Erdoğan, Davutoğlu’nun üzerini çizmesinin akabinde gündeme hızlı girdi. Seçimlerin ve hükümetlerin geçici olduğunu söyledi, “Başkanlık sistemini bir an önce getirmek gerek” dedi
Erdoğan, Davutoğlu’nun üzerini çizmesinin akabinde gündeme hızlı girdi, baklayı ağzından çıkarmakta bir beis görmedi. Vize serbestisi müzakereleri üzerinden açıktan AB’ye, üstü kapalı Davutoğlu’na “Biz yolumuza, sen yoluna” diye seslendi. Seçimlerin ve hükümetlerin geçici olduğunu söyledi, acelesini açık açık dillendirdi: “Başkanlık sistemini bir an önce milletimizin onayına sunmamız gerek”
Adım adım Davutoğlu’nun tasfiyesi: Erdoğan’dan krizle kriz yönetimi
Başkanlık sistemine giden yolda hızlanmak için Suriye başta olmak üzere en büyük suç ortaklarından Ahmet Davutoğlu’nun üzerini çizen ve iplerin sadece kendi elinde olduğu bir iktidar için düğmeye basan Tayyip Erdoğan, Davutoğlu’suz ilk gününde yeni sürecin işaretlerini verdi.
Eyüp Belediyesi’nin hizmet binası ve toplu açılış törenine katılan Erdoğan, konuşmasının ilk bölümünü “IŞİD’le mücadele” konseptiyle uyum içinde olduğunu göstermek istercesine cihatçı terörüne ayırdı. Masumları öldüren, kafa kesen, tecavüz eden, gasp yapan, yıkan Müslüman’ın İslam’ın en büyük düşmanı olduğunu söyleyen Erdoğan, İslam’ın dünyanın geniş coğrafyalarında yayılmasını “gönül fethi” ile açıklamaya çalıştı.
Açıktan AB’ye, üstü kapalı Davutoğlu’na: “Biz yolumuza, sen yoluna”
Erdoğan’ın konuşmasında bir sonraki hedefi; mültecilerin canı üzerinden uzun süre pazarlık yürüttüğü, bu pazarlık çerçevesinde vize serbestisi istediği AB ve üstü kapalı olarak AB ile müzakere sürecini yürüten Davutoğlu’ydu. Erdoğan’ın AB’ye yönelik sözlerinin her birisi aynı zamanda AB ile vize serbestisi-72 şart müzakerelerini yürüten Davutoğlu’naydı:
Türkiye dört bir yanından terör örgütlerinin ve onlara destek olan güçlerin doğrudan dolaylı saldırısı altında iken şu anda AB bakın ‘Vize için terörle mücadele yasasını değiştireceksiniz’ diyor. Siz önce Avrupa Parlamentosu’nun yanında çadır kuran teröristlere müsaade ederken bu zihniyetinizi niye değiştirmiyorsunuz? Teröristlere çadır kurdurtacaksın ve onlara orada imkan sağlayacaksın ve bunu demokrasi adına yaptığını söyleyeceksin. Bize de ‘Vize kaldıracağım bunun şartı, şunu değiştirmen…’ Kusura bakma, hadi bakalım biz yolumuza gidiyoruz, sen de yoluna git. Kiminle anlaşabiliyorsan onlarla da anlaş.
‘Sıkıntı’ oldu mu Gezi korkusu sarıyor
Başbakana kapıyı göstermesiyle yaşanan sorunları “Şu günlerde belli sıkıntılar yaşanıyor” diye anlatmaya çalışan ve birlik-beraberlik gerektiğini söyleyen Erdoğan başlıca korkularını yineleyerek sözlerini sürdürdü:
Önceki yıl iki önemli seçim geçirdik. Daha önceki yıl Gezi olayları, 17-25 Aralık darbe girişimi… Ne oldu? Aynı numarayı Brezilya’da yaptılar. Ama tutmadı. Tencere tava hep aynı hava. Onlar çaldılar, onlar oynadılar. Biz de seyrettik. Olay bu kadar basit.
Bir kez daha “Başbakanın kararı” vurgusu
Bu sorunlardan huzur ve istikrar içinde çıktıklarını belirten Erdoğan, Davutoğlu’nun “Tercih değil, zaruret” vurgusuna karşın AKP’nin olağanüstü kongreye gitme kararının başbakanın tercihi olduğu iddiasını yineledi:
Hem AK Parti’nin kongre kararının, tüzüğün 70. maddesi gereği sayın genel başkanın, başbakanın aldığı bu kararın ve aynı zamanda sayın başbakanın aday olmama kararının hayırlı olmasını Allah’tan temenni ediyorum. Öncelikle sayın başbakana yaklaşık 20 aydır başbakanlık sürecinde vermiş olduğu kıymetli hizmetler için şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.
Milletimiz bu ülke için tuğla üstüne tuğla koyan hiç kimseyi asla unutmaz. Sayın başbakanın da hizmetleriyle milletimizin gönlünde müstesna bir yere sahip olduğuna inanıyorum. Ben de huzurlarınızda daha önce başdanışmanım olarak, dışişleri bakanım olarak uzun yıllar birlikte çalıştığım, son 20 aydır da başbakan olarak bu birlikteliği daha ileriye taşıdığımız sayın Davutoğlu’na teşekkür ediyorum.
“Bir an önce başkanlık lazım”
AKP’nin 22 Mayıs’taki kongrede bayrak değişimi yapacağını ifade eden, kurucusu olduğu partinin çalışmalarıyla ilgilenmeyi de her daim sürdüreceğinin altını çizen Erdoğan, “başkanlık sistemi” hedefindeki aceleciliğini açıkça dillendirdi:
Güçlü olmak için de sürekli krizlere yol açan mevcut sistem yerine istikrarın ve güvenin garantisi olan başkanlık sistemini bir an önce milletimizin onayına sunmamız gerekiyor. Daha iyi bir önerisi, teklifi, görüşü olan varsa buyursun ortaya koysun, hep birlikte tartışalım. Böyle bir hazırlığı olmayanlara da diyoruz ki, gölge etmeyin, başka ihsan istemeyiz.
“Seçimler ve hükümetler geçici, artık ben varım”
Rotasız, hedefsiz, amaçsız olmadıklarını vurgulayan Erdoğan, parlamenter sistemin kendisi için ne kadar önemsiz olduğunu, “Milletimiz, doğrudan kendi oyuyla seçtiği cumhurbaşkanı sayesinde, seçimler ve hükümetler gelip geçse de ülke yönetiminde herhangi bir boşluk olmadığını, olmayacağını artık çok iyi biliyor. Benim başkanlık sistemini gündeme getirmemin sebebi de budur” dedi.
Yeni Anayasa’nın ve başkanlık sisteminin kendi şahsi meselesi olmadığını ileri süren Erdoğan, Meclis Genel Kurulu’nda ve komisyonlarda olanları işaret ederek HDP’lilere saldıran vekilleri “vatansever”, “milliyetsever” olarak niteledi.
Sendika.Org