Belediyelere kayyum atanmasını öngören yasa tasarısına karşıaçıklama yapan Demirtaş, halkın iradesini gasp eden bu yasayı kesinlikle yok sayacaklarını belirtti, erken yerel seçim çağrısı yaptı
AKP’nin belediyelere kayyum atanmasını öngören düzenlemesinin de içinde olduğu yasa tasarı yarın Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek. Yasaya karşı açıklama yapan Demirtaş, bu yasayı kesinlikle yok sayacaklarını belirtti. AKP’nin halkın iradesini gasp etmek istediğini söyleyen Demirtaş, “Belediyeler halka hizmet mi etmiyormuş? Hodri meydan” derken erken yerel seçim çağrısı yaptı
Belediyelere kayyum atanmasını öngören düzenlemenin de içinde olduğu Torba Tasarı yarın (16 Ağusto) Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek. Tasarıya karşı Diyarbakır’da geniş katılımlı bir basın açıklaması yapıldı. Tasarıya tepki gösteren HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçilmiş belediyelere atanacak kayyumların fiilen çalışamayacaklarını söyledi. “Hodri meydan” diyen Demirtaş, “Kayyum atanacak belediyelerde erken yerel seçim yapılsın” dedi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde yapılan açıklamaya Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, belediye eşbaşkanları, HDP milletvekilleri, belediye meclis üyeleri ve il genel meclis üyelerinin yanı sıra belediye çalışanları ve birçok yurttaş katıldı.
Kayyum yasasını kesinlikle yok sayacaklarını vurgulayan Demirtaş, Meclis başta olmak üzere bulundukları her alanda halkın iradesini savunacaklarını söyledi.
Demirtaş: Kayyum atanacak belediyelerde erken yerel seçim yapılsın
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, burada yaptığı konuşmada hem hükümete hem de muhalefete uyarılarda bulundu.
Demirtaş, seçilmiş belediyelere atanacak kayyumların fiilen çalışamayacaklarını söyledi, “hodri meydan” dedi: “Kayyum atanacak belediyelerde erken yerel seçim yapılsın.”
Seçilmiş belediyelere kayyum atayarak halkın iradesini gasp edilmeye çalışıldığını söyleyen Demirtaş, “Kayyumunuz kukla olarak kalır. Seçilmiş belediyelere kayyum atayarak o yerel halkın iradesini gasp etmeniz, fiilen mümkün değil. Parmak sayınız yetse bile siz o kayyumu çalıştıramayacaksınız. Kayyumla atadığınız belediyle başkanlarını çalıştıramazsınız. Halk buna izin vermez” dedi.
“CHP’nin politikası, AKP’yi kurtarma politikasıdır”
DBP’li değil, AKP’li belediyelerde yolsuzlukların sık sık gündeme geldiğini söyleyen Demirtaş, “Kayyum atanacaksa Ankara belediyenizden başlayın. Ankara Belediye Başkanı, Fethullahçı örgüte arsa verdiğini itiraf da etti” dedi.
AKP’nin asıl derdinin Kürt halkı olduğunu vurgulayan Demirtaş, ana muhalefet partisi CHP’yi eleştirdi. Demirtaş, şunları söyledi: “Bir devlet, siyaset aklıyla bu ülkeyi düze çıkaralım derseniz HDP, DBP vardır. Biz bu ülkenin düşmanları değiliz. Daha önceleri Türkiye Türklerindir deniyordu, şimdi ise Türkiye AKP’nindir diyorsunuz. AKP’yi beğenmemek ülke düşmanlığı değildir. Ana muhalefet ve yavru muhalefet de, ‘Yeter ki Kürt anasını görmesin’ mantığıyla devletin yeni dizaynında yer kapmaya çalışıyor. Her türlü faşizmi göze almış durumda. CHP’nin ortaya koyduğu politika AKP’yi kurtarma politikasıdır.”
AKP’nin, cemaate iktidarda kaldı sürece boyunca destek verdiğini, devletin tüm imkanlarını seferber ettiğini hatırlatan Demirtaş, “Sıradan bir memuru cemaate bulaştı diye görevden alıyorsun, sen hükümet olarak 12 yıl boyunca devletin tüm imkanlarını seferber etmişsin, şeyhi uçuran sizsiniz, belediyesine kayyum atanacak olan biziz. Böyle bir adalet var mı? CHP ne der bilmiyoruz ama biz yok sayacağız. Kayyum hiç bir belediyeyi çalıştıramayacak. Gayri meşru bir şekilde seçilmişlere yönelenlere karşı direnmek nasıl meşru ise sizin darbenize karşı direnmek de meşrudur” dedi.
Demirtaş konuşmasına şöyle devam etti:
“Erdoğan sanıyor ki bizim davamız yıllardır ittifak yaptığı fırıldak Gülen cemaati gibidir. Kusura bakmayın biz sizin gibi değiliz. 40 bin kişi gözaltına alındı, biri de çıkıp ‘Ben Gülenciyim’ diyemedi. Bizden 10 bin kişi cezaevine atıldı hiçbiri de ‘Ben bu davanın içinde değilim’ demedi.
