Çevre kirliliği, kanser ölümlerinin çokluğu ve sanayinin sürekli artmasıyla gündeme gelen Dilovası şimdi de yüksek geçiş ücretiyle Osmangazi Köprüsü ile gündemde
Sık sık çevre kirliliği, kanser ölümlerinin çokluğu ve sanayinin gün geçtikçe artmasıyla gündeme gelen Dilovası şimdi de, yüksek geçiş ücretleri ve devletin, dolayısıyla halkın sırtına bindireceği yükle tartışma konusu olan Osmangazi Köprüsü ile gündemde
Bir ayağı Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde olan yüksek geçiş ücretleri ve devletin, dolayısıyla halkın sırtına bindireceği yükle tartışma konusu olan Osmangazi Köprüsü. Halk, Körfez’in iki yakasını birbirine bağlamasından memnun olsa da, köprünün ayaklarının altında kalan sahil şeridinin de kullanılmaz olmasından şikayetçi.
Osmangazi Köprüsü’nün Dilovası’na etkileri ile ilgili Dilovası Ekoloji ve Sağlık Derneği Başkanı İsmail Sami, Diliskelesi Amatör Balıkçılar Derneği Başkanı Hüseyin Elibol ve Diliskelesi Mahalle Muhtarı Mehmet Özay Evrensel Gazetesi’ne açıklamalarda bulundu.
Arsalar parsel parsel sanayiye devredildi
Dilovası Ekoloji ve Sağlık Derneği Başkanı İsmail Sami “Osmangazi Köprüsü Dilovası halkı için ne ifade ediyor” sorusuna, köprünün gelmesiyle kendileri için birşey fark etmediğini; sanayiden, tozdan, pislikten kurtulmadıkları sürece kendilerine zaten gün yüzü olmadığını ifade etti.
Sami, köprü görüntü açısından iyi olduğunu ancak kendi insanlarının faydalamadğını belirterek, ” Ne bir sahil var insanlarımız gezsin çay içsin, ne de başka bir yararı. Sadece üstünden araçlarımız ile geçebiliriz ama o da tabi maddi açıdan bütçemizi zorlayan bir durum” dedi.
Birçok sorunları olduğunu, çalmadıkları kapı bırakmadıklarını söyleyen Sami, “Artık Dilovası’nda radikal eylemler yapılmalı. 1987’de Dilovası Belediyesi kuruldu, o günden bu güne arsalar parsel parsel sanayiye devredildi. Burada artık yetkililerin ufak tefek gülücüklerine, çözümlemelerine ve ‘Sorunları gidereceğiz’ söylemlerine yer yok. Üstte Kömürcüler OSB, İzaydaş’ın kokusu, aşağıda karma bir OSB. Konuşurken bile nefes darlığı çekiyoruz. Somut adımlar bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Köprünün yapımı balıkçı alanları daralttı”
Osmangazi Köprüsü’nün yapımı ile balıkçı alanlarının daralmasına dikkat çeken Diliskelesi Amatör Balıkçılar Derneği Başkanı Hüseyin Elibol, “Yıllar önce bizim burada kilometrelerce sahilimiz vardı, Evliya Çelebi’nin Seyahatnâme’sinde de geçen tarihi bir iskelemiz vardı. Fakat çarpık sanayileşmeden dolayı bunların hepsi yok oldu” dedi.
Kilometrelerce sahilden kendilerine kalan alanın 80 metrelik bir alan olduğunu söyleyen Elibol, “Bu alanı da kaybetmemek adına derneğimizi kurduk. Buradan sanayicilerin değil vatandaşlarımızın faydalanmasını sağlamak istiyoruz. Denizle iç içe yaşıyoruz ama denizden yararlanamıyoruz. Sadece Diliskelesi’nin nüfusu 11 bin, Dilovası ile birlikte 48-50 bin nüfusumuz var. Osmangazi Köprüsü yapıldı ama bunun bize bir değer kattığını düşünmüyoruz. Yetkililerden isteğimiz, bu bölgenin sosyal tesisler alanına dönüştürülmesi” ifade etti.
“Fabrikalar kömür tozunu denize döküyor”
Sanayiye karşı olmadıklarını, ancak Dilovası’nın sanayiye doyduğunu söyleyen Elibol, “İstiyoruz ki çocuklarımıza güzel günler bırakalım. Halk çocuklarıyla balığa çıkıyor. Ama bu sayı çok az. Çünkü yeterli alan yok ve denizimiz kirli. Hemen yanı başımızda sanayiciler kömür tahliyesi yapıyor, tozu denize dökülüyor. Yetkili birimlere şikayet etsek de bunların önlem alınmıyor” dedi.
