SGDF üyeleri adalet talebini bu kez 301 madencinin iş cinayetinde katledildiği Soma’da haykırdı. Soma’da açıklama yapan SGDF üyeleri, maden katliamının gerçek sorumlularının yargılanmasını istedi, yeni Somaların yaşanmaması için mücadele edeceklerini vurguladı
SGDF üyeleri adalet talebini bu kez 301 madencinin iş cinayetinde katledildiği Soma’da haykırdı. Soma’da açıklama yapan SGDF üyeleri, maden katliamının gerçek sorumlularının yargılanmasını istedi, yeni Somaların yaşanmaması için mücadele edeceklerini vurguladı
Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF), “Suruç için adalet herkes için adalet” kampanyası kapsamında 301 madencinin iş cinayetiyle katledildiği Manisa Soma’da 4 Temmuz’da eylem yaptı.
“Suruç için adalet Soma için adalet” şiarıyla Soma Kaymakamlığı önünde bir araya gelen sosyalistler, adalet taleplerinin yer aldığı dövizler açtı.
‘Aileler hala adalet peşinde’
SGDF adına açıklama yapan Gözde Sivaslıoğlu, kampanya hakkında bilgi verdi. Soma’da yaşanan ve 301 madencinin hayatını kaybetmesine neden olan katliamın 13 Mayıs 2014 tarihinde gerçekleştiğini hatırlatan Sivaslıoğlu, “Facianın ardından 2 yıl geçti. Soma’da yaşamını yitirenlerin yakınları hala adalet peşinde” dedi.
İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmadığı için 301 işçinin yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Sivaslıoğlu, Soma Katliamı’nın Türkiye tarihinin en çok can kaybı ile sonuçlanan maden cinayeti olarak kayıtlara geçtiğini söyledi. “Cinayetin ardından maden ocağında işçilerin güvenliği için yeterince önlem alınmadığı ortaya çıkmıştı” diyen Sivaslıoğlu, madencilere verilen gaz maskelerinin eski ve yetersiz olduğunu da hatırlattı.
‘Koşullar iş cinayetlerine davetiye çıkarmaktadır’
Maden ocağında olası bir kazaya karşı yaşam odalarının bulunmadığına dikkat çeken Sivaslıoğlu, TMMOB’un katliamın ardından yayımladığı raporda, “iş cinayetinin kömürün kızışması sonucu meydana geldiğinin” yer aldığını söyledi. Sivaslıoğlu, “Türkiye’de kömür madenciliğinin mevcut koşullarda sürdürülmesi, göz göre göre iş cinayetlerine davetiye çıkarmaktadır” şeklinde konuştu.
Türkiye’de sadece 2015 yılında 1730, 2016 yılının ilk 4 ayına ise 586 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini aktaran Sivaslıoğlu, işçi güvenliği için hayat hattı ve yaşam odalarının kurulmasını şart koşan düzenlemeyi işaret etti. Sivaslıoğlu, düzenlemenin patronlara “ekonomik yük” olacağı gerekçesiyle geçen Nisan ayında bir yıl ertelendiğini söyledi.
Sivaslıoğlu, maden ocaklarında işçi sağlığı ve güvenliği yönetmeliğinde yapılan değişikliklerin 24 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlattı ve ekledi:
“Ancak bu yıl kurulması şart koşulan hayat hattı, Ocak 2017’ye ertelendi. Sağ kalan işçilerin söyledikleri, bilirkişilerin yaptıkları keşiflerde çekilen fotoğraflar bize madenin içinde böyle büyük bir facia yaşandığında sağ kalmanın hiç de kolay olmadığını gösteriyor.”
Soma’nın failleri için hukuki süreç başlatılmalı
Soma Katliamı sonrasında hükümetin yaptığı açıklamalara dikkat çeken Sivaslıoğlu:
“Soma’nın faturası 5 maden mühendisine çıkarılamaz. Maden ocağına denetime gelen ve çalışılabilir onayı veren yetkililer, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, ‘ölmek bu işin fıtratında var güzel öldüler’ diyen zamanın yetkilileri için hukuki süreçlerin başlatılması gerekmektedir. Yoksa 301 maden işçisinin ailesinin adalet talepleri karşılanmamış olacaktır.”
“Soma’nın sorumluları yargılansın”
Soma’da adalet yerini bulmadığı takdirde, iş cinayetlerinin süreceğini söyleyen Sivaslıoğlu, iş cinayetleri yaşanmadan gerekli işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmasını istedi, “Sorumluların yargılanmasını istiyoruz” dedi.
Sivaslıoğlu, “Soma için adalet herkes için adalet. Maden kazası değil bu bir cinayet. Soma için adalet istiyoruz. Suruç için adalet herkes için adalet istiyoruz” talepleriyle sözlerini sonlandırdı.
Kaynak: ETHA