Başbakan Yıldırım, Rusya’yla düzelen ilişkilerin Suriye politikasına “çok büyük faydası” olduğunu öne sürdü, “Önümüzdeki 6 ay içerisinde Suriye konusunda kayda değer gelişmeler yaşayabiliriz” dedi
Yandaş medya temsilcileriyle bir araya gelen Başbakan Binali Yıldırım, Rusya’yla düzelen ilişkilerin Suriye politikasına “çok büyük faydası” olduğunu öne sürerek, “Buna İran’ı ve Amerika’yı da katarsanız Türkiye ile beraber bu sorunun çözümü için şartlar gittikçe olumlu hale geliyor. Önümüzdeki 6 aylık süre içerisinde Suriye konusunda kayda değer gelişmeler yaşarsak şaşmayın” dedi. Yıldırım ayrıca ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in 24 Ağustos’ta Türkiye’ye geleceğini açıkladı
Başbakan Binali Yıldırım, bugün (13 Ağustos) Ankara’daki Çankaya Köşkü’nde yandaş medya temsilcileriyle bir araya geldi. Yıldırım, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, katılımcıların sorularını yanıtladı.
Yıldırım, 15 Temmuz askeri darbe girişimi sırasında ve sonrasında, yandaş medyanın telkin edilmeden görevini yerine getirdiklerini söyledi.
DHA’nın haberine göre, “Süreç bundan sonra nasıl ilerleyecek” şeklindeki soru üzerine, Yıldırım şunları söyledi:
Şu hakkı teslim etmemiz gerekir, bu darbe teşebbüsü ile beraber medyamız herhangi bir telkin olmadan, durumdan vazife çıkararak, karşı darbe yapmıştır. Bunu bir kere söylememiz gerekir. Bihakkı teslim etmemiz gerekir. Darbeye karşı, Sayın Cumhurbaşkanımızın koyduğu net dirayet, hükümetimizin, bizlerin bu konudaki kararlılığı ‘asla öyle bir şeye izin vermeyeceğiz ve de sorumluları da hesap verecek.’ tarzındaki duruşumuz ve milletin işe sahip çıkması, belki işin sihirli tarafı bu. Darbecilerin, veya darbeye kalkışanların hesaplamadığı tek alan bu ve medya diye düşünüyorum. Burada hesapları tutmadı. Dolayısıyla hem millet olarak hem medya olarak hem hükümet olarak hem Cumhurbaşkanımız hep beraber olduk, kenetlendik ve dünya darbeler tarihinde belki de emsali hiç görülmeyecek bir işi gerçekleştirdik.
Darbe sayesinde “toplumsal birlikteliği muhafaza etmeyi” başardıklarını belirten Binali Yıldırım, mutabakatın kendileri için önemli olduğunu söyledi:
Önümüzde bir sorumuz var. Sorunun en acıtıcı tarafını hallettik ama arkasında bir temizlik tamir bakım işi var, bir de yani toplumsal birlikteliği muhafaza etme işi var. Bunu bu darbeyle başardık. Siyasi partiler de başta Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi olmak üzere burada çok net duruş ortaya koydular darbeden, tanktan tüfekten yana değil demokrasiden yana bir dayanışma içine girdiler bizi hemen aradılar, görüştük, desteklerini verdiler hatta bu süreç darbe girişiminden sonra da devam etti. Yenikapı’dan sonra da biz bunu, bu birlikteliği gözümüz gibi koruyacağız diye milyonlara taahhüdümüz var. Hakikaten bunu korumak zorundayız. Buna ihtiyacımız var. Çünkü toplumun kenetlenmesi, bir beraber olması, hem içeride hem dışarıda ülkemiz hakkında iyi düşünmeyenlere çok önemli cevap.
“Biden 24 Ağustos’ta Türkiye’de”
Türkiye toplumunda ABD hakkında yayılan kanaati önlemenin “tek yolu” olarak Fethullah Gülen’inm iadesini şart koşan Yıldırım, aksi bir durum için de “Türkiye ile ilişkileri bakımından izah edemez” dedi.