“Koca bir ilçeyiz, hiçbir sosyal faaliyetimiz yok “
Osmangazi Köprüsü’nün halka getirisi olacağını düşündüğünü belirten Diliskelesi Mahalle Muhtarı Mehmet Özay ise “Burada bir sahil olsun istiyoruz, vatandaşlarımız gezsin, dinlensin. Vatandaş sanayicinin sahilimizi zapt etmesinden bıktı. Koca bir ilçeyiz, hiçbir sosyal faaliyetimiz yok. İstiyoruz ki diğer denize kıyısı olan şehirlerimizde ki gibi Dilovası’nın da parmakla gösterilecek bir sahili olsun. Günde binlerce insanımız buraya gelse, denize girse, gezse; sanayici bu durumda istediği gibi denizi kirletemez. O zaman eminim ki daha güzel artıları olur” dedi.
Bayramın ikinci günü Başbakan Binali Yıldırım’ın köprünün Dilovası tarafında açılan alışveriş merkezini ziyarete geldiğini ve kendisiyle görüşme fırsatları olduğunu söyleyen Özay, “Kendisinden iki konuda söz istedik. Diliskelesi halkının 2B sıkıntısı var, onun giderilmesini istedik. Köprüyle birlikte 2B arazi fiyatlarının artacağından çekiniyoruz ama Başbakan fiyatlarının artmayacağı sözünü verdi bize. Diğer talebimiz ise köprünün Dilovası ayağının halka açık olmasını ve sahilimizin uzatılarak, geliştirilmesini istedik. Başbakan ise yanındaki yetkililere talimat verdi. Burasının istediğimiz şekilde yapılacağı sözünü aldık” dedi.
“Doğa ve insan sağlığı bu hükümet için önem taşımıyor”
Dilovası’ndaki sanayi kuruluşlarının çevreye ve insana verdiği zararları ortaya çıkardığı için hedef gösterilen ve hakkında davalar açılan Hamzaoğlu, Orhangazi Köprüsü’nün Dilovası’ndaki çevre kirliliğini artıracağı uyarısında bulundu. Hamzaoğlu artan trafik kapasitesine bağlı olarak emisyon oranlarındaki yükselmenin solunum hastalıkları ve kanser riskini artıracağına dikkat çekti.
Orhangazi Köprüsü’nün bir ayağı da Dilovası’nda. Sanayi kuruluşlarının çevreye ve insana verdiği zararla başı dertte olan Dilovası’na köprü nedeniyle oluşacak trafiğin ne gibi etkileri olacak? sorusu üzerine Hamzaoğlu şunları söyledi:
“Köprünün yapımıyla birlikte, daha önce o trafiği tercih etmeyenlerle bir şekilde Dilovası için olandan daha çok emisyonun olacağını biliyoruz. Gözlemlerimiz de bu yönde. Çünkü köprünün geçişi sırasında araçlar çalışıyor olacak, trafik kapasitesi artacak. Doğal olarak egzoz emisyonlarını arttıracak ve sağlık sorunlarının kapısı aralanacak. Burada şunu sormak gerekir; sorun olarak gördüğünüz bir alanda halkın sağlığı pahasına sorunu derinleştirmeyi kimin için, neyin adına tercih ediyorsunuz? Şuan ki hükümet ve temsilcisi parti, yıllardır Dilovası’nın üzerine laf söyletmeyip, orayı koruyup kollayacaklarını söylediler. Ne olursa olsun, doğa ve insan sağlığı bu hükümet için önem taşımıyor. Köprünün varlığı da bunu gösteriyor. Var olan solunum hastalıkları ve kanser riski bu durumda artacaktır”
“Sanayiciler kârın azalmamasını istiyor”
Sanayileşmeye, teknolojiye, ulaşımın kolaylaştırılmasına karşı olmanın mümkün olmadığını, bunun çağının dışına çıkmak olacağını ifade eden Hamzaoğlu, “Şuan görülen o ki her şey paraların üzerine para koyarak, para kazananların daha fazla para kazanması üzerine kurulmuş. Oradaki fabrikalar var olan kapasiteleri ile uygun teknoloji kullansalar, ham maddelerini değiştirseler doğaya ve insana daha az zararlı olurlar. Ancak bu tercih edilmiyor, sebep maliyet. Neyin maliyeti, kârın azalmaması üzerinden yürütülen bir tartışma” dedi
“Köprü neden burada yapıldı, neden başka taraflara kaydırılmadı”
Köprünün Dilovası için sorunlu olduğunu ve Dilovası’nın kaldıracağı kapasiteyi aştığını o dönem Sağlık Bakanlığı Kanser Savaş Dairesi Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer’in raporunda yer aldığını belirten Hamzaoğlu, “Kocaeli bölgesinde büyük yatırımların yapılmadan önce değerlendirilmesi gerektiğini belirten bir rapor bu. O zamandan beri durum bu iken, bu köprü neden burada yapıldı, neden başka taraflara kaydırılmadı, neden Dilovası’nın özel durumu göze alınmadı? Çünkü burada gerçekten sanayinin varlığı üzerinden ciddi bir sorun var.” ifadelerinde bulundu.
Kaynak: Evrensel