti. Alberto Korda adıyla bilinen fotoğrafçı; uzun saçlı, bakışı uzaklarda kaybolmuş ve pek uysal olmayan, pop ikonu olmuş Che’nin dünyaca ünlü portresiyle tanınır. Fidel Castro ve Alberto Korda, Küba Devrimi’nin estetiğine birlikte biçim verdiler. İnsanlara yakınlığın, seçilmiş parçaların ve siyasi iktidara sözde yakınlığın kurnaz bir karışımı olan çağcıl siyasi iletişimin temellerini attılar.
2001 yılında Paris’te vefat eden Korda, hem samimi hem de “siyasi hayvan” olarak Castro’nun çok şaşırtıcı klişelerini geleceğe bıraktı. 60’lı yıllar boyunca bir devrimcinin kişisel fotoğrafçısı olan Korda, Castro’ya tüm gezilerinde eşlik etti ve özel anlarında yanında bulundu. Bu dönemde biriken arşivler açısından bakıldığında, imge Kübalı liderin stratejisinin bir parçasıydı. Çekici kişiliğini aktarmak için ticari, modacı ve reklam fotoğrafçısı olan Korda’yı bilerek seçmişti. Objektifi önünde Küba Devrimi çekici olur ve lideri de büyülü hale gelir. Rölyef ve etkinlik vermek için, fotoğrafçı resimleri çerçeveler, zumlar ve kontrastını sağlar.
Korda’nın Küba Devrimi’nin lideriyle samimi olacağı kaderinde yoktu. 50’li yıllarda, bar ve gece kulüpleri yakınında Havana’nın moda merkezinde şık bir binada stüdyosunu açmıştı. Özelliği sigorta şirketlerinin, emlakçıların ve ünlü rom markası Bacardi için reklam yapmaktı. Ve bu konuda kendisine sakallı, kasketli ve askeri giysili bir model yardımcı oldu.
8 Ocak 1959 yılında Fidel Castro üstü açık cipiyle Havana’ya girerken fotoğrafını çeken meslektaşı Luis’dir. Sierra Maestra isyancılarının zaferle kente geldikleri gün Korda da oradadır. Devrimle ilgili giderek artan taleplere yanıt vermek için, Korda stüdyosunun fotoğrafçıları foto-muhabir olur. Korda, Revolucion (Devrim) gazetesinin ekibine girer. 1962 yılında bu gazete için, Sierra’ya dönen Fidel Castro’yu izler ve kumandan olarak fotoğraflarını çeker.
1959 yılında devrimci liderin Venezüella’daki resmi ziyaretini izlemek için davet edilir. Karakas’a bu davet aynı zamanda bir dizinin başlangıcıdır ve yabancı devlet başkanlarıyla, Gagarine, Pablo Neruda gibi kişilerle yapılan görüşmeleri Küba diplomasisi adına belgeler. Castro çok seyahat eder ve en şaşırtıcı fotoğrafları da bu özgün zamanlarda çekilmiştir: Ayaklarında kayaklar, Nikita Kruşçef ve ailesiyle tanıştığı Rusya’ya yapılan bir ziyarette başında şapka, Boston’dan gelmiş bir Polaroid makinesiyle Kruşçef ailesinin fotoğrafını çeken gururlu Castro.
ABD’de Washington Lincoln anıtının altında Castro’yu ölümsüz hale getirir ve Kübalı lider burada ufacık görünür. Fotoğrafçı “Golyat’a karşı David” olarak yorumlar bunu. New York’ta 1959’da radyonun güzelleriyle hiç sıkıntısı olmayan birine ve Bronx hayvanat bahçesinde elindeki dondurmayla boğazına düşkün birine benzer. “O anda, Fidel Amerikan halkı için kötü Batista’yı yenen yakışıklı, romantik Robin Hood’dur” der Korda, “Korda’nın Küba’sı” adlı kitabında. “Fotoğrafını çekmek istediğim emirler veren bir yönetici değil ama yaklaşılması kolay, herkesle ve her birimizle ilgilenen insani birini çekmek istedim” der.
Castro çoğu kez atlet olarak gösterilir. Sierra Maestra’da adı “at”tır ve hep en dayanıklı ve sportif olarak görünmek ister. Golf oynarken çekilen ünlü fotoğraflar iğneli bir şakadır. Eisenhower yeşil çimende golf oynarken çekilen fotoğrafla New York Times gazetesinin manşetine çıkmıştı. Castro ve genç yaşından beri golfe başlamış Che Korda’nın objektifiyle bu fotoğrafla onu taklit ederek alay ediyorlardı. Castro’yu su altında balık avlarken çekmişti ve dediğine göre nefes aldığı boruyu zehirlemek istemişlerdi.
Fidel hiçbir zaman fotoğraf çekmesini engellemedi. Özgürce çalıştı ki bu da fotoğraflarının tazeliğinde görülür. Devrimci liderin çekici portresini yapmayı başarmış ve karizmatik lider olmasını sağlamıştı. 1968 yılında Korda stüdyoları devletleştirilir ve devrim fotoğrafları dışında arşivlerin çoğu kaybolur. 1989’da, Korda’yı izleyen fotoğrafçılar yani “Küba Oklulu” devrimin başlangıcını belgelerler ve Perpignan’da imge için düzenlenen ilk Visa festivaline davet edilirler. Böylece devrim fotoğraf sayesinde ihraç edilir.
Alberto Korda oğlunun adını Fidel Alberto koymuştur.
(*) Aynı zamanda fotoğrafçı olarak “sadık göz” anlamında kullanılmıştır. Fidele Fransızcada “sadık” anlamındadır.
[Libération gazetesindeki 27 Kasım tarihli Fransızca orijinalinden İsmail Kılınç tarafından Sendika.Org için çevrilmiştir.]
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.