Yıldırım şunları söyledi:
15 Temmuz sonrası Amerika’nın yaklaşımı, 15 Temmuz öncesine göre çok farklı. 22’sinde bir heyet gönderiyorlar, teknik heyet, hukukçular gelip burada bizimkilerle görüşecek. 24’ünde Başkan Yardımcısı geliyor, onunla değerlendireceğiz. Daha önce Genelkurmay Başkanları geldi. Bizden heyet gidecek, dosyalar orada, inceleniyor. Ben burada olumlu bir sonuç çıkacağını düşünüyorum. Aksi bir durum söz konusu olamaz. Bunu Amerika kendisine izah edemez, Türkiye ile ilişkileri bakımından izah edemez. Amerika hakkında yayılan kanaati önlemenin tek yolu bu adamı buraya teslim etmektir ve Türk adaletine yaptıklarının hesabını sormasını temin etmesidir.
“Türkiye’ye, 24 Ağustos’ta ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden mi yoksa ABD Dışişleri Bakanı John Kerry mi gelecek?” sorusu üzerine Yıldırım, Biden’in geleceğini söyledi.
“Bizim, ‘Amerika bu işin içinde’ şeklinde kesin bir hüküm içerisinde olmamız doğru değil” diyen Yıldırım, AKP tabanındaki ABD karşıtı havanın dağıtılması için Gülen’in teslim edilmesini gerektiğini vurgulayarak Washington’a çağrıda bulundu:
Bizim düşündüğümüz Amerika stratejik ortağımız, Amerika’nın böyle bir işin içinde olmasını asla düşünemeyiz. Ama burada FETÖ’nün elebaşını teslim etmemekte ısrarcı olursa Türkiye’de 79 milyonun gittikçe Amerikan karşıtlığı artık bir husumete dönebilir. Biz diyoruz ki burada ciddi bir durum var, adamı teslim et, bu zandan kurtul. Eğer bu konuda gerekli adımları atarlarsa ki bu yönde sinyaller var, o zaman süratle bu algı tersine dönebilir. Onun için biz Amerika’ya çağrı yapıyoruz, ‘Bu konu Türk milleti için çok önemli bir konudur. O yüzden burada daha titiz davranmanızı bekliyoruz’, dediğimiz bu.
‘Suriye konusunda kayda değer gelişmeler yaşayabiliriz’
Rusya ile ilişkilerin normalleşmesi yönünde atılan adımların Suriye meselesine nasıl yansıyacağının sorulması üzerine Yıldırım, 24 Kasım öncesine dönümesinin adım adım gerçekleşeceğini söyledi. Suriye savaşına ilişkin de konuşan Yıldırım, “Önümüzdeki 6 aylık süre içerisinde Suriye konusunda kayda değer gelişmeler yaşarsak şaşmayın” ifadelerini kullandı.
Başbakan Yıldırım şunları söyledi:
Rusya ile ilişkilerin normalleşmesi her bakımdan iyi. Türkiye’nin önemli bir ticaret ortağı ve komşusu. Karadeniz’i birlikte paylaşıyoruz. Olması gereken normalleşmeydi. Uçak krizinin ardından ilişkilerde kötüleşme oldu ama bağlar kopmadı, yani hep düzelmesi seçeneğini bir kenarda tuttuk. Nihayet düzelme sürecine girdi. Tekrar 24 Kasım öncesine dönmesi hemen bir günde olmaz, adım adım. Bu süreç başladı, bu adımlar atılıyor. İş adamları gidip geliyor, turizmde adımlar atıldı. Enerji, ulaşım konularında işbirliğine hız verilmesi kararlaştırıldı. Tarım konusunda biraz daha ağır gidiyor, orada da zamana bağlı olarak iyileşme devam edecek. Suriye politikası bakımında Rusya’nın Türkiye ilişkilerinin düzelmesinin çok büyük faydası var. Orada çözüm için birbirine zıt iki pozisyon varken, şimdi çözüme yönelik birlikte çalışma istek ve iradesi var. Bu bir kere en temel değişiklik.
O halde ne oldu, buna İran’ı ve Amerika’yı da katarsanız Türkiye ile beraber bu sorunun çözümü için şartlar gittikçe olumlu hale geliyor ve bunun çözüme çok ciddi katkısı olacağı kanaatindeyim. Yani önümüzdeki 6 aylık süre içerisinde Suriye konusunda kayda değer gelişmeler yaşarsak şaşmayın.