Bize kötülük yapanlara karşı kurbanlık koyun gibi duracak halimiz yok. Biz güçlüyüz, bu anlayışa karşı direneceğiz. AKP, Meclis’e girdiğimiz 2007 yılından bu yana bizi bitirmeye çalışıyor, ama başaramadı, başaramayacak. Sen yenileceksin, çünkü haklılığın yok, geçerliliğin yok.
Sivil toplum örgütlerine çağrı
Baroları, sendikaları göreve çağırıyoruz. Onlarla çalışacak mısınız, onlarla işbirliği yapacak mısınız? Halkımız da her şeye hazır olmalıdır. Bu kadar aleni olarak el konulmasına sessiz mi kalacağız? Yasa yarın görüşülecek. Bu çılgınlığın meclis genel kurulundan geri dönmesini umuyoruz.
Mecliste sert bir muhalefet yürüteceğiz. HDP grubu olarak parlamento içinde elimizden geleni yapacağız. Ancak parlamento dışında da meşru direnme hakkımızı kullanacağız. Bu herkes için geçerlidir. Asla yılma, geri adım atma, moral bozmak yok. Büyük coşkuyla mücadele edeceğiz.
Belediye çalışanlarına, sendikalara, barolara, sivil toplum örgütlerine çağrı yapıyoruz. Halkın, sizin seçtiğini belediyeyi tanımayıp memur atayan kayyumu tanımayın. Halk onları çalıştırmayacaktır. Kendi başına atanmış bir diktatörü çalıştırmayacaktır.
Tuncel: Bizim için yok hükmünde
DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel de, kayyum ataması ile ilgili yasanın geçmesi halinde kendileri için bunun yok hükmünde olacağını kaydetti.
Tuncel’in konuşmasından satır başları şöyle:
Yarın Meclis’te görüşülmesi düşünülen torba yasaya ilişkin toplandık. Bu, yerel yönetimlerin sorunlarını çözme yerine, nasıl el koyabiliriz yasasıdır. Bu yasa çıksa da çıkmasa da bizim için yok hükmündedir. Bu yasayı var sayamayız. Bu yasaya karşı durmak özgürlükler açısından da olmazsa olmazdır.
Bu yasa Çöktürme Planı’nın bir parçası olarak görmek gerekir bu yasayı. Bir yandan Kürt halkı üzerinden siyasi soykırım yapıldığı bir süreçtir.
DBP olarak hem hükümete hem de ana muhalefet partisinden uyarıda bulunuyoruz. AKP meclis tatile girmeden bunu meclisten geçirmek istiyor. CHP’nin de tavır alması lazım. Bugün Kürdistan’daki belediyelere el konuluyor diye bir şey yapmayanlar, yarın sıra onlara geldiğinde yanlarında kimseyi bulamayacaklar.
“Bu yol, yol değil; müzakere esas alınmalı”
AKP’ye çağrımdır çöktürme planıyla Kürt sorununu çözemezsiniz. Bu ancak ülkeyi kaosa sürürler. Darbe mekaniğini ortadan kaldırmak istiyorsa, demokratik cumhuriyeti inşa etmelidir. AKP Türkiye’de giderek krizi derinleştiriyor. Bu yol yol değil. Müzakereyi esas alan bir yolu doğru buluyoruz. Amed’te bir kez daha uyarıyoruz. Bu yasanın geri çekilmesini istiyoruz. Bu politika krizi derinleştirecek bir durumdu. Bugün Kürt’e yarın başkasına.”
Kışanak: Bu yerel demokrasiyi tasfiyedir
Diyarbakır Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak ise, Meclis Genel Kurulu’na gönderilen Torba Yasa tasarısının içinde demokrasiyi tasfiye edecek gizlenmiş hükümler bulunduğunu söyledi.
Bu konuda kamuoyunu uyarmak istediklerini, bunun ağır sonuçları olacağını vurgulayan Kışanak, şöyle konuştu:
Bir garabet olan yasa yapma şekli uydurdular ve torbanın içine her şeyi koydular. Ülkemizde zaten tartışmalı olan demokrasimiz ile ilgili sonuçları ağır olacak çok sayıda madde gizlenmiş.
İçişleri Bakanlığı kararıyla belediye eşbaşkanları, meclis üyeleri yargı kararı olmadan görevden alındı, tutuklandı. Bu yasa bir bütün olarak belediye eşbaşkanları, encümenleri ve meclisini tasfiye etmektir. İçişleri Bakanlığı eliyle atanan memurlar isterse encümenler toplanacak, valiliğe bağlı kurumlarca yönetileceklerdir. Bu yerel demokrasiyi tasfiyedir. Anayasa ile belirlenen hakları tasfiye ediyorlar.
“Seçme seçilme hakkı anayasadan gelen bir hak. Torba Yasa bu hakkı ihlal ediyor. Anayasa ‘Mahalli idareler seçimle iş başına gelmiş kamu tüzel kişiliğidir’ diyor. Bu maddeyi de yok sayan bir yasadır. 3’üncü olarak yine Anayasa’da ‘Egemenlik milletindir’ diyor.
Eğer Amed, Şırnak, Yüksekova, Silopi, Cizre halkı bu milletten sayılmıyorsa çıkıp söyleyin. Seçimlerde iş başına getirdiği yönetimler vasıtasıyla göreve geliyorlar. Aynı şekilde kamu yönetimi ve merkezi ve yerel yönetimlerle yönetilir hükmünü de ortadan kaldırıyor.”
Sendika.Org