Kars’ın Kağızman ile Iğdır’ın Tuzluca ilçeleri arasında bulunan Aras Nehri üzerindeki 5 Hidroelektrik Santrali’nden (HES) biri olan Hoşdere HES, çevre köylerde ekonomiyi bitirme noktasına getirdi
Kars’ın Kağızman ile Iğdır’ın Tuzluca ilçeleri arasında bulunan Aras Nehri üzerindeki 5 Hidroelektrik Santrali’nden (HES) biri olan Hoşdere HES, çevre köylerde ekonomiyi bitirme noktasına getirdi
DİHA’nın haberine göre yaz aylarında nüfusu 2 bini bulan ve kayısı, şeftali, vişne, kiraz, elma, armut, ceviz gibi çeşitli meyve üretimiyle tanınan Tuzluca ilçesine bağlı İncesu Köyü’nde HES’in faaliyete girmesiyle birlikte baş gösteren sulama problemi nedeniyle ağaçlar kurumaya, elde edilen meyvelerin kalitesi de düşmeye başladı. Nehirden su çekemedikleri için büyük sıkıntı yaşadıklarını söyleyen İncesu Muhtarı Rıfat Yüce, Rönesans adlı şirketin köylere sulama suyu sözünü verdiğini ancak bu sözü tutmadığını söyledi. Sulama sıkıntısı nedeniyle köyde bağ ve bahçelerin kurumaya başladığını söyleyen Yüce, “HES kurulduktan sonra nehirden su çekme imkanlarımız elimizden gitti. Nehri kuruttular. Bağ, bahçe, köylü zarardan başka bir şey görmedi” diye konuştu.
HES suya erişimi engelliyor
HES, İncesu Köyü’ne yaklaşık 6 kilometre uzaklıktaki Kars’ın Kağızman ilçesine bağlı Donandı Köyü sakinlerini de perişan etti. Temel geçim kaynağı hayvancılık olan yaklaşık 200 haneli köy ile nehir arasında kurulan ve tel örgülerle çevrilen HES kanalı, köylülerin hayvanlarını nehre ulaştırmasını engelliyor. HES’ten önce hem tarım arazilerini sulamak hem hayvanlara su vermek amacıyla kullanılan su kalanlarının da işlevsiz hale geldiği köyde, onlarca dönüm arazi sulama yapılamadığı için boş kalırken, hayvanlarını köyün 5 kilometre uzağında bulunan bir yerde otlatmak zorunda kalan köylüler, kara kara ne yapacaklarını düşünüyor.
HES kurulmadan önce verilen ancak yerine getirilmeyen sözleri tek tek anlatan Donandı Köyü Muhtarı Cengiz Parlak şöyle konuştu:
Burası hayvancılık ile geçinen bir köy. HES yapıldığından beri hayvanlarımız nehirden su içemiyor. HES yapılmadan önce bize hem içme suyu, hem tarım arazileri hem de hayvanlar için su sözü verdiler. ‘49 yıl boyunca elektriğiniz ücretsiz olacak’ dediler. ‘Güvenlikçileri sizin köyden alacağız’ dediler. ‘İçme suyu için çevre köylerden içme suyu getirin masraflar bize ait’ dediler. Hiçbirini yerine getirmediler.
HES kanalına çekilen tel örgüler nedeniyle suya ulaşamadıklarını söyleyen Parlak, HES’in bugüne kadar bir faydasını görmediklerini belirterek, “Nehrin köy olan tarafı tel örgü ile kapatılmış. Diğer taraf da çamurdur. Hayvanlarımız su içemiyor. Çamura saplanıp ölüyorlar. Şimdiye kadar tek bir faydasını görmedik. Sadece zarar getirdi bize. Topraklarımızı bozdu. Bazı tapulu arazilerde köylüler kendi arazilerine gidemiyor. Tel örgü çekmişler. Üzerinde köprü yok. Karşıya geçemiyor. Köylü tapulu arazisine giremiyor” ifadelerini kullandı.
Su kanalı yıkıldı, su verilmedi
Şirketin eski sulama kanallarının yarısını yıkarak, köylere su getirileceği sözü verildiğini ancak tutulmadığını anlatan Parlak, son olarak şunları söyledi:
Devlet yetkilileri sondaj vurdular nehirden su çıkardılar ancak bu su tuzlu sudur. Biz elektrik parasının altından kalkamıyoruz. Şirket karşılayacağını söylemişti ama karşılamıyor. Biz 50 bin lira elektrik parası ödedik ve halen 9 bin lira borçluyuz. Parayı geciktirdiğimizde hemen elektriği kesiyorlar. Tek su olan yer köye 5 kilometre uzaklıkta. Başkasının tapulu arazisi. Adam yarın arazime girmeyin derse ne yapacağız. Su nedeniyle köylüler birbirlerine düşman oldu.
Sendika.Org