“Yenikapı’da Akar’a ‘çık konuş’ dedik”
Hem Yıldırım hem de yandaş medya temsilcileri, darbe girişimi sırasında teslim olan ya da yakalanan askerlere yönelik linci “vatandaş tepkisi” olarak sunarken, Yıldırım “vatandaşların tepkisini anlamaya çalıştıklarını” dile getirdi.
Yenikapı Mitingi’nde Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’a ‘çık konuş’ dediklerini aktaran Yıldırım, şunları söyledi:
Bu konudaki serzeniş yerindedir. Bu kadar yaşanan kötü olaylardan sonra böyle düşünmesi vatandaşın ayıplanacak bir şey değil. Bunu torunum bana söyledi. 11 yaşındaki çocuk ‘Bunlar bizim askerimiz, neden bizim insanımızı öldürüyorlar?’ diyor. Biz bunu tamir edici her türlü tedbiri alıyoruz. Yenikapı’da Genelkurmay Başkanına 5 milyon vatandaşın karşısında ‘çık konuş’ demek bile, burada Silahlı Kuvvetlerin kurumsal kimliğinin ayrı tutulduğunun en güzel örneğidir. O yüzden bundan sonra yapılacak şey, Silahlı Kuvvetlerin kendi içerisinde bu konularda hiçbir gecikmeye mahal vermeden çalışmalarını titiz şekilde yapmasıdır ve süratle bu sarmaldan çıkmasıdır. Bunun alt yapısını biz hazırladık. Her türlü desteği veriyoruz. Moral değerleri süratle düzeldi. Daha azimli ve kararlılar. Askerler, ‘Balkan Harbi’nden beri biz böyle bir zillet yaşamadık. Biz bunun hesabını soracağız’ diyorlar. Bu kararlılıkta olmaları iyi bir şey. Bölücü terör örgütü ve FETÖ ile mücadele de bu çok önemli. Devlette açığa alınan 76 bin 597 kişi. Memuriyetten çıkartılan 4 bin 897 kişi. Bunların 3 binden fazlası asker, bir kısmı hakim, bir kısmı da sivil memur. Hem açığa alınanlar hem de memuriyetten çıkartılanların toplamı 81 bin 494 kişi.
“Kamunun her tarafına çöreklenmişler”
Cemaat’in, hükümetleri döneminde kadrolaştıklarını es geçen Başbakan Yıldırım, bu kadrolaşmadan yeni haberdar olmuşçasına “Kamunun her tarafına çöreklenmişler” ifadesini kullandı:
Kamunun her tarafına çöreklenmişler. Burada Hükümete kafa tutacak, devleti ele geçirecek güce eriştiklerinden emin olan bir örgüt var. Bu örgütü nasıl ortadan kaldıracağız. Bu tasarruflarla, devletle ilişkilerini keserek. Bu yapının tekrar yeşermemesi için burada yapısal değişikliklere ihtiyaç var. Bunlardan biri Türk Silahlı Kuvvetleri. Bu yaptığımız düzenleme 1859’dan beri TSK’da yapılan en büyük reformdur. Burada ne var, Milli Savunma Bakanlığı, Yüksek Askeri Şura, Jandarma ve Sahil Güvenlik’in İçişleri Bakanlığı’na tam olarak bağlanması, askeri okullar ve GATA ile ilgili düzenlemeler var. Genelkurmay’ın, askerin elindeki fabrikalar, hastaneler, pastaneler, tersaneler var. Askeri yargı ile ilgili düzenleme var ama sınırlı. Anayasa değişikliğine konu olduğu için bir kısmını daha sonraya bıraktık. Onun görüşmeleri de partilerle başladı, devam ediyor. Buradaki niye böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyuldu derseniz, bu terör örgütünün asker içindeki yapılanmasının başlangıcı askeri liseler. Liselerde okuyan, harp okullarında okuyanların yüzde 95’i bunların. Kendi ifadelerini söylüyorum, albay ve aşağısı rütbelerde oran yüzde 60-80 arasında değişiyor, yani bunlar tabii tahminler. Keşke bu paylaşım darbeden önce olsaydı da bunu yaşamasaydık. Bir de işin bu tarafı var yani. Bu olduktan sonra bunları paylaşmaları önemli ama daha önemlisi önceden bunun farkına varmak.
Sendika.Org