Para ve endüstriyel futbolun dayanılmaz ağırlığında kirletilen Beşiktaş, her şeye rağmen temiz kalmak için geçmişinin bazı genlerine sahip çıkmayı başarmış bir takımdır Kendine özgü, usta şair ve yazarımız Cemal Süreya’nın deyimi ile “sermayesi insan olan kulübün”, yani Beşiktaş’ın şampiyonluğu muhtemeldir ki, Beşiktaşlı olmayan birçok futbolseverin de tercihiydi. Öncelikle Beşiktaş’ı kutlarız. Beşiktaş Yıldırım Demirören ile başlayan […]
Para ve endüstriyel futbolun dayanılmaz ağırlığında kirletilen Beşiktaş, her şeye rağmen temiz kalmak için geçmişinin bazı genlerine sahip çıkmayı başarmış bir takımdır
Kendine özgü, usta şair ve yazarımız Cemal Süreya’nın deyimi ile “sermayesi insan olan kulübün”, yani Beşiktaş’ın şampiyonluğu muhtemeldir ki, Beşiktaşlı olmayan birçok futbolseverin de tercihiydi.
Öncelikle Beşiktaş’ı kutlarız.
Beşiktaş Yıldırım Demirören ile başlayan ve Fikret Orman ile devam eden süreçte son yıllarda artan bir ivmeyle güncel siyasetin ve siyasetçilerin sevgilerine mazhar olmak için taklalar attıkları bir görüntü vermiş olsa da, temiz kalmak için taraftarı ve özellikle Çarşı’sıyla kirliliğe direnen takımlardan birisidir.
İnönü Stadyumu’ndan, Fiyapı İnönü, oradan da Vodafone Arena’ya uzanan süreçlerde para ve endüstriyel futbolun dayanılmaz ağırlığında kirletilen Beşiktaş, her şeye rağmen temiz kalmak için geçmişinin bazı genlerine sahip çıkmayı başarmış bir takımdır.
Gelecek ne gösterir bilinmez.
MİT memuru olduğu için farklı açılardan eleştirilen Süleyman Seba’nın siyasetçilere ve mafya bozuntularına direnen bir başkan olduğunun altını çizerek, Kalkavan gibi Fethullahçılardan kurtulmayı başaran, Emniyetçileri bir şekilde idare ederek elimine eden bir Beşiktaş’ı ve onun şampiyonluğunu kutlamak her futbolseverin normal davranışı olmalıdır.
Ve Biliç….
Bu takım Biliç’in eseridir.
Bu saptama Şenol Güneş’e saygısızlık değildir. Tam tersine oyun olarak ve takım olarak Biliç’in takımının ve oyununun devamını tercih etmiş olması saygın ve kompleksiz bir davranıştır. Kendisi kabul eder veya etmez, önemli değil. Ederse kendisi için olumlu bir kişilik özelliği sergilemiş olur.
Şenol Güneş’in dünya üçüncüsü yaptığı milli takım da kulüp oyuncuları bağlamında Derwal’in, milli takım bağlamında ise Piontek’in emeklerinin bir ürünüydü. Şenol Güneş için bunlar birer şanstı ve kendisi de bu şansı iyi kullandı. Bu da elbette bir beceridir ve kutlamayı hak eder.
Beşiktaş umalım ve dileyelim ki; geçmişten getirdiği geleneklerini, kadirşinaslığını ve insan sermayesini, ticaret erbabı kulüp başkanları tarafından daha fazla kirletmeden yoluna devam eder.
Tebrikler Beşiktaş.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.