Mersin Üniversitesi Rektörlüğü’nün, ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisini imzalayan akademisyenler hakkında ‘örgüt propagandası yaptıkları’, ‘Türk milletini alenen tahkir ettikleri’ iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğu ortaya çıktı
Mersin Üniversitesi Rektörlüğü’nün, ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisini imzalayan akademisyenler hakkında ‘örgüt propagandası yaptıkları’, ‘Türk milletini alenen tahkir ettikleri’ iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğu ortaya çıktı
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Rektörlüğü, 11 Ocak’ta yayımlanan “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza atan 20 akademisyen hakkında idari soruşturma başlatmış, yardımcı doçent ve uzman kadrosuyla görev yapan 8 akademisyeni de çeşitli gerekçelerle işten çıkarmıştı.
MEÜ Rektörlüğü’nün akademisyenlerle ilgili ‘ihbarının’ ayrıntıları, sözleşme yenileme dosyası fakülteden geç geldiği için işine son verilen Yardımcı Doç. Dr. Mustafa Şener’in açtığı idari dava dosyasına yansıdı.
Bildiri “Bese Hozat’ın talimatıyla” yayımlandı iddiası
Buna göre Rektörlük suç duyurusu dilekçesinde, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat’ın, Aralık 2015 tarihinde ANF’ye yaptığı açıklamaya atıfta bulundu. Söz konusu açıklamada Hozat’ın, tüm aydınlara Kürtlerin özyönetim ilanlarına sahip çıkma çağrısı yaptığının belirtildiği suç duyurusu dilekçesinde Hozat’ın, “Bu kadar şiddetli katliam ve soykırım karşısında yapılacak olan şey mücadeleyi her yere yaymaktır” sözlerine gönderme yapıldı. Suç duyurusu dilekçesinde “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisinin Bese Hozat’ın talimatıyla yayımladığı iddia edildi.
‘İmzacı akademisyenler tasfiye edilmek isteniyor’
Gelişmelerle ilgili konuşan Yardımcı Doç. Dr. Mustafa Şener, işten çıkarılmaya karşı açtığı davada, MEÜ’nün, “hakkında adli dava var” şeklinde savunma yapmasını, Adana Bölge İdare Mahkemesi’nin de bu gerekçeyi haklı bulmasını “hukuk skandalı” olarak değerlendirdi.
Bildiriyi imzaladığı güne kadar hakkında hiç dava olmadığını, şu an 3 davada yargılandığını bu iki davanın Facebook üzerinden yaptığı paylaşım olduğunu ifade eden Şener:
‘Terör propagandası’, ‘halkı düşmanlığa tahrik’ ve ‘Cumhurbaşkanına hakaret’le yargılanıyoruz. Bir dava adliye bahçesinde basın açıklaması yaptığımız için açıldı. Bildiriyle ilgili savcılık soruşturması ise sürüyor. Bu dava ve soruşturmaların tamamı ben işten atıldıktan sonra açıldı. Bizi önce işten attılar, sonra gerekçeyi uydurdular. Çünkü bildiriyi imza atanları üniversitelerden tasfiye etmek istiyorlar. Devlet memurluğundan çıkarmak istiyorlar ama YÖK yönetmeliği iptal edildiği için yasal boşluk var. O nedenle ceza davaları açıyorlar.
Kaynak: BirGün