Türkiye sınırındaki İdlip’e bağlı Atme kasabasında, AKP-MİT güdümlü cihatçı gruplara yine bombalı intihar saldırısı düzenledi. IŞİD’in üstlendiği saldırı sonucu çoğu cihatçı en 30 kişi öldü
Türkiye sınırındaki İdlip’e bağlı Atme kasabasında, AKP-MİT güdümlü cihatçı gruplara yine bombalı intihar saldırısı düzenledi. IŞİD’in üstlendiği saldırı sonucu çoğu cihatçı en az 30 kişi öldü
Hatay’ın Reyhanlı ilçesinin karşısında yer alan, Suriye’nin İdlip iline bağlı Atme kasabasındaki AKP-MİT güdümlü cihatçı gruplara bugün (6 Ekim) sabah 10.30 sularında bombalı intihar saldırısı düzenlendi.
Saldırıda çoğu cihatçı en az 30 kişinin öldüğü, yaralıların Reyhanlı Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındığı bildirildi.
Suriye’de cihatçı gruplarla birlikte hareket eden Atıf Osman adlı “muhabir”, kişisel sosyal medya hesabında, Atme saldırısında Ahrar’uş Şam komutanlarından Hişam Halife, Yüksek Yargı Konseyi başkanı ve Nureddin Zengi’nin şeri kadısı olan Halid el-Seyyid ile yardımcısı Muhammed el-Farac’ın da aralarında olduğu 30 kişinin öldüğünü yazdı.
Cihatçıların propaganda aygıtı gibi çalışan Anadolu Ajansı, olayı, “Atme çadır kentinde, sivillerin güvenliğini sağlayan Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) güçlerinin nöbet değişimi sırasında, bombalı saldırı meydana geldi” şeklinde servis etti. Haberde ayrıca, ilk belirlemelere göre 20’den fazla kişinin hayatını kaybettiği, onlarca yaralı bulunduğu ve ölü sayısının artabileceği belirtildi.
Öte yandan Atme’de düzenlenen intihar saldırısını IŞİD üstlendi. IŞİD’in haber ajansı Amak, intihar saldırısının bomba yüklü araçla gerçekleştirildiğini ve ÖSO konvoyunu hedef aldığını bildirdi.
İlerleyen saatlerde ikinci bir açıklama yayımlayan Amak, Atme’deki saldırının, bölgedeki cihatçı grupların arasına sızan Ebu Kudame el-Dımeşki adlı IŞİD militanı tarafından bomba yüklü araçla düzenlendiğini duyurdu.
Ahrar’uş Şam komutanlarından Hişam Halife, Yüksek Yargı Konseyi başkanı ve Nureddin Zengi’nin şeri kadısı olan Halid el-Seyyid ile yardımcısı Muhammed el-Farac’ın da saldırıda öldüğünü belirten Amak, toplamda 35 kişinin öldüğünü, 45 kişinin de yaralandığını öne sürdü.
IŞİD’in İdlip’teki saldırıları ilk değil
İdlip ilinde IŞİD’in gizli hücrelerinin olduğu biliniyor. Daha önce 4 Ağustos tarihinde, IŞİD’e ait olduğu belirtilen İdlip’teki bir hücre evine, diğer cihatçı gruplar tarafından baskın yapılmış, bunun üzerine IŞİD’li olduğu öne sürülen bir kişi üzerindeki patlayıcıları infilak ettirmişti.
14 Ağustos’ta ise AKP-MİT güdümündeki cihatçı çeteleri Türkiye üzerinden Suriye’nin İdlip iline bağlı Atme kasabasına taşıyan otobüsün içinde bombalı intihar saldırısı düzenlenmiş ve en az 35 kişi ölmüştü.
HATAY SINIRINDAKİ ATME’DE MİT GÜDÜMLÜ CİHATÇILARA BOMBALI SALDIRI: 35 ÖLÜ
Cihatçılara yakınlığıyla bilinen Step News Ajansı ise, 14 Ağustos’taki saldırıda yaralananlar arasında Türkiyeli yetkililerin bulunduğunu, cihatçılara yakın bazı sosyal medya hesapları ise bunların MİT mensupları olduğunu öne sürmüştü. İlerleyen günlerde ölenler arasında bir MİT mensubunun olduğu kesinleşmişti.
Cihatçı üssüne dönüşen Atme
Hatay’ın Reyhanlı ilçesine bağlı sınır köyü Bükülmez’in hemen karşısında yer alan Atme kasabası, Nusra Cephesi ve Ahrar’uş Şam çetelerinin kontrolünde.
Halk Meclisleri/ Savaşa Karşı Yaşam Hakkı Meclisi, Suriye savaşının ve Türkiye’nin Suriye politikasının Hatay üzerindeki etkilerine ilişkin hazırladığı raporlarda, Atme’ye ilişkin şu bilgiler yer almıştı:
“Verilen bilgilere göre geçiş noktası olarak kullanılan yerlerden biri Reyhanlı’ya bağlı Bükülmez Köyü. Bükülmez’in hemen karşısında lojistik dağılımın yapıldığı Atme yer alıyor. Afrin’den bir gazeteci “Atme ile Azez arasında Hatay ve Kilis üzerinden bir ikmal koridoru oluşturuldu” dedi.” (Şubat– Mart 2016 dönemi raporundan)
“Cilvegözü’nden sınır dışı edilen Suriyelileri, Suriye tarafındaki Bab el-Hawa kapısını elinde tutan Ahrar’uş Şam ve bölgenin diğer hakim gücü El Nusra beklemektedir. Kapının birkaç kilometre kuzeyinde, El Kaide çizgisindeki bu iki örgütün kontrolündeki Atme Kampı bulunmaktadır. Reyhanlı ilçesine bağlı Bükülmez Köyü’ne ve sınır karakoluna taş atımı mesafede bulunan kamp, nüfusu giderek artan dev bir çadır kente dönüşmüş durumdadır. Devlet, İslamcı STK’lar ile birlikte kendi olanaklarını da bu kamp ve İdlib’de sınıra yakın diğer kamplar için seferber etmektedir. Bu kamplara yönelik yardım faaliyetlerinde başı çeken İHH, Türk Kızılayı’nın da desteğini almaktadır.” (Mart-Nisan 2016 dönemi raporundan)
Sendika.Org