Kürtçe yayın yapan çocuk kanalı Zarok TV’nin kapatılmasının ardından Genel Yayın Yönetmeni Dilek Demiral ile Kürt çocuklarının sesinin kısılmasını konuştuk
Kürtçe yayın yapan çocuk kanalı Zarok TV’nin kapatılmasının ardından Genel Yayın Yönetmeni Dilek Demiral ile Kürt çocuklarının sesinin kısılmasını konuştuk
Zarok, “çocuk” demek. Zarok TV Kürtçe’de “Çocuk TV” demek. OHAL KHK’siyle kapatılan televizyon kanallarından biri de Zarok TV. Kürt çocuklarının anadilinde Spongebob, Şirinler izleyebildikleri, cinsiyetçi rollerden, dilden uzak, kimi zaman bir assolist başka bir gün bir çizgi kahraman olabildikleri kanalları hukuksuzca ve keyfi bir şekilde kapatıldı. Bir gün aniden yayınlarının kesilmesinin ardından bu yanlış anlaşılmanın bir an önce son bulmasını ve çocuklarla yeniden kucaklaşmayı, onlar için çizgi filmler, içerikler üretmeye yeniden başlamayı sabırsızlıkla bekleyen Zarok TV ekibi için en zor olan ise neden kapatıldıklarını soran çocuklara yanıt vermek. Saray’ın savaşı nedeniyle yıkılmış kentlerde, evlerde, hayatlarda zaten travmatik koşullarda büyüyen çocukların kanallarına ne olduğunu soran sorularına “Bozuldu” veya “Bilgisayar kapandı” demek zorunda kalıyorlar. Zarok TV Genel Yayın Yönetmeni Dilek Demiral ile Kürt çocuklarının sesinin kısılmasını konuştuk…
Zarok TV’nin kapatılmasına giden süreç sizin açınızdan nasıl yaşandı? Öncesinde gördüğünüz baskılar var mıydı? O günü ve öncesini bize biraz anlatır mısınız?
Açıkçası biz kapatmaya giden bir süreç tarzında bir şey yaşayamadıkJ Birden 28 Eylül akşamı yayınımız kesildi. Yaklaşık 1,5 yıldır yayın yapıyoruz. Bildiğiniz üzere Türkiye’de tüm yayın kuruluşlarını 24 saat denetlemekle yükümlü bir kurul var: RTÜK. Geride bıraktığımız 1,5 yıl içerisinde RTÜK’ten tek bir uyarı cezası dahi almadık.
Bürokratik işlem eksikliğinden kaynaklı bir sıkıntı yaşamamak için ve olası başka sıkıntıların önüne geçmek adına her türlü prosedürü uygulamaya da çalıştık. Ancak tüm bunlara rağmen, henüz bize açıklanmayan neden ya da nedenlerden dolayı yayınımız kesildi.
28 Eylül akşamı yayın kesilir kesilmez ilk olarak teknik bir sıkıntı olabilir düşüncesiyle TÜRKSAT’ı aradık. Onlar bize kararın RTÜK tarafından alındığını, RTÜK Üst Kurul üyeleri ise böyle bir işlemden haberlerinin olmadığını söylediler. Bu kararın, RTÜK bünyesinde kurulan ve Numan Kurtulmuş başkanlığında çalışma yürüten bir komisyon tarafından verildiğini ifade ettiler. Ancak tarafımıza hala resmi bir tebliğ yapılmış değil.
Kürtçe yayın yapan, uluslararası içerikleri Kürt çocuklarına anadilinde sunmanın yanı sıra kendi özel içeriklerini üreten Zarok TV’nin kapatılması ne anlama gelmektedir?
İfade etmeye çalıştığım gibi kapatma kararına gerekçe olarak gösterilen ve bize hala resmi olarak iletilmeyen durum, 668 sayılı KHK’de geçen “milli güvenliğe tehdit” oluşturmayla ilgili bir madde. Her türlü karara bir gerekçe oluşturabilirsiniz. İster zorlayarak olsun, ister doğalında gelişsin, aldığınız kararlara meşru temeller hazırlama arayışına girebilirsiniz. Ama sizin de belirttiğiniz gibi, sadece çocuklar için yayın yapan bir kanalın kapatılmasını kimse açıklayamaz. Hele hele, bir çocuk kanalını “milli güvenliği tehditle” suçlamak, neresinden bakarsanız bakın izah edilecek bir mesele değil.
Yayınımız kesildikten sonra zaten özellikle izleyicilerimizin ailelerinden ve hatta kendi dünyalarında algılayabildikleri kadarıyla çocuklardan çok tepkiler aldık. Bu kararın dile Kürtçe’ye karşı alındığını söylediler. Biz onlara da bu süre zarfında görüşme yaptığımız tüm yetkililere de ifade ettik ve etmeye devam edeceğiz; kesinlikle yanlışlıkla alınmış hatalı bir karar ve biz bu kararın düzeltileceğine inanıyoruz, inanmak istiyoruz. Yoksa 20 yıl sonra da olsa 30 yıl sonra da olsa kimse bir çocuk kanalının kapatılmasını açıklayamaz.
Kapatıldıktan sonra izleyicileriniz çocuklardan nasıl tepkiler aldınız?
Her gün onlarca video geliyor çocuklardan ve ailelerinden. Televizyonu açan çocuklar Zarok TV’yi göremeyince içimizi acıtan, bazen güldüren ve gerçekten bazen düşündüren tepkiler veriyor. Anne babaları da o tepkileri çekip bize gönderiyor. Ve tabi ki özellikle Kürt sanatçılar, aydınlar hepsi destek mesajlarını iletiyorlar.
Biz yayına ilk başlarken amacımız siyasal görüşü, inancı vs. ne olursa olsun tüm Kürtlerin kanalı olabilmekti. Kapatıldıktan sonra aldığımız tepkilerden anlıyoruz ki daha yapmamız gereken çok şey olmasına, yolun henüz başında olmamıza rağmen kısmen de olsa bu amacımıza ulaşmışız. Çünkü dünyanın hemen hemen tüm ülkelerinde yaşayan Kürtlerden destek mesajları alıyoruz. Sürekli olarak “ne yapabiliriz” diye soruyorlar, üzüntülerini dile getiriyorlar. Bu da bizim için çok büyük bir motivasyon oluyor.
Ama bize televizyonun neden kapalı olduğunu soran çocuklara, “bozuldu” ya da “bilgisayar kapandı” gibi yanıtlar veriyoruz. Bölgede çocuklar zaten çok travmatik koşullarda büyüyorlar, çocuklar için onların kişisel gelişimleri için çok endişe verici durumlar yaşıyorlar. Bir de böylesi bir durumu onlara anlatmak istemiyoruz ve açıkçası zaten nasıl anlatacağımızı da bilemiyoruz.
Şu an ne yapmaktasınız, ne yapmayı planlıyorsunuz?
Televizyonumuz kapandığından beri ulaşabildiğimiz herkese bu kararın ne kadar yanlış olduğunu anlatmaya çalıştık, çalışıyoruz. Şu anda bekliyoruz. Bize net bir şey söylenmesini…
Şu an bir kanalınız yok çocuklarla nasıl buluşmayı planlıyorsunuz?
Dediğim gibi durumumuz hala tam olarak netleşmiş değil. Biz ısrarla bu kararın yanlışlıkla alınmış bir karar olduğuna ve geri dönüleceğine inanmak istiyoruz. Sonrasında tabi ki elimizden geldiğince yapabileceğimiz ne varsa çocuklar için yapmaya çalışacağız.
Tabi bir de yeni bir televizyon kanalı kurmak öyle kolay olmuyor. Birçok sıkıntısı var. Biz de özellikle maddi anlamda ciddi sıkıntılarla karşı karşıyaydık ama bir şekilde motivasyonumuz oldukça yüksek olduğundan aşıyorduk. Bundan sonra neler yaşanacağını zaman gösterecek hepimize.
Fakat buradan bir kez daha sizin aracılığınızla tüm kamuoyuna hem şimdiye kadar verdikleri destek için teşekkür etmek hem de bu desteğin süreklileşmesini beklediğimizi iletmek isteriz.
Umarız en kısa sürede tekrardan yayın hayatımıza devam ederiz.
Sendika.Org
